BAKAN ÇAĞATAY KILIÇ AA SPOR MASASI’NA KONUK OLDU

04 Temmuz 2017

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Anadolu Ajansı'nın yeni hizmeti "AA Spor Masası"nın ilk konuğu oldu. Bakan Çağatay Kılıç, spor gündemine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

 

Anadolu Ajansı'nın (AA) yeni hizmeti "AA Spor Masası", Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç'ın katılımıyla başladı. Bakan Çağatay Kılıç, konuk olduğu AA Spor Masası’nda spor gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bakan Çağatay Kılıç AA'nın kurulduğundan beri Anadolu'nun ve Türkiye'nin sesini tüm dünyaya duyurduğunu belirterek, "AA Spor Masası ile Türkiye'de ve dünyada herkesin yakından takip ettiği, gelişmeleri saatlerce yorumladığı, evinde eşiyle dostuyla mutlaka yer verdiği sporun bu şekilde bir referans alınabilecek, tabiri caizse müzakere ortamının hayata geçirilmesi çok önemlidir. Bunu Anadolu Ajansı'nın başlatmış olması gerçekten çok daha farklı bir anlam taşımaktadır" diye konuştu.

Bakan Çağatay Kılıç, hayatın her alanında olduğu gibi birçok kişinin her konuda bir şeyler dile getirdiğini vurgulayarak, "Bunu gerçekten kim nerede nasıl söyledi veya ne anlamda söylendi önemli. Bu mecranın bu anlamda referans noktası olacağını düşünüyorum. Sporcularımızın da kendileri veya branşlarıyla ilgili konuşacakları konuların referans noktası olacaktır. Federasyonlarımızın sporla ilgilenen veya ilgilenmeyi düşünenler neyi kendine referans alacak veya sponsor olacak diye baktığımız zaman bilgi eksikliği olduğunu görüyoruz. İşte AA Spor Masası'nın bu anlamda referans olacağını düşünüyorum. Sporun önemli temsilcileri, işin içinde yer alan ve almak isteyen herkesin katılacağını düşünüyoruz. Başta Cumhurbaşkanımızın spora olan yakın ilgisi, Başbakanımızın gençlik ve sporla ilgili konuları çok yakından takip ediyor olmasının getirdiği dinamizim var. Sporla ilgili herkesin bir düşüncesi, söyleyeceği sözü oluyor. Bazen iyi oluyor, bazen gereksiz tartışmalara yol açıyor. İşin özü, AA Spor Masası güzel bir referans noktası olacak." ifadelerini kullandı.

Bakan Çağatay Kılıç, tekerlekli sandalye basketbolunda elde edilen başarılarla ilgili de görüşlerini paylaşarak, şunları söyledi: 

"Kardeşlerimizi ortaya koymuş olduğu başarılardan dolayı tebrik ediyorum. Gerek tekerlekli sandalye branşında 23 yaş altı gerek A Milli Takımımız, çok büyük özveriyle oynuyor. Bedensel bir engelin varlığına rağmen aslında dünyada engel olmadığını ortaya koyarak, bunu en üst seviyeye getiriyorlar. Bütün sporcularımızın başarıları değerlidir ama bu arkadaşlarımızın ortaya koyduğu emek, başarı, fedakarlık ve azim çok farklı şekilde değerlendirilmeli diye düşünüyorum. Tırnak içinde 'normal' diye tabir ettiğimiz, hiçbir engeli olmayan insanların ortaya koyduğu başarıların yanında bir de engelleri olanların engellerini aşarak ortaya koyduğu başarı hikayesi var. Önemli bir başarıya imza attılar. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız gibi tüm Türkiye takip etti. Bu dönem içinde şampiyonluk elde eden çok sporcumuz oldu. Engelli kardeşlerimizin ortaya koyduğu çabanın karşılığını aldıkları geri dönüşümler güzel oldu, daha iyi olacaklar. Onlarla sohbetlerimizde çok kararlı olduklarını görüyorum. Ay-yıldızlı bayrağı en üst noktaya çekme konusunda çok büyük bir azim ve istekleri var. Ülkeleriyle, bayraklarıyla gurur duyuyorlar. Onu en iyi şekilde temsil edip İstiklal Marşımızı söyletmek için her türlü fedakarlığı ortaya koyuyorlar. Onları tebrik ediyorum, daha gidecekleri çok yol var. Biz de onlara elimizden gelen her türlü desteği vermeye devam edeceğiz." 

"Tekvando artık Türkiye'de kendisi ispatladı" 

Bakan Akif Çağatay Kılıç, tekvandonun son yıllarda Türkiye'de birçok uluslararası müsabakada ve olimpiyatlarda başarılı olduğunu hatırlatarak, "Tekvando, yüzümüzü ağrıtan branş oldu." dedi.

2016 Rio Olimpiyat Oyunları'nda tekvandoda 1-2 başarı daha beklediklerini dile getiren Bakan Çağatay Kılıç, "Nur'un orada madalya alacağından emindim, rengini farklı düşünüyordum. 2020'ye inşallah. Servet ile ilgili beklentimiz vardı, olmadı. Tekvando, artık Türkiye'de kendini ispatladı. Bu anlamda yapılacak doğru çalışmalarla devam etmemiz gerekiyor. 2012'de, 2016'da veya dünya şampiyonasında başarılı olduk diye bulutların üzerine çıkarsak hata ederiz. Kendini ispatlamaktan kastım, istikrarlı ve düzenli bir çalışmanın sonunda yılların getirdiği başarıdan bahsediyoruz. Özellikle son 3-4 yıl içinde yoğun bir çalışmayla iyi bir noktaya geldiler. Zeliha ve Nur çok genç, diğer arkadaşlarımız da çalışıyor. Artık Servet, işin yavaş yavaş farklı noktalarına geçmeyi düşünüyor, konuşacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Anadolu'yu gezdiklerinde Türkiye'de 1 numaralı ilgi çeken ve yapılmak istenen branşın güreş olduğunu gözlemlediklerine değinen Bakan Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:

"Güreş bizim ata sporumuz, medeniyetimizde var. Ülkenin kendi sportif kültürleri ve geçmişleriyle ilgili önem verdikleri branşlar vardır. Güreş bizim olmazsa olmazımız ve tarihsel anlamda en önemli branşımız. Tekvando da kendisini ilk 3'ün içine doğru götürüyor. Ciddi bir altyapı talebi var. Daha çok Nurlar, Servetler çıkacak. 2 kadın sporcumuzun bu işi başarmış olması manidar. Demek ki hanımlar bu işte daha maharetli oluyor. Bundan sonra özellikle yönetimsel anlamda hem kulüp, hem federasyon, hem de bizim için profesyonel anlamda devam etmemiz gerekiyor. Tekvando, olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonalarındaki kota sayıları anlamında zor bir branş. Aşırı derecede fazla kotası olan bir branş değil. Burada başarıyı elde etmek daha önemli. Sistematik bir şekilde, kaynakların doğru ve verimli kullanılmasıyla artık tekvandoda başarılı olamamanın bir bahanesi olamaz."

