BAKAN ÇAĞATAY KILIÇ: "CESUR OLUN YANINIZDAYIZ"

23 Ocak 2016

Terörle mücadeleye yönelik olarak Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın hazırladığı master planını Milliyet’e anlatan Bakan Çağatay Kılıç, “Gençlerden tek istediğim karanlık düşünceli, karanlık dünyası olanlardan uzak dursunlar” dedi

Gençlik ve spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Doğu ve Güneydoğu’daki gençleri cesur olmaya çağırarak “Devletin hep yanlarında olduğunu bilmeleri lazım. Onlara her türlü imkanı sağlamak konusunda hiçbir çekincemiz yok. Doğu’da gençlik seferberliği olacak” dedi.

Kılıç , bölgedeki gençlere yönelik planlarını Milliyet’e anlattı, soruları şöyle yanıtladı:

Doğu’da öğrenciler terör nedeniyle öğrenimlerini dondurmaya başladı. Gençlik Bakanlığı olarak neler yapıyorsunuz?

Belli bölgelerde teröre karşı kararlı duruşumuzu ortaya koyan operasyonlar yapılıyor. O artık son safhasına gelmiş durumda. Ne kadar gerekiyorsa o kadar da devam edecek ayrıca. eğitim gören gençlerimiz ve öğretmenlerimiz belirli bir takım sıkıntılar yaşadı. Bu sıkıntıların sebebi terördür. Devlet gereken mücadeleyi yapıyor. Tüm bakanlıklar gibi biz de bölgedeki yoğun temizliğin olduğu, terör unsurlarından arındırılan ve huzura kavuşturulan bölgelerde özel yatırımlarımız ve çalışmalarımız olacak. Gençlik merkezlerimizde olsun, Kredi Yurtlar Kurumu’nda olsun, sportif faaliyetler açısından olsun, evlatlarımızın kendilerini geliştirebilmesi için hem de bu faaliyetleri güvenli şekilde yapabilmeleri için her türlü güvenliği sağlıyoruz.

Gençlik seferberliği

Terörle mücadelede ‘Master Planı’ olarak neler yapılacak?

Gençlere yönelik faaliyetler noktasında özel programlarımız ve çalışmalarımız olacak. Spor tesisleri yapılacak. Gençlik kamplarımızda gençlerimizin, vatandaşlarımızın bir araya gelerek birbirlerini daha iyi tanımaları bu anlamda geleceğe yönelik olarak da şimdiden kendilerini daha iyi yetiştirebilmeleri için imkânlar sunacağız. Gençlik merkezlerimizde gençlerimizin farklı sanatsal faaliyetlerde kişisel gelişim faaliyetlerinde bulunabilmeleri için imkânlar sağlıyoruz. Örneğin müzikle ilgili yapılanlar. Bir enstrüman çalmasını öğrenmek. Dil öğrenme konusunda yapılacak. Sosyal aktivitelerde gezi programları yapılacak. Osmanlıca kursları, Kuran-ı Kerim kursları yapılacak. Sportif faaliyette bulunacaklar, turnuvalar yapılacak. Kredi Yurtlar’da da aynısını başlattık. Dönem arasında tematik kamplar yapılacak. Anadolu’nun Değerleri Kampı’nda milli ve manevi değerleri anlatacağız. Yakın Tarih Kampı’nda da yakın tarihin kırılma noktalarına ışık tutulacak. Her ilde ayrı bir temanın işleneceği tematik kamplar 25-29 Ocak tarihlerinde 10 ilde daha gerçekleşecek. AR-GE İnovasyon Kampı Aydın’da, İletişim Kampı Antalya’da, Hukuk Kampı Bursa’da, Uluslararası İlişkiler Kampı Erzurum’da, İlahiyat Kampı Muğla’da, Psikoloji Kampı Adana’da, Edebiyat Kampı Konya’da, Sosyoloji Kampı İzmir’de, Yakın Tarih Kampı Rize’de, Türk-İslam Sanatları Kampı ise İstanbul’da düzenlenecek. Gençlerimize hayat dersi verilecek. Tatilde, ortaokul ve liselere yönelik de kamplarımız olacak. Hatay’da kamplarımızdan biri cumartesi (bugün) başlıyor. Doğu-Batı kaynaşması olacak, bütün illerden katılım olacak. Bu yıl kamplarda 100 bine yakın gencimizi ağırlamayı hedefliyoruz. Türkiye’nin kuruluşunda önemli kilometre taşlarından olan Çanakkale’de, Sarıkamış’ta, Dumlupınar’da tarih ve medeniyet bilincini geliştirecek şekilde faaliyetleri artırıyoruz. Spor için de federasyonlarla yoğun çalışmalar yapacağız. Doğu’da gençlik seferberliği olacak.

Bölgedeki gençlere çağrınız ne olacak?

