BAKAN ÇAĞATAY KILIÇ MİLLİYET’E KONUŞTU

20 Haziran 2016

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, bakanlıkta ağırladığı Milliyet Muhabiri Abdullah Karakuş’a önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye’nin terörle mücadelesini eleştiren Avrupalı siyasilere tepki gösteren Bakan Kılıç, “Şimdi Fransa’da bazı olaylar oluyor, polis ciddi manada müdahale yapıyor. Bu ikiyüzlü bir tavır. Avrupalıların bu noktada kendilerine çeki düzen vermeleri gerekir” dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, terör ve terörle mücadele konusunda ikiyüzlü bir tavır sergileyen Avrupa ülkelerine uyarılarda bulundu. 
Bakanlık’ta Milliyet’i ağırlayan Bakan Kılıç, Türkiye’nin terörle mücadelesini, bu kapsamda atılan sosyal adımları, Doğu ve Güneydoğulu gençlere yönelik yatırımları anlattı. Almanya Parlamentosu’nun Ermeni tezleri doğrultusundaki soykırım kararını “Almanya kendisine güldürüyor” şeklinde yorumlayan Kılıç, gelişen ırkçılığa ve İslamofobiye de dikkat çekti. 
Kılıç Milliyet’in sorularını şöyle yanıtladı:
‘Gençlerin yanındayız’
Terörle mücadelenin bir boyutu da sosyal adımlar, gençleri kazanmak için neler planlanıyor?
Terör örgütünün kirli planlarının temelinde maalesef gençlerimiz var. Başta sokak olayları olmak üzere tüm eylemlerinde gençlerimizi provoke etmek ve onları kendi saflarına çekebilmek için her türlü kirli senaryoyu kurguladıklarını görüyoruz. Gençlerimizi bir suç aleti olarak gören bu iğrenç bakış açısının en önemli silahı tehdit ve şantaj. Bölge halkımız her şeyin farkında, kimin ne yapmak istediğini çok açık görüyor. Neyse ki gençlerimiz kahir ekseriyetle bu hainlere fırsat vermiyor, boyun eğmiyor. Devlet olarak, bakanlık olarak bizler de kudret ve merhamet elimizle gençlerimizin yanındayız. Çok ciddi yatırımlar var bölgeye. Doğu ve Güneydoğu bu yatırımlarda önemli pay alan bölgelerden. Bakanlık olarak önümüzdeki dönemde gençlik merkezlerimiz ve spor tesislerimizle gençlerimize mahallelerimizden ve sokaklarımızdan başlayarak ulaşacağız. Gençlik merkezlerimizin 1.5 milyona ulaşmış üye sayısı var ve bu artacak. Milli Eğitim’le birlikte protokol yaptık. Tüm ilkokul mezunu kardeşlerimiz yetenek taramasından geçirilecek ve lisans almaları konusunda teşvik söz konusu. Gençlerimizi ve çocuklarımızı hayatın normal akışı içinde yönlendirmemizle birlikte zaten bu sorun otomatik olarak ortadan kalkacak. Türkiye’deki gençlerin özgüveni yerinde, yeter ki onlara doğru yolları açalım, doğru imkanları verelim, sağlayalım. Bunu da yapıyoruz. Bunu inkar edemezler.
80 bin genç kamp yapacak
Gençlik kamplarının amaçları ne? 
Gençlik kamplarının vizyonu, özgüven ve değerler konusunda bilinç düzeyi yüksek bireylerden oluşan sağlıklı nesillere giden yolda en etkili ve aktif kurumlardan biri olarak, milli ve manevi değerlerine bağlı, demokrasiyi benimsemiş donanımlı bir gençlik yetişmesine katkıda bulunmak. Yenilikçi, ilkeli, akılcı ve sorumlu yaklaşımımızla gençlik kamplarının gençlerimizin maddi ve manevi gelişiminde önemli bir kilometre taşı olduğunu düşünüyoruz ve gençlik kamplarının ülkemizin gençlerini bir arada tutan harç olduğuna inanıyoruz. Bu kamplarda; ülkemizin güneyinden, kuzeyinden, batısından, doğusundan bir araya gelmekte ve aynı odada kalmaktadırlar. Aynı etkinliklere, aynı eğitimlere katılarak kardeş olmaktadır. Bu doğrultuda milli ve manevi değerlerle donanmış, sosyal, sportif, kültürel ve kişisel ihtiyaçlara cevap veren, genç odaklı, modern gençlik kampları oluşturmak; sayılarını ülke genelinde yaygınlaştırmak için çalışıyoruz. 2015 yılında 199 bin gencimiz online olarak başvuruda bulunmuştur. Gençlik Kamplarından 56 bin gencimiz faydalanmıştır. 2015 yılı yaz döneminde ulusal kapsamda; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Yeşilay, Suriyeli Gençler, şehit gazi yakını, engelli  ve çalışan gençler için gençlik kampları düzenlenmiştir. 2002 yılında 5 olan gençlik kampı sayısı 2016 yılında 28’e çıkmıştır. 2016 yılında 28 adet Gençlik Kampında toplam 80 bin gence kamp yaptırılması planlanmaktadır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bulunan toplam 23 ilde 56 Gençlik Merkezimiz bulunmaktadır. Toplam üye sayısı 300 bin 321.