"Sporcu potansiyelimiz açısından bir sıkıntımız yok" 

Bakan Çağatay Kılıç, Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip olduğunun altını çizerek, yatırımların önemine değindi.

"Sporcu potansiyelimiz açısından bir sıkıntımız yok." diyen Bakan Çağatay Kılıç, "Sporcunun varlığı konusunda veya ortaya çıkarma konusunda yapmamız gerekenler var. Nüfusumuz genç, fiziksel olarak da dünyadaki herkesle eşit düzeyde yapımız var. Özellikle son yıllarda Türkiye'nin ortaya koyduğu bir yatırım var. 2002'den sonra özellikle AK Parti dönemlerinde büyük bir sıçramayla yakalanan bir yatırım. Cumhurbaşkanımızın çok yakın takip ettiği ve talimatlarıyla götürdüğümüz bir hamle. Güreş ata sporumuz tartışmıyoruz. Güreşe farklı anlamda yatırım yapmaya devam edeceğiz. Farklı sıkletlerde ve stillerde daha fazla ortaya çıkması için gece gündüz çalışacağız. Eskrim bizim geleneksel bir branşımız. 2016 yılında Rio'ya giderken kotayla gittik. Kota almak bir adımdır ama adım adım gidilmesi gerekiyor. İbrahim'in ve takımın başarısı tesadüfi değil. Artık Türkiye'de herkes Mete Gazoz'u tanıyor. Kendisiyle konuşurken öz güveninin çok yüksek olduğunu görüyoruz. O kadar genç olmasına rağmen (kimi örnek alıyorsun) sorusuna 'en iyisi benim.' diyor. Cimnastikte Tutya ve Ferhat'ın, modern pentatlonda İlke'nin ortaya koyduğu başarılar var. Bunlar bilinmiyordu. Olamayacak diye bir şey yok, sadece yapmamız gereken üzerlerine yoğunlaşmak. Buradan kim üzerine ne alınmak isterse alınsın, federasyonlarımız ve kulüplerimiz doğru yönetim tarzlarıyla bu işe yaklaşırlarsa büyük başarıları çok kısa zamanda elde ederiz." değerlendirmesinde bulundu.

Sporcuların önüne suni engel çıkaranların karşılarında kendilerini bulacağını aktaran Bakan Çağatay Kılıç, şunları kaydetti:

"Sporcumuzun imkanları kısıtlanıp, başkalarına kaydırılmaya çalışılırsa bizim haberimiz olacak. Bakanlık olarak sporcularımıza yönelik yeni bir birim hayata geçiriyoruz; 145 telefon numarası. Sporcularımız buradan taleplerini, ihtiyaçlarını hatta bazen mutluluklarını, sıkıntılarını, doğrudan bizimle temasa geçerek paylaşabilecekler. Bunu burada AA Spor Masası'nda ilk kez açıklıyorum. Bu hafta son düzenlemeleri yapılıyor. Birkaç teknolojik düzenlemesi var. Bazen çok basit ve küçük şeylerin eksikliğinden morali bozulanlar oluyor. Bazen bir eşofmanın eksik olması moralleri bozabiliyor. Selçuk Çebi, Spor Genel Müdürlüğü'nde Eğitim Dairesi Başkanı oldu, artık eğitimler bir şampiyonun elinde. Amacımız sporcularımızın kişisel anlamdaki bir takım eksikliklere veya paylaşmak istedikleri sevinçlere imkan sunuyoruz. Bu bize sporcularımızla doğrudan temas içinde olma imkanı da getirecek. Belki bugüne kadar olan bir eksiklikti, artık giderilmiş oldu. Bundan sonra sporcularla doğrudan iletişimimiz olacak."

Madalya sayısı 356'ya ulaştı

Bakan Çağatay Kılıç, Türkiye'nin bu yılın başından bugüne kadar üst düzey müsabakalarda kazandığı toplam madalya sayısının 356'ya ulaştığını belirterek, "Bunun 132'si altın, 108'i gümüş ve 116'sı bronz. Bu, basit bir rakam değil ve şunu bilmemiz lazım, bu başarılar daha da artacak." dedi.

Türk sporcuların uluslararası camiada kendilerini kanıtladığını ve artık Türkiye'nin, ay-yıldızlı bayrağın her yerde olacağı noktasındaki kararlılığını gösterdiğini ifade eden Bakan Çağatay Kılıç, bu yöndeki altyapı çalışmalarının yoğun şekilde devam edeceğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası görünürlülüğü yüksek organizasyonların Türkiye'de yapılması konusunda çok önemli bir yaklaşımı olduğuna dikkati çeken Bakan Çağatay Kılıç, "O da Türkiye'nin artık gelmiş olduğu ekonomik, sosyal, politik ve siyasi gücünü yansıtacak organizasyonlar. Önümüzdeki dönem içerisinde elbette yeni organizasyon alma çalışmalarımız olacak." diye konuştu.

Medya eleştirisi

Yeni başlanılan bazı branşların farklı organizasyonlarının da Türkiye'de yapılacağına değinen Bakan Çağatay Kılıç, "Çok organizasyon oluyor ancak her şey duyulmuyor. Burada biraz medyayı da eleştirelim" ifadelerini kullandı.

Samsun'da 18-30 Temmuz tarihlerinde yapılacak 2017 İşitme Engelliler Olimpiyatları'nın meşalesi̇nin İsviçre'nin Lozan kentinden yola çıktığını hatırlatan Bakan Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:

"Meşale şu anda Türkiye'ye geliyor. Taha Akgül aldı. Niye Taha alıyor deniliyor. Taha Akgül, olimpiyat şampiyonu. Dolayısıyla olimpiyat oyunları olduğu için de şampiyon bir sporcu alır. Türkiye'ye 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'nda altın madalya Taha'dan geldi. Kendisine teşekkür ediyoruz. Bu, basında yeterince yer aldı mı?"