Gençlerimiz cesur olmalı, cesur olması lazım. Bu anlamda devletin ve hükümetin yanlarında olduğunu bilmeleri lazım. Bizim, onlara her türlü imkânı sağlamak konusunda hiçbir çekincemiz yok. Kendilerini geliştirmeleri için yanlarındayız. Madde bağımlılığından tutun da her türlü kötü alışkanlıklarından kurtulmaları ve kendi gelişimleri için farklı imkânlar sunuyoruz. Bunları kullanmaları için çaba sarf ediyoruz. Onlar cesur olacaklar, biz de onların yanında duracağız. Gençlerimiz, ülkemizin kalkınma hamlesinde, 2023, 2053 ve 2071 vizyonuna götürecek olanlardır. Cumhurbaşkanımızın da bir sözü var; ‘şiddete bulaşmayacaksınız ve kendinizi kullandırtmayacaksınız’. Bu çok önemli. Terörün maşaları ve terörün içerisinde olanlar gençlerimizi, evlatlarımızı kullanmak için bunu yapıyorlar. Onlara hiçbir şey verecek halleri yok. Onlar, onlara bir gelecek veremez. Onlara bu geleceği ve imkanları hükümet ve devlet verebilir. Gençlerin verilen imkanları değerlendirmesi gerekiyor. Onlardan tek istediğim bu karanlık düşünceli, karanlık dünyası olanlardan uzak dursunlar. Ülkemizin geleceğine destek versin, katkı sağlasınlar.

‘Hangi siyasetten bahsediyorsunuz?’

HDP’nin takındığı tutuma nasıl bakıyorsunuz?

Çukur siyaseti yapıyorlar. Akıl hafsalanın almadığı yaklaşım. Neyin peşinde olduklarını anlamak mümkün değil. Bu yollarla bu şekildeki şiddetle insanların hayatlarını zehir ederek, tehditle, terörle ne elde edilecek? Bir defa kendileri ile terör örgütü arasına bir mesafe koyamayanlar zaten burada vatandaşa yapılacak olumsuzluklara karşı ne diyecekler, ne verebilecekler, çıkıp açık açık diyemiyorlar. ‘Terörle bizim uzaktan yakından alakamız yok, biz bunları lanetliyoruz’ diyemiyorlar. Bunu söylemedikten sonra siz hangi siyasetten bahsediyorsunuz? Gençlerimizi olumsuz fikirlerle nasıl zehirliyorlar? Buna müsaade etmemek için canla başla çalışıyoruz. Terör örgütünün kandırmasıyla onların içine düşen gençlerimiz çok pişmanlar. Bunlardan ayrılmak için normal hayatlarına dönmek için çok çabalıyorlar. Ama devletin güvenlik güçlerine karşı eline silah alan bunun karşılığını da görecektir.

‘Terör örgütünün eyleminden devlet sorumlu tutulamaz’

Akademisyenlerin bildirisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dünyanın hiçbir yerinde terör örgütünün yaptığı cinayetlerden eylemlerden devlet sorumlu tutulamaz. Böyle bir şey olamaz. Bunun neresini kabul edeceğiz? Bunun fikir hürriyeti ile nasıl bağdaştırıldığını anlayabilmiş değilim. Bir fikir ortaya koyuyorsanız gelecek tepkiyi de göze alıyorsunuz demektir. Bunun tepkisi kanuni anlamda ortaya koyulacaksa bu kanuni anlamda olur. İmzalarını geri çekenler de oldu. Demek ki bazıları okumadan imza attı. Tartışma, fikir özgürlüğü tartışması değil içeriğindeki gündeme getirilen konudur. Gündeme getirilen konunun gerçeklikle alakası yok. Eğer bir bilim insanı olduğunuzu dile getiriyorsanız çıkarsınız dersiniz ki, ‘Burada bir terör örgütü vardır. Ve bu terör örgütünün yaptıklarından dolayı insanlarımız ölmektedir, zarar görmektedir’. Bunu açık seçik ortaya koyalım. Kınama yok. Güvenlik güçleri mücadele etmeyecek mi? Paris’te, New York’ta, Londra’da, Madrid’de olduğu zaman bunun adı terörle mücadele oluyor. Ama ülkemizde olduğu zaman farklı bir şey oluyor. Bu çifte standarttır. Böyle olmaz, bunu bizim kabul etmemiz mümkün değil.

CHP lideri Kılıçdaroğlu’na ‘diktatör’ eleştirisi

‘Önce partisini düzene koysun’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik diktatör eleştirisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sayın Kılıçdaroğlu’nun ne söylediğine biz artık çok fazla değer vermiyoruz. Cumhurbaşkanımız, yüzde 52 oyla seçildi ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin en üst temsil makamında görev yapmaktadır. Hem şahsıyla hem makam ile ilgili olarak konuşurken dikkatli olmak gerekir. Sayın Kılıçdaroğlu, dile getirdiği ithamlarla aslında kendisini o makama seçmiş olan yüzde 52 oy vermiş olan tüm seçmenlere de milletimize de hakaret etmiş oluyor. CHP kurultayındaki adaylıklar, listeler konusunda birçok şey duyuyoruz. Siz önce kendi siyasi partiniz içerisindeki çalışmalarınızla ilgilenin, onları düzene koyun. Kaç seçim kazanmış? Avrupa’dan örnek veriyorlar. Avrupa’daki genel başkanlar seçimden başarı ile çıkmazlarsa genel başkanlıklarını başka birine devrederler. Sayın Kılıçdaroğlu, seçimden önce çekileceğini söyledi. Ne oldu? Önce siyasetin doğasındaki bu yaklaşımı göstersin. Cumhurbaşkanımızla uğraşmaktan artık vazgeçsin. Artık CHP’ye oy veren vatandaşlarımız da bu sözlere tepkili. Önce milletin gönlüne girmeye çalışsın.