Akif Çağatay Kılıç

söyleşi: Arif Akdoğan

Kabinenin en genç bakanı olmasının yanısıra  fotoğrafa olan tutkusuyla da tanınan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, haber fotoğrafçılığının zorluklarını , taşıdığı misyonu ve foto muhabirlerinin sorumluluklarına da yakından tanık olduğunu anlattı. "Fotoğraf çekmek artık yaşantımızın bir parçası haline geldi. İlerleyen teknolojik imkanlar sayesinde elinde cep telefonu olan herkes fotoğraf çekebiliyor" diyen  Bakan  Kılıç, zaman zaman  bu karelerin sosyal medya aracılığıyla  da geniş kitlelere  yayılabildiğini hatta  dünya ve Türkiye'nin gündemine oturduğunu söyledi.

Bakan Kılıç, fotoğraf tutkusunu ," Mesela ben de fotoğraf çekmeyi çok seviyorum. İmkan buldukça  elimde fotoğraf makinesiyle  pozlar yakalamaya çalışıyorum. Bunlar tarihi ve kültürel mekanlar da,  sosyal etkinlikler,hatta sokak fotoğrafları da olabiliyor. Birbirinden farklı ve özelliği olan ilginç ayrıntıları  karelere dökmek için fırsat kolluyorum.  Benim  çekimlerimi bir hobi olarak nitelendirmek mümkün.Oysa ki  asıl olan  sanattır; çektiğiniz fotoğrafların sanatsal niteliği olması ve  ilgili  çevrelerin  dikkatini çekmesi  gerekir. Şüphesiz ki Türkiye bu alanda da çok başarılı sanatçılar yetiştirdi, yetiştirmeye de devam ediyor" sözleriyle aktardı.

Fotoğrafın en önemli boyutlarından birinin foto muhabirliği olduğunu,politikaya atıldığı ilk yıllardan beri foto muhabirleriyle  yan yana çalıştığını ve  sıcak arkadaşlıklar edindiğini belirten Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, şunları söyledi:

"Foto muhabiri tanık olduğu olay, kişi ve durumları çalıştığı  basın kuruluşlarına aktararak Toplumu bilgilendirirken   estetik duygusunu da  ortaya koyan kişidir bence.Yakından tanıdığım bir çok foto muhabiri arkadaşımda gördüklerimle anlatabilirim bu mesleği. Yaratıcılığı olan, gözlem yapabilen,sosyal ilişkileri ve sezgileri güçlü, özellikle güçlü hafızaya ve  görsel belleğe sahip,dikkatli-titiz, ayrıntıları anında kavrayan,  hızlı karar alabilen  nitelikli insanlardır.Kısacası  fotoğraflarla haberini yazan kişidir.Fotoğraf karesinin  haberin değerini arttıran en önemli unsurlar arasında üst sıralarda olduğunu bilir.

Çektiğim fotoğrafları bir hobi olarak anlattım.Foto muhabirliği, bir  hobiden sanat   fotoğrafçılığının ötesinde çok farklı bir anlam taşıyor elbette.Foto muhabiri  bir yandan zamanla yarışır, bir yandan zorluk ve olumsuzluklarla mücadele ederek görevini yapar.Onun hedefi; hangi şartlar altında olursa olsun, güzel bir kare yakalamak ve bunu milyonlara ulaştıracak gazetesine yetiştirebilmektir. Foto muhabiri olağan haberlerin  fotoğraflarını  çektiği gibi sel, deprem gibi tabiat olaylarını, büyük kazaları felaketleri ama bir yandan da  spor müsabakasının  zafer anını da ,kısacası hayatın her alanını  farklı yanlarıyla  fotoğraf karesine yansıtmaya çalışır.  Çektikleri  karelerin  gazetelerde  yayımlanması onların yorgunluğunu  ve  çekmek için verdiği zorlu mücadeleyi unutturuyor. Hele hele bir de rakiplerini atlattılarsa ...

Foto muhabirinin çektiği  kare  muhabirin kaleme aldığı haber kadar güçlü ve kuvvetlidir, ses getirir.Sayfalar dolusu yazı ile izah edilemeyecek kadar  çetrefil bir olayı  bir kaç saniye içinde  detaylarına kadar anlatır.Foto muhabiri  deklanşöre basarak yakaladığı o andan  gurur  duymalı. Zira çektiği o kare  orada gördüklerinin kanıtı olma özelliğinin yan ısıra  tarihe ışık tutacak belge olma özelliği   taşıyor.

Tabii burada  basın ve fikir hürriyetinden bahsetmemek olmaz.Birkaç söz söylemek istiyorum:Basın özgürlüğü,fikir özgürlüğünün de  sınırı başka insanların özgürlük alanlarıdır.Hakaret etme iftira atma  özgürlüğü değildir. Bu açıdan fotoğraf  kamuoyu oluşturabilen  yanıyla çok önemli.Foto muhabirleri çekecekleri bir karenin sosyal, kültürel ve güvenlik açısından ilerde  onarılması mümkün olmayan  felaketlere yol açacağının bilincinde olmalı.Foto muhabirleri  mesleki etik kuralların yan ısıra  özel hayata da daha duyarlı olmalı. Foto muhabiri kitleleriyle kurdukları iletişimin ana malzemesinin fotoğraf karesi olduğunu bilen ve gazeteci kimliği taşıyan bir kişi olduğunu asla ve asla unutmamalıdır.

Ağır görev yapan foto muhabiri arkadaşlarıma kolaylıklar ve başarılar diliyorum."