Samsun'da yapılacak oyunlarda 3 bini aşkın sporcunun yer alacağına vurgu yapan Bakan Çağatay Kılıç, "Dünyanın en büyük 3. organizasyonu ve 5 binden fazla genel katılıma doğru gidiyoruz. Ülkeler açısından baktığımızda, bu oyunların tarihinde en yüksek katılım Samsun'da olacak. Dolayısıyla tüm basınımızdan bu oyunların artık gerektiği şekilde paylaşılmasını rica ediyorum." şeklinde görüş belirtti.

"EURO 2024 hazırlıkları final noktasında" 

Türkiye'nin 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası'na (EURO 2024) adaylığını hatırlatan Bakan Çağatay Kılıç, "EURO 2024 hazırlıkları final noktasında. Önümüzdeki seneye kadar hazırlık sürecimiz var. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), yoğun bir çalışma içerisinde ama farklı bakanlıklara düşen görevler de var. Bizim koordinasyonumuzda hazırlıklara devam ediyoruz" diye konuştu.

Altyapı itibarıyla Türkiye'nin şampiyonaya hazır olduğunu dile getiren Bakan Çağatay Kılıç ayrıca, "Sadece İstanbul'da kapasitesi 10 binin üzerinde 15 salonumuz var. Yeni yapılacaklar var. Anadolu'da yaptığımız tesisler var, havuzlarımız, atletizm pistlerimiz var. Tesislerle ilgili çalışmalarımız devam ediyor" ifadelerini kullandı. 

İstanbul'un 5. İslami Dayanışma Oyunları'na ev sahipliği yapacağını anımsatan Bakan Çağatay Kılıç, şunları söyledi:

"4. İslami Dayanışma Oyunları'nda 195 madalya ile 2. olduk. Toplam madalya sayımız daha yüksek olmasına karşın ev sahibi Azerbaycan, altın madalya sayısıyla 1. oldu. Azerbaycan'ın ev sahibi olma avantajını yaşadığını bazı noktalarda gördük. Orada yüzmede çok büyük bir başarı gösterdik. Elde edilen zamanlara bakmamız lazım. Türkiye rekorlarının kırılması, uluslararası müsabakalardaki zamanlara yaklaşılması... Bununla beraber oyunlarda, olimpiyatlarda ciritte altın madalya alan mesafeyi geçtik. Eda'nın attığı cirit, Rio de Janeiro'da olimpiyat altın madalyasını kazanan ciritçinin attığı ciritin üzerinde bir mesafeye gitti. Bunlar bazı sinyaller veriyor. İnşallah daha da iyi olacak."

Farklı branşlarda uluslararası federasyonların genel kurul organizasyonlarına da ev sahipliği yapılabileceğini ifade eden Bakan Çağatay Kılıç, "Uluslararası federasyonun yönetimi anlamındaki yeniliğin Türkiye'de yapılıyor olması önemlidir. Uluslararası ilişkilerde Londra, Lizbon, İstanbul, Antalya bildirgesi vardır. Şimdi G20 geliyor, Almanya'da yapılacak. Bundan önceki G20'lerden biri Antalya'da oldu. Orada alınan kararlar, Antalya kararları olarak literatüre giriyor. Sporda da uluslararası federasyonların yönetimlerinin seçildiği genel kurullar, yapıldığı şehirler ve ülkelerdeki isimler ile anılıyor. Bu önemli" diye konuştu.

Olimpiyatlara kota mücadelesinde ev sahibi avantajı

Bakan Çağatay Kılıç, 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'na kota getirecek organizasyonları Türkiye'ye alıp ev sahibi avantajını kazanmak için çalışacaklarını söyledi.

Türkiye'ye yakışan organizasyonlara ev sahipliği yapmak istediklerine vurgu yapan Bakan Çağatay Kılıç, "Özellikle Türk sporcuların 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları için kota elde edecekleri organizasyonları alıp ev sahibi avantajını kazanmak için çalışacağız. Yaz oyunları, kış oyunları fark etmez ama Türkiye'ye yakışan organizasyonlar olmalı" değerlendirmesinde bulundu.

"Her organizasyonu Türkiye alacak değil" diyen Bakan Çağatay Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye artık farklı bir noktaya geldi. Daha önce arkadaşlar tanıtım açısından 'Ne varsa Türkiye'ye alalım.' şeklinde bir çalışma yapmışlar. Doğrudur ama şu anda o dönemde değiliz. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın talimatları da bu noktadır. Seçici, çok seçici olacağız. Ses getirecek, Türkiye'nin adını, markasını, bayrağını önemli noktalara taşıyacak organizasyonlar yapacağız. Bazı eleştiriler oluyor ama zihinleri bundan 20 yıl öncede kalmış kişilerin eleştirileri de bizim için bir anlam ifade etmiyor."

"Samsun'da hazırlıklar tamam"

Bakan Çağatay Kılıç, Samsun'un ev sahipliği yapacağı 2017 İşitme Engelliler Olimpiyatları'nın hazırlıklarının tamamlandığını, şu aşamada "ince makyaj" yapıldığını ifade etti.

Oyunlara 96 ülkeden katılım olacağı bilgisini veren Bakan Çağatay Kılıç, "Oyunlar tarihindeki en yüksek katılım. 3 binin üzerinde sporcu, 21 branşta mücadele edecek. 42 tesis şu anda bu organizasyon için hazır durumda. Genel anlamda bütün hazırlıklar tamamlandı. Artık ince makyajlar yapılıyor" şeklinde konuştu.

Organizasyonun açılışının Samsun'un yeni stadında yapılacağına dikkati çeken Bakan Çağatay Kılıç, "Böylece Samsun'un yeni stadının açılışı, 200'den fazla ülkenin takip edeceği bir organizasyonla yapılmış olacak. Böyle büyük tesislerin açılışını büyük organizasyonlarla yapmak önemlidir. Türkiye'nin gücünü gösteren simgelerden biri olan Samsun'un yeni stadının dünyaya tanıtımı da oyunlarda olacak" ifadelerini kullandı.