‘HDP’den bıktılar’
HDP’nin tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Terörle mücadele sürüyor. Başbakanımızın açıklamaları ortada. Açık bir duruş ortaya koydu. Önceki dönemden gelen kararlı mücadele aynen devam ediyor. Cumhurbaşkanımızın verdiği mesajlar çok açık. Bölgedeki vatandaşlarımızın bize gönderdikleri mesajlar, bizim gördüğümüz mesajlar var. Şu çok açık bir gerçek ki vatandaşımız artık HDP’den bıkmış vaziyette. PKK’yı duymak bile istemiyor. Canına kasteden katil bir örgütle zaten hiçbir şekilde bir işi yok. Adını koyalım. PKK bir terör örgütüdür. Ama aynı zamanda katildir. Masum insanları öldüren bir örgüttür. Bunun lamı cimi yok. Ben daha bir HDP’linin ağzından PKK terör örgütüdür lafını duymadım. Neymiş özgürlükmüş. Nasıl özgürlük. İnsan öldürerek, katliam yaparak masum çocukları ve gençleri öldürerek neyin özgürlüğü.
Olimpiyatlara rekor katılım
2016 Rio Olimpiyatlarına yönelik hazırlıklar sürüyor, katılım nasıl olacak?
2016 Rio Olimpiyatları en çok branşta katıldığımız olimpiyatlar olacak. Londra 2012’de 16 branşta gitmiştik. şimdi 20 branşta gidiyoruz. Şuana kadar 95 sporcu. İlk defa olan branşlar var. Kano, kürek ve erkek jimnastik gibi. 2012 olimpiyatlarından sonra bazı travmalar yaşadık, sorunlar yaşadık. Şimdi yenilenen bir sporcu yapımız var. Kadın basketbol takımımız katılıyor. Atılıcılıkta 4 sporcu, atletizmde 29 sporcu, binicilik 1 sporcu, bisiklet 2 sporcu, boks 5 sporcu, tekvando 2 sporcu, güreş 14 sporcu, halter 4 sporcu, kano 1 sporcu, yelken sporcu, yüzme 2 sporcu, jimnastik 2 sporcu, eskrim 1 sporcu, masa tenisi 2 sporcu, badminton 1 sporcu, judo 4 sporcu, kürek 2 sporcu, okçuluk 2 sporcu, modern pentatlon 1 sporcu. İlke Özyüksel modern pentatlonda olimpiyat oyunlarında mücadele edecek ilk sporcu olacak. İrem Karamete eskrimde olimpiyat oyunlarında mücadele edecek ilk kadın sporcu, Lasma Liepa kanoda olimpiyat oyunlarında mücadele edecek ilk sporcu, Ferhat Arıcan jimnastikte 108 yıl aradan sonra olimpiyat oyunlarına katılacak ilk erkek sporcu, Ömer Karaevli binicilikte kota alarak olimpiyat oyunlarına katılacak ilk sporcu, Viktoria Zeynep Güneş yüzmede 4 farklı branşta A barajını geçerek kota alan ilk sporcu, Hüseyin Kandemir-Enes Kuşku ikilisi kürekte olimpiyat oyunlarında kota alarak mücadele edecek ilk sporcular olacak. Paralimpik de ise 11 branşta 68 sporcu olacak.
‘Yapmadığımız şeyle niye yüzleşelim?’
Almanya Parlamentosu Ermeni soykırım tasarısını kabul etti. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Parlamentoların görevi tarihle ilgili karar vermek değildir. Tarihi gerçekleri araştırmak tarihçilerin ve bilim insanlarının görevidir. Bu konuda zaten arşivlerimizi açtık ve Ermenistan’a mektup yazdık. Ama burada şunu görmek lazım. Eğer Almanya’da böyle bir kararı parlamentoda alıp da sonra bunu bir karar aldık diye ortaya koyuyorlarsa aslında kendilerine güldürüyorlar. Yani kendileri de gayet biliyorlar ki hiçbir anlamı yok. Kendi geçmişleriyle yüzleşmeleri lazım. Diyecekler ki biz yüzleştik. Siz bir şey yaptınız da yüzleştiniz. Biz yapmadığımız bir şeyle niye yüzleşelim. İlla siz de yaptınız… Böyle bir şey yok ki. Sen dedin diye ben yaptım olayı yok. Gönül isterdi ki bu olayın içinde kökü bu topraklarda olan arkadaşlar olmasa. Yaptıklarınız bir tepki alacaktır. Bu tepkilere katlanacaksınız. Alman Parlamentosu’nun bir milletvekili olarak o kararı onaylayabilirsiniz. Ama ondan sonra sizinle ilgili söylenecek şeylere hazır olmanız gerekir.
Avrupa’daki ırkçı yaklaşımlar da tartışılıyor...
Ben Almanya’da doğdum büyüdüm. İlkokulu orada okudum. Ben Almanya’daki olayları yaşamış birisi olarak konuşuyorum. Okula giderken ırkçıların olumsuz davranışlarına muhatap olmuş bir insan olarak konuşuyorum. Ve ben bir siyasetçiyim. Bir ülkenin Bakanıyım aynı zamanda. Benim tabii ki eleştiri hakkım olacak. Yapılan demokratik eleştirilere katlanacaksınız. Şimdi Mesut Özil ile ilgili ırkçı ve İslamofobik tepkileri anlamak mümkün değil. Ben bu arkadaşlarımdan (Almanya’daki Türk kökenli Parlamenterlerden) fazla bir tepki duymadım açıkçası. Ben de buna üzülüyorum. Mesut Alman Milli takımında top koşturan değerli bir futbolcu. Kökü Türkiye’de. Bununla, inancıyla gurur duyuyor. Gidiyor inancını gereği Umre ziyareti yapıyor. Bunun eleştirilecek nesi var? Biz onların yaptıkları gibi duygusallıkla hareket etmiyoruz. Onlar duygusallıkla yapıyorlar. Bu işin kökünde İslamofobik ve ırkçı bir yaklaşım vardır. Tüm Avrupa’da ve Almanya’da öncelikle bu akımlara karşı dikkat etmeleri gerekir. Çünkü bunlar nefret akımlarıdır ve tehlikelidir. Bunlar insanın güvenliğine ve insan hakkına olan düşüncelerdir. Biz bunların hiçbirisinin yanında duramayız. Bunların karşısında hep beraber yer almalıyız. Biz ırkçılığın ve İslamofobinin nasıl yanında oluruz. İnanç özgürlüğü ve demokrasiden bahsedildiği zaman bunlara bakarız. Almanlara bir de şunu soruyorum. NSU davası vardır. Hala sonuçlanmadı. Orada ne olduğunu hala göremiyoruz. Bu Alman devletinin ve sistemin içindeki bir ayıptır. Burada resmi devlet kurumlarının içindeki bazı kişilerin bu konuyla ilgisi dahilinde hareket etmedikleri görülmüştür. Gerekli araştırmaları yapmadıkları ve istifa ettikleri görülmüştür. Biz hala bunun sonucunu bekliyoruz. Önce bunun sonucu ile ilgili bir şey versinler. Aynı zamanda Almanya’ya bildirdiğimiz PKK teröristleri ve sempatizan olanların iadesiyle ilgili adımlar hala atılmadı. Bunlar ne zaman olacak? Böyle şeyler olmaz.
‘Neymiş, özgürlükmüş’
Avrupa’nın terör ve terörle mücadeleye bakışını nasıl buluyorsunuz?
Avrupa’daki bazı siyasiler Türkiye’yi eleştiriyorlar. Niye? Ben şunu söylüyorum onlara. Eğer Avrupa’da kendi ülkelerinde sokaklara çukur kazan olsa şimdi Fransa’da bazı olaylar oluyor. Ne yapıyor polis? Çok ciddi manada müdahale yapıyor niye? Kamu düzenini sağlamak için. Peki istenen ne? Grev ve işçi hakları diyorlar. Bu işçi hakkı falan değil, insan öldürüyorlar. Katliam yapıyorlar. Şimdi Brüksel’in ortasında çadır kurduruyorlar, neymiş özgürlükmüş. Neyin özgürlüğü? Katilin, insan öldürenin nasıl bir özgürlüğü olur. Biz böyle bir şeyi kabul etmiyoruz. Bu İki yüzlü bir tavırdır. Avrupalıların bu noktada kendilerine çeki düzen vermeleri gerekir. Avrupalılar bir çıksın desinler. Kardeşim biz bütün terör örgütlerine karşı mücadele ediyoruz. Biz insan öldüren her örgüte karşı duruşumuzu ortaya koymuş bir ülkeyiz. Bunun bedelini de ödüyoruz. Bizim tek istediğimiz var. Bizim gibi olsunlar.