BAKAN ÇAĞATAY KILIÇ: ''SALON VERİLMEZSE SOKAK SOKAK GEZERİZ''

04 Mart 2017

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin Almanya programının iptal edilmesine ilişkin, "Bir an önce Avrupa'daki tüm siyasilerle siyasetçilerin, ırkçılık ve ayrımcılık yaklaşımlarına karşı kendilerine çekidüzen vermelerini tavsiye ediyoruz. Salon verilmezse sokak sokak, kahve kahve gezeriz. kimse bizi engelleyemez" dedi.

 

Bakan Çağatay Kılıç, AK Parti Zonguldak Gençlik Kollarınca Bülent Ecevit Üniversitesi Sezai Karakoç Salonu'nda düzenlenen "Genç Kürsü" programında, Türkiye'de halk oylamasına gidilen bir süreçte olduklarını söyledi.

Türkiye'den 1960'lı yıllardan itibaren Almanya başta olmak üzere gurbete giden Türk vatandaşlarının olduğunu ve yaklaşık 50 yıldır orada yaşadıklarını anlatan Bakan Çağatay Kılıç, şöyle konuştu:

"Şu anda dördüncü nesil var. Demokrasinin, fikir hürriyetinin, basın özgürlüğünün, düşünce hürriyetinin temel prensiplerini uyguladıklarını ve bununla dünyaya örnek olduğunu iddia eden iki ülke Almanya ve Hollanda, bakanlarımızı konuşturmamak ve hitap etme noktasında önüne engel koyma noktasında karar almışlar. Öncelikle bu bir demokrasi ve özgürlükler ayıbıdır. Kendi değerlerinde olduğunu iddia etikleri tüm değerlerle çelişmektedir. İnsan hakkı ihlalidir. Çünkü fikrinizi açıklamak konusunda size deniliyor ki, 'Açık olan bir yerde bunu açıklayamazsınız.' Bir an önce bu yanlıştan dönün. Bir an önce demokratik olmayan, insan hakkı ihlali yaklaşımdan dönün."

Bakan Çağatay Kılıç, Hollanda'daki referandum etkinliklerine izin verilmemesine değinerek, "Hollanda Başbakanı demiş ki, 'Kamusal alanda seçim veya halk oylaması yapmak doğru değildir.' Bu kamusal alan konusunu biz Türkiye'de çok yıllar tartıştık. Kamusal alanın arkasına sığınarak çok hak ihlalleri yapıldı maalesef. Suni gündemler ortaya atılarak, okuma hakları ellerinden alınan genç kardeşlerimiz oldu. Bugün artık böyle bir şey yok. Bu salonda genç kardeşlerimiz fikir, vicdan ve din özgürlüğü çerçevesinde istedikleri gibi üniversitelerini okuyorlar. Şu anda burada da bir araya geldiğimiz toplantıda bulunabiliyorlar." değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'ye demokrasi dersi vermeye kalkanların konuşma yaptığı salonu görmeleri gerektiğini dile getiren Bakan Çağatay Kılıç "Biz, birbirimize karşı saygılıyız. Hollanda başbakanına, bu yaklaşımını ve Dışişleri Bakanımızın oraya gitmemesi yönündeki fikrini bir an önce gözden geçirmesin tavsiye ediyorum. Rahatsız olabilirsiniz, biz fikrimizi sonuna kadar söyleyeceğiz." dedi.

- "Sokak sokak, kahve kahve gezeriz"

Salon verilmezse sokak sokak gezeceklerini anlatan Bakan Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:

"Kahve kahve gezeriz. Bu kadar basittir, kimse bizi engelleyemez. Biz fikrimizi söyleyeceğiz. Sayın Deniz Baykal'a farklı bir fikri dile getirmesi için salon tahsisinde herhangi bir sıkıntı yaşamamıştır. Doğrusu o. İstediği gibi gitsin fikrini söylesin. Biz farklı noktadaki düşünceyi dile getiriyoruz diye mi farklı yaklaşım içerisine giriyorsunuz? Kusura bakmayın tutmaz. Böyle bir şey olamaz. Bir an önce Avrupa'daki tüm siyasilerle siyasetçilerin, ırkçılık ve ayrımcılık yaklaşımlarına karşı kendilerine çeki düzen vermelerini tavsiye ediyoruz."

15 Temmuz'da FETÖ'nün darbe girişiminin yaşandığını anımsan Bakan Çağatay Kılıç, "Geçmiş yıllarda yaşanan darbeler, bugünün gençliği tarafından tecrübe edilmesin, yaşanmasın ve böyle şeyler olmasın. Sivil siyaset içerisinde bütün ülkenin gelişimi ve geleceğin çarkları işlesin. Biz  buna yönelik çalıştık. Türk Silahlı Kuvvetlerinin içine sızmış bu FETÖ'cü terör örgütünün başını çektiği darbeciler, 15 Temmuz gecesi çok büyük bir karanlığı yaşatmaya çalıştılar. Ama 15 Temmuz gecesinin sabahında milletimizin en önünde gençlerimiz vardı. Allah hepinizden razı olsun." diye konuştu.

Almanya'daki "4 bin 500 civarında" terör örgütü üyesinin Türkiye'ye iade edilmesini beklediklerini vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç, sözlerini, "Daha bir şey yok. Niye? 'Bizde mahkeme süreci yavaş işler, mahkemeler bağımsız'. Bizde bağımsız değil mi? Türkiye Cumhuriyeti devletinin mahkemeleri bir karar verdiği zaman onu sorgulama hakkına sahip görüyorsunuz kendinizi ama Almanya'daki bir mahkeme 2012'de başlayan ırkçı cinayetler davasını 5 yıldır sonuca bağlamadan ve hiçbir şey yapmadan sürdürürken, biz onu eleştirdiğimiz zaman, 'Lütfen iç işlerimize karışmayın.' diyeceksiniz. Bu da çifte standart." diye tamamladı.