Samsun'da "Olimpiyat Köyü"

Oyunların hazırlıkları kapsamında bin 500'den fazla gönüllünün çalışmaya devam ettiğini vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç, "Samsun'da oyunlar tarihinde bir ilk daha yaşanacak. 'Olimpiyat Köyü' hayata geçmiş durumda. Kredi Yurtlar Kurumunun yurtlarında misafirlerimizi ağırlayacağız. Büyük bir sporcu köyü kurulmuş olacak" yorumunda bulundu.

Samsun'da Uluslararası İşitme Engelliler Spor Komitesinin yeni yönetiminin de seçileceğine dikkati çeken Bakan Çağatay Kılıç, "Bunlar önemlidir. Önümüzdeki yılların yönetimi, Samsun'da seçilmiş olacak. Samsun'da hummalı bir hazırlık var. Sokaktaki herkes maskotumuz 'Çakır' ile karşılaşıyor. Samsun hazır, inşallah 10 gün sonra başka bir havaya da girecek. Meşale de yola çıktı. 18 Temmuz'da başlayacak sportif şölene herkesi bekliyoruz" şeklinde görüş belirtti. 

Dopingle mücadele

Bakan Çağatay Kılıç, doping açısından 2012'de zor bir yıl yaşadıklarını, 2013'te de bunun artçı sarsıntılarını gördüklerini belirterek, "(Doping) Mücadele etmek için çalışan ülkeler Türkiye'yi kendine örnek alsın. Bu cümle çok önemli." dedi.

Doping kullanımı açısından daha önce Türkiye'nin dünya ortalamasının üzerinde olduğunu dile getiren Bakan Çağatay Kılıç, "Şu anda dünya ortalamasının altındayız, 0,08... Türkiye'de bazı algılar yerleştikten sonra atılması kolay şeyler değil. Türkiye, 2012'de zor bir yıl yaşadı. Olimpiyatlarda zor bir dönem yaşadı. 2013'te bunun artçı sarsıntılarını yaşadık. Birtakım adımlar atılmaya başlandı ama şunu söyleyebilirim ki; 2014, 2015, 2016 ve 2017'ye geldik. Bu yıllar katı ve sert ama amansız bir mücadelenin yapıldığı yıllar oldu." diye konuştu.

Türkiye adına Avrupa Konseyindeki kontenjandan Dünya Dopingle Mücadele Ajansına (WADA) üye olduklarını hatırlatan Akif Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:

"Doping konusu dile geldiği zaman dünyada nerede yaşandığına bakmamız lazım. Evet kötü bir dönem yaşadık. Biz 2016'ya giderken yasaklı olmadık. Branş branş yasaklanan ülkeler oldu. Ülke olarak yasaklananlar oldu. Daha sonra sporculara döndü. Sayı biraz azaldı. Rusya tamamen yasaklanıyordu. Bazı müzakerelerle bunun belli sporcular için yapılması kararlaştırıldı. Dünyanın en büyük sporcularından bir tanesi geçen sene yasaklandı. Hiçbirimiz bunun olmasını istemeyiz. Sadece 'Türkiye'de oldu.' demeyelim. Başka yerlerde de oldu. Bu, dünyada bir illettir. Tüm dünya bununla ağır mücadele içinde."

"Birçok noktada referans ülke olduk"

Bakan Çağatay Kılıç, doping nedeniyle birçok madalyalarının ellerinden alındıklarına dikkati çekerek, "Ama şu anda o noktada değiliz, asla değiliz. Bu eğer bizim sporcularımız ve spor camiamızla alakalı olarak önceki yıllardaki kadar karşılaştırma yapıldığında 'Biz kötü durumdayız.' demeyeceğiz. Biz çok yol aldık. Birçok noktada referans ülke olduk. Laboratuvarımızın akreditasyonu kaldırılmıştı, şu anda çalışıyor. Yapılan çalışmalarda hiçbir şekilde acıma göstermedik. Biz 2016'ya bazı sporcuları götürmedik. Kafileden çıkarttık. Niye, çünkü kafamızda şüphe vardı. Üstüne sonuna kadar gidiyoruz.' değerlendirmesini yaptı.

"Burada sporcu işin görünen yüzü" diyen Bakan Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:

"Bunun arkasında antrenör ve kulüp var. Yakalananlarla ilgili ne yapıyorsunuz? Öyle güzel şeyler yapıyoruz ki. Bir kere kim antrenörlüğünü yapmış, o sporcunun yetiştirilmesinde kimler görev almış veya almamış. Sporcu neden o noktaya gelmiş. Bu soruyu sormazsanız eğer 'Yakalandı, al madalyasını gönder.' Bu değil. Bunu neden yaptı. Buna kim ön ayak oldu. Eğitimsel anlamda eksiklerimizden kaynaklanan garip şeylerimiz de oldu. Eğitim burada çok önemli. Sporcu ağrı kesici kullanmaz diye bir şey yok. Selçuk burada ağrı kesici kullanarak maça çıkmadı mı, çıktı. Gribal enfeksiyon ile çıkmadı mı, çıktı. Ama beyan etti. Eğitimi doğru vermemiz lazım. WADA'nın oradaki yetkilisine, 'Benim rahatsızlığım var, şu ilacı kullanmak istiyorum, uygun mudur?' dediğimizde bir sıkıntı yok. Buradan da kaybettiklerimiz oldu."

Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç, spordaki eğitim eksikliğine dikkati çekerek, "Sporcularımızın, kulüplerimizin bunu en iyi şekilde yapması lazım. Bu da bu işin parçası. Sadece ve sadece minderdeki, pistteki veya müsabakadaki olay değildir." diye konuştu.

Bakan Çağatay Kılıç, Atletizm Milli Takımı'ndaki devşirme sporculara yapılan eleştirilere sitem ederek, "Bir kişi bir ülkenin bayrağının altında 'Ben yarışacağım.' diyorsa, 'Bu bayrak için ter dökeceğim.' diyorsa, eyvallahtır." değerlendirmesinde bulundu.

Atletizmde farklı ülkelerden gelmiş sporcularla ilgili çok yoğun şekilde eleştiri aldıklarını anlatan Bakan Çağatay Kılıç, şunları söyledi:

"İyi de, şimdi olimpiyatlarda atletizmde aldığımız madalyaların bir tanesini onların 'devşirme' tabir ettikleri sporcular, benim öyle görmediğim sporcular aldı. Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda Almanlar, Fransızlar bize bir eleştiri yazmıştı, 'Çıkan sporcuların neredeyse şu kadarı yabancı diyerekten'. İngilizler de söylemişti. Bizim medyamız da onların arkasına takıldı, bizi eleştirmeye başladı. Bizi eleştirenlerin takımlarına baksanıza. En çok yabancı sporcuyla katılan ülke İtalya'ydı. Fransa, sonra Almanya... Bizi neden eleştiriyorsun. Dert başka. Mesut Özil nereli? Alman Milli Takımı'nda oynuyor. Kökleri nerede? 80 milyon vatandaşımızın içerisinde bu ülkeyi ne iyi şekilde temsil edecek kardeşimiz var. Eskrimde olsun, okçulukta olsun, yüzmede olsun, bunlar hep bizim çocuklarımız ama bir tık gerekiyor. 'Ben bu bayrak altında altın madalyamı aldım, bu madalya Türkiye'nindir.' diyor."

"Çıtayı öyle bir yükseltmişiz ki..."

Türkiye'nin 20 sene öncesiyle bugününün arasında büyük farklar olduğunu anlatan Bakan Çağatay Kılıç, şunları kaydetti:

"Geldiğimiz noktayı bir konuşalım. Nereden nereye geldiğimizi konuşalım. Eryaman'daki İşitme Engelliler Olimpiyatı kampına gittik. Eski yıllarda Türkiye'yi temsil etmiş eski bir sporcu abimiz vardı. Döndü sporculara dedi ki; 'Sizler Eryaman'da bu tesistesiniz. Biz sizin başınızdayız. Biz bodrum katlarında, küf kokan odalarda bir şekilde hazırlanıyorduk. Kendi kendimize hazırlanıp gidiyorduk.' Bunlar çok geçmişte olan şeyler değil. 20 sene önce nasıldı, bugün nasıl. Sporcumuz diyor ki, 'Şurada bir tesisimiz var, bundan şuraya da bir tane alalım.' Bundan ben mutlu oluyorum. Çıtayı öyle bir yükseltmişiz ki yakın tesis istiyor. Yapmamız gereken çok şey var. Nasıl? Milli Eğitim ile... Biz de ona başladık. Tabii ki daha iyisini yapmaya çalışacağız. Ben de isterim her branşta olimpiyatlarda her sporcumu seyretmeyi, ama bir günde olmuyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da terör örgütü ile mücadele ediyoruz. O gençlerin ve çocukların gözlerindeki parıltıyı yok etmek isteyen katillerle mücadele ediyoruz. Atletizm branşında özellikle son zamandaki ziyaretlerde gördük ki gerçekten rakım seviyesinin yüksek olması sebebiyle bu bölgede çok büyük bir potansiyel var. Orada yetişen çok güzel kardeşlerimiz var." 

"İzmir'de yerel yönetimlerin engellemeleri ile karşılaştık"

Bakan Çağatay Kılıç, İzmir'deki 3 adet projede yerel yönetimlerin engellemeleri ile karşılaştıklarını ve bu nedenle çalışmaların 3 yıl gecikmeli sürdüğünü söyledi.

Karşıyaka, Göztepe ve Alsancak statlarının yapımına başladıklarını hatırlatan Akif Çağatay Kılıç, şu ifadeleri kullandı:

"Alsancak Stadı ile alakalı, şu anda ihalesi bitti. Yer teslimi noktasında bir sıkıntı yok. Bir itiraz da yok, yürüyoruz. Karşıyaka'da maalesef yerel yönetimlerin diyorum, çünkü bu noktada yerel yönetimlerin bir tanesinin de değil karar vereceği yaptırmak istemedikleri bir süreç oldu. Dolayısıyla TOKİ bu noktada yeni bir ihale yapmak zorunda kaldı. Göztepe ile ilgili de aynı şekilde birtakım engellemeler oldu. Ama onlar da aşıldı. Bunu açık ve net olarak söylüyorum. İzmir'de biliyorum spekülasyon yapmak istiyorlar. Yok 'AK Parti iktidarı İzmir'e olumsuz bakıyormuş, eksik yapıyormuş.' Yapılanlara baksınlar, cevaplarını orada bulacaklardır. Eğer bu engellemeler olmasaydı, Alsancak için konuşuyorum, Göztepe ve Karşıyaka ile ilgili engellemeler olmasaydı bu sezon o statlar bitmişti ve takımlar orada oynuyordu. Göztepe, Süper Lig'e çıktı, kendi stadında oynayacaktı engelleme olmasaydı. Karşıyaka aynı şekilde stadı bitmiş ve oynuyor olabilecekti. Karşıyaka Stadı'nda sadece stat değil, ayrıca tribünlerin altında yapılacak olan çok güzel spor salonları vardı. Karşıyaka aynı zamanda çok fazla sporcu yetiştiren köklü kulüplerimizden bir tanesidir. Bu imkandan da yoksun bıraktılar. Şimdi konuşuyorlar. Gelsin yapsınlar. Biz engellemiyoruz." 

Yapılan engellemelerin kendilerine 3 sene kaybettirdiğini anlatan Bakan Çağatay Kılıç, şunları kaydetti:

"Üç seneyi kaybettirdiniz bize. İşin özü budur. Siyaset açısından konuşmuyorum. İzmir yerel yönetimleri bu statları engellemeseydi iş bitmişti. Alsancak Stadı'nın bugün sözleşmesi yapılıyor. Bizim Türkiye'de yaptığımız yatırımlar ortadadır. Cumhurbaşkanımızın bunları ne kadar yakın takip ettiği ortadadır. İzmir'e hem bir spor salonu daha yapacağız hem de çok güzel bir havuz yapacağız. Ben sporcularla konuşuyorum. Onların bana olan taleplerini değerlendiriyorum. Spekülasyon yapmaya çalışan üç adamla konuşmuyorum. Hem spor salonunu hem yüzme havuzunu hem de üç tane stadı yapıyoruz, yapacağız ve görecekler. Başbakanımız bu kadar önem verdi. Gölge etmesinler başkan ihsan istemez. Bizim işimizi bize bırakın, biz sizden çok daha hızlı yaparız. Yerel yönetimler yerel yönetimlerle ilgili konulara yoğunlaşsınlar. Ben İzmir'e geldiğim zaman üzülüyorum. İzmir çok güzel bir şehrimiz, ama yerel yönetimlerin ortaya koyamadıkları çalışmalardan dolayı Türkiye'nin gelişiminin ve diğer bölgelerin gelişiminin arkasında kalmış durumda. İnşallah onlar kendi işlerine bakacaklar, biz kendi işimizi yaparız."

Kulüplere uyarı

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, mali tablolar açısında baktığında özellikle büyük kulüplerin birtakım sıkıntılar yaşadıklarını vurgulayarak, "Spor kulüplerimiz, özellikle dünya markası olan kulüplerimiz, adı Avrupa'da anılan kulüplerimiz bu kadar yüksek borçlara gelmiş noktalarda ise ekonomilerini idame ettirmekte sıkıntılar yaşıyorlarsa bunun buraya nasıl geldiğini iyi araştırmak lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Kulüplerin bu noktalara nasıl gelindiğini iyi araştırmak gerektiğini dile getiren Bakan Çağatay Kılıç, şunları aktardı:

"Vergi ile alakalı çalışmada bu konuda Türkiye'de söz sahibi olan kurum Maliye Bakanlığıdır. Çok ciddi anlamda bu konuyu ele alıyorlar. Beraberce bununla ilgili 2 tane toplantı yaptık. Buraya herkes davet edildi. Fikirleri istendi. 15 Temmuz'daki FETÖ darbe girişiminden sonra uzun dönem yoğun bir şekilde FETÖ ile mücadele konusunda ve Türkiye genelinde bazı çalışmalar yaptık. Bu yaz dönemi içerisinde bu konuyla alakalı iyi bir nokta koyacağız. Maliye Bakanlığımızın bu noktada olumsuz bir görüşü yok. Maliye Bakanı ile yaptığımız toplantılarda bürokrat arkadaşlara talimatları verdik ve bununla alakalı olarak temmuz ayının ilk haftasında tekrar bir araya gelip karşılıklı değerlendirme noktasında mutabık kaldık." 

Kulüpler, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Kulüpler Birliği Vakfının da konuyla ilgili olarak katkısı olduğunu anlatan Bakan Çağatay Kılıç, görüşlerini şöyle açıkladı:

"Çalışmanın en doğru şekilde yapılmasını sağlayacak olan Maliye Bakanlığıdır. Onlar da bu noktada pozitif ama Maliye Bakanımızın bir konuda özellikle ısrarı var. O da bana dedi ki; 'Biz bu çalışmayı yaparız. Hayata geçirelim.' Ama bu kulüpler bize bu noktada gelmesin. Kendi evlerine çeki düzen versinler. Şunu söyleyemezsiniz;  'Ben falanca kulübüm istediğimi yaparım.' Böyle bir şey yok. Ondan sonra geliyorsunuz devletin kapısına 'Bize şöyle yapalım, bize şunu yapalım.' Sizin muadiliniz olan Avrupa'daki kulüpler bu noktaya gelmiyor. Bir de bunu düşünmek lazım. Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakanımıza da bu konuyu arz ettik. Onların da talimatlarını aldık. Bu noktada bütün mali yapının da zarar görmemesi açısından ve Maliye Bakanlığımızın birtakım hassasiyetleri tabii ki var. Ama çok hızlı bir şekilde gidiyor."

Amatörler üzerindeki vergi yüküyle ilgili olarak da konuşan Bakan Çağatay Kılıç, şu ifadeleri kullandı:

"Amatörlerin üzerindeki vergi anlamdaki yükün hafifletilmesi ve onlara bu noktada daha fazla destek verebilmesi için güzel bir çalışma var ortada. Bu hafta tekrar görüşmemiz olacak. Kulüplerimizin yöneticileri bir de kendilerinin muadili olarak Avrupa'daki kulüplerin vergilerinin durumlarına baksınlar. Hep devlet ve hükümet tarafını eleştirmek kolay. Lütfen gidin o kulüplerin nasıl yönetildiklerini, mali tablolarının ne olduğunu bilin. UEFA'nın zaten ortaya koyduğu finansal fair play kuralı var. Zaten bunun dışına çıkarsa kulüplerimiz bundan sonra Avrupa ile alakalı çok büyük sıkıntılara düşecekler. Federasyonun bu noktada bazı adımlar attığını biliyorum. Bu konuda bir istişaremiz oldu. Kimse de çıkıp diyemez ki 'Ben istediğim kadar borçlanırım.' İşte istediğiniz kadar borçlanırsanız bu hale geliyorsunuz."

Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman ile bu konuyu görüştüklerini anlatan Akif Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:

"Branşların yürütülmesi konusunda birtakım fikir alışverişinde bulundum. Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor kulüplerinin başkanları ile de görüştüm. Fikirlerini söylüyorlar. Fikirlerimizi dile getiriyoruz. Mali konularda Maliye Bakanımızın bize getireceği konuyla alakalı olarak 'Biz bunu bu şekilde yapmak üzere hareket ediyoruz.' diyeceğiz. İnşallah iyi bir diyalog ile götüreceğiz. Kulüplere nasıl destek olabiliriz çalışmasını ortaya koymak istiyoruz. Özellikle kulüplerin olimpik anlamdaki sporculara destek olamayacakları konusunda maddi kaynakta sıkıntı yaşadıklarını aktarırlarsa biz devlet olarak ay-yıldızlı bayrağı taşıyacak olimpik sporcularımızı ve havuzdaki sporcularımızı alırken kendimiz en iyi şekilde hazırlarız. Ancak söylüyorum, sporcu kulüpte yetişir."

Bakan Çağatay Kılıç, Fenerbahçe Basketbol Takımı'nın THY Avrupa Ligi şampiyonluğunun ardından kulüp başkanı Aziz Yıldırım'ın, devletten daha fazla destek istediklerine yönelik açıklamalarına istinaden, ödül yönetmeliklerinde değişiklik yapılıp yapılmayacağına ilişkin, "Altyapı açısından baktığınızda Türkiye'nin birçok ilinde basketbol sahaları, potaları konusunda destek veriyoruz. Şu anda güzel bir çalışmayla binin üzerinde potanın Türkiye'nin farklı illerinde kullanımda olduğunu söyleyebilirim. Basketbol Federasyonu ile yakın bir ilişki içinde, basketbolun daha da gelişmesi, yayılması konusunda yoğun bir çalışmamız var. Bin 300'den fazla mahalle tipi halı saha yaptık ve bunların yanında basketbol, voleybol sahaları da yapıyoruz. Bunları son 1,5 yılda yaptık" diye konuştu. 

Ödül yönetmeliği ile kulüplerin mali açıdan desteklenmesine vurgu yapan Bakan Çağatay Kılıç, "Ortaya konan başarıların ödül yönetmeliği çerçevesinde değerlendiriliyor olması yanlış. İşe yanlış başlamayalım. Bu farklı bir başarıdır. Özel bir takım desteklemeleri olabilir, olacaktır. Bir takım çalışmalar var ama ödül yönetmeliği çerçevesinde olan genel bir ödüllendirme yapısı var. Bu, devam ediyor ama bu ikisini ayrı ayrı değerlendirmek gerekiyor. 'Ortaya konan başarıya dönük olarak kulüple ilgili bir çalışma yapılacak mı' derseniz tabii ki yapılacak ama bu başarı, kulübün başarısıdır, ülkenin başarısıdır, milli başarıdır." ifadelerini kullandı. 

"Siz zaten size verilen imkanlarla bu başarılara ulaşıyorsunuz" diyen Bakan Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:

"Kimse çıkıp da ülke adına elde edilmiş başarıda, 'biz bunu tek başımıza yaptık' diyemez. Bunu ülkenin kaynaklarıyla yapıyorsunuz, kaldı ki Fenerbahçe üzerinden okuyacak olursak; bu başarıdan dolayı şimdi önemli bir özel kuruluşumuz olan Doğuş Grubu da büyük bir sponsorluk anlaşması imzaladı. Zaten uluslararası anlamda da bu iş böyle yürür. Büyük özel şirketlerin vermiş olduğu desteklerle gidiyor bu iş ama o kulüpler iyi yönetiliyor. Borç yükleri böyle koca koca rakamlar çıkmıyor. Burada öz eleştiri yapmak durumundayız. Yapmazsak doğru yolu bulamayız. Tabii ki bu Fenerbahçe'nin önemli bir başarısı, tabii ki desteklenecektir. 'Bugüne kadar desteklenmedi' diye bir şey de yok ama şunu da söyleyemeyiz; devlet her şeyi yapacak, hayır. Kendileri bunu ortaya koyacak, doğru yönetecek, biz de tabii ki ülkemizin bayrağının temsilini yapan hangi kulüp olursa olsun fark etmez, değerlendirileceğiz." 

"Ülkesine ihanet eden, bayrağına ihanet edenlerin bizimle işi olamaz"

15 Temmuz 2016 gecesi FETÖ'nün başını çektiği hain darbecilerin, Türkiye'ye karanlık bir gece yaşattığını vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç, "Uluslararası camia içinde maalesef bu örgütün üyelerine beynini teslim etmiş, ülkesine ihanet edenler var. Bir tanesi de NBA'de oynuyor. Ülkesi aleyhine öyle konuşup duruyor orada ama artık kimse değer vermiyor ona. Baktılar ki hiçbir önemi, değeri, anlamı yok. Sen basketbolunu oyna. Ne oynadığı da bizi ilgilendirmiyor. Ülkesine ihanet eden, bayrağına ihanet edenlerin bizimle işi olamaz. Ona gerekli cevaplar verildi zaten." dedi.

Bakan Çağatay Kılıç, "Ülkemizin güvenli bir ülke olmadığı safsatasını yaymaya çalışanlar, terör örgütü üyeleri, bunun başarısızlığı içinde çırpınıyorlar. 15 Temmuz'dan 3 gün sonra 18 Temmuz 2016'da, Samsun'da yapacağımız İşitme Engelliler Olimpiyatları'nın '1 yıl kala' etkinliğini düzenledik. Darbe girişiminden 3 gün sonra. Tüm yabancı katılımcılarımız Samsun'daydı, federasyon başkanımız oradaydı. 'Bir sene sonra burada bu oyunları yapacağız' dedik ve inşallah 1 hafta sonra yapacağız." şeklinde konuştu.

"Bu boş propagandalar onların aleyhine döndü"

 Oyunlarla ilgili bir takım propagandaların yapıldığına değinen Bakan Çağatay Kılıç, şunları söyledi:

"Bu organizasyonları elimizden almak için çok uğraştılar. Bir ara Amerikalılar 'biz gelmiyoruz' dedi. Biz de 'gelmezseniz gelmeyin' dedik. İngilizler 'gelmeyeceğiz' dedi. 'Siz bilirsiniz' dedik. Sonra Samsun'a geldiler. Organizasyonun yapılacağı alanları gezdiler, şaşırdılar kaldılar. İngiliz İşitme Engeliler Federasyonu Başkanı'nın internette hala mektubu vardır; gördüğümüz en güvenli organizasyonun yapılacağı şehir ve ülke diye. Bunu ben söylemiyorum, İngiliz başkan söylüyor. Amerikalılar en büyük heyetle gelecekler, onlar da geliyor. Bu boş propagandalar onların aleyhine döndü."  

Türkiye'nin terörle her yerde mücadele ettiğini dile getiren Bakan Çağatay Kılıç, "Terörün nerede, ne zaman, kimi vuracağı belli olmuyor. Bunu Cumhurbaşkanımız yıllardır söylüyor, Başbakanımız söylüyor, hükümetimizin tüm üyeleri söylüyor. Bizler söylüyoruz. Teröre karşı mücadelede bir ve beraber olmalıyız. Türkiye'nin güvensiz olduğunu iddia eden bir takım hainler var ya, neden o zaman İngiltere, Almanya, Fransa'nın, 'terör kanunlarıyla ilgili yeniden gözden geçirme yapıp daha katı olmalıyız' dediklerini kimse hatırlamıyor. Alman Dışişleri Bakanı bir itirafta bulundu; '15 Temmuz'dan sonra biz Türkiye'ye çok daha hızlı ve erken gitmeliydik, yanlış yaptık' dedi. Ardından, PKK terör örgütünün Almanya'da yaptığı gösterilere, o paçavralarına ilişkin, 'izin alabilmiş olması yanlıştır, hata ettik' dedi. Doğru yol bulunuyor da biraz uzun sürüyor." ifadelerini kullandı.

Yurt dışındaki terör örgütü uzantılarının ortaya çıkarılması çağrısında bulunan Bakan Çağatay Kılıç, "Bir eyaletteki raporda diyor ki; 'devletin içindeki yapılarda kurumsal olarak desteklendikleri görülmüştür.' Çıkarın bakalım ortaya. Almanya'da bir basın grubu var, her gün yazılı basında, internette, televizyonda Türkiye aleyhine, Cumhurbaşkanımız aleyhine haber yapıyorlar. Yapmaya devam etsinler. Gerçekler kapatılamaz. Diyorlar ki; 'Türkiye'de demokrasi eksiği var.' Siz Sayın Cumhurbaşkanımızı Almanya'da konuşturmuyorsunuz, video konferansa bağlanmasını yasaklıyorsunuz. Ondan sonra, 'Türkiye'de demokrasi yok, hürriyet yok, ifade özgürlüğü yok' diyorsunuz." şeklinde konuştu.   

Bakan Çağatay Kılıç, Almanya'nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı tutundukları tavrın kabul edilemez olduğunu belirterek, "Hadlerini aşmışlardır." dedi.  

"Prim konusunun bu kadar çok tartışılması doğru değil"

Bakan Çağatay Kılıç, Arda Turan ile ilgili A Milli Futbol Takımı'nda yaşanan olaylara ilişkin bir soruyu, şöyle yanıtladı:

"Bununla ilgili yakın zamanda bazı açıklamalar yaptım ve aynı noktada duruyorum. Bu konuların mahremiyet çevresinde çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Prim konusunun bu kadar çok tartışılması doğru değil. Bu konuyu içeride halletmemiz gerekiyordu. Ülkemizi temsil eden kardeşlerimizin hepsi bunu milli duygularla, bayrağımız, İstiklal Marşımız için yapıyor. Önemli olan sistemin belirlenmesi. Sistem baştan belirlenecek ve buna göre hareket edilecek. Arda Turan, Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli sporculardan biri. Türkiye'yi dünyanın en önemli takımlarından birinde temsil ediyor. Bir hata yapmıştır, yaptığı doğru değildir. Arda'yı da tanırım, yapmaması gerekirdi. Arda'yı A Milli Futbol Takımımızda, spor camiamızda nasıl tutarız, kazandırırız, onu düşünmemiz lazım."  

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'in de aynı şekilde Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli spor insanlarından biri olduğunu vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç, "Şu anda A Milli Futbol Takımımızın durumuna bakarsak grupta her şey olabilir ama biz oturmuşuz, ne konuşuyoruz. Dünya Şampiyonası'na gitmek için ne yapmamız gerektiğini konuşmalıyız. Bunlar kendi mecrasında, mahremiyetinde çözülmesi gereken konulardır. Herkes, tecrübesini bilgisini ortaya koyup, aklı selimle hareket etmeli ve konuyu kapatmalıyız. Bir daha da konuşmamalıyız." ifadelerini kullandı.

"Konuşmak, tartışmak herkesin çok hoşuna gidiyor" diyen Bakan Çağatay Kılıç, şunları kaydetti:

"Arkadaşlarımın bazıları bu noktada gönül koyuyor, biliyorum ama yine söyleyeceğim. 4-5 saat televizyonda, o bunu dedi, bu şunu dedi... Yurt dışından örnek vermeyi sevmem ama İngiltere'de programlar yarım saat, 45 dakika sürüyor. Hakemler şöyle yapmış, böyle yapmış... Video hakem uygulaması denemeleri yapıldı, gelecek. Bakalım ondan sonra ne konuşacağız. Her şeyi konuşma merakımızdan vazgeçelim artık. Konuşacak varsa sahada konuşsun. Futbolcular konuşsun, güzel, centilmence oynasınlar, tribünlere örnek olsunlar."

“Gençlik çalışmaları açısından yoğun bir dönemdeyiz”

Bakan Çağatay Kılıç, özellikle gençlik çalışmalarıyla ilgili yoğun bir dönemde olduklarını belirterek, "Bir taraftan da tüm illerimizde 5-18 yaş grubundaki gençlere yönelik olarak spor çalışmalarımız başladı. Yaz spor okulları olarak tabir ettiğimiz çalışmalarda iyi gidiyoruz. Gençlik merkezlerimizin sayısı 279 oldu. Önümüzdeki dönemde 30 gençlik merkezimizin de hayata geçeceğini düşünürsek, 300'ü aşacağız." dedi.

Gençlik merkezlerinde şu anda üye sayısının 1 milyon 700 bin civarında olduğunun altını çizen Bakan Çağatay Kılıç, "Faaliyetlere katılan gençlerin sayısı 3 milyonu geçti. Gençlik merkezlerimize gönüllü esasına göre katılmak isteyenlere spor, sanat, sosyal aktivite konusunda yoğun bir yelpazede hizmet veriliyor. Eğitim, önemli bir unsur olarak devreye giriyor. Geçen yıl gençlik kamplarında 76 bin kardeşimi ağırladık. Bu seneki hedefimiz 120 binin üzerine çıkmak. 2012'de 12 kampımız vardı, şu anda 36'ya ulaştı." diye konuştu.

Bakan Çağatay Kılıç, gençlik merkezlerinin uluslararası ayağını da geliştirdiklerini vurgulayarak, "Özellikle yurt dışında yaşayan Türkler ile ilgili de çalışmalarımız var. Orada yaşayan ama Türkiye'ye hiç gelmemiş olan kardeşlerimizi Türkiye'ye getirme çalışmalarını da yapıyoruz. Türkiye'de farklı şehirlerdeki kardeşlerimizin il il gezerek kamplarda bir araya gelmelerini sağlıyoruz. 6 dönem şeklinde, 11 Haziran-1 Ağustos tarihlerinde yapacağız. Gençlik kamplarına başvurular, 10 Temmuz tarihine kadar devam edecek. Gençlerin yoğun şekilde sosyal aktivitelerin içinde yer almalarına çalışıyoruz. Örneğin okullara, huzur evlerine, yetiştirme yurtlarına ziyaretler yapılıyor. Köy okullarına gidip, oraların yeniden tesis edilmesi ve fiziki açıdan düzeltilmesi noktasında gençlerimiz görev yapıyor." ifadelerini kullandı.

"İnşallah yeni Kenanlar yetişecek"

Bakan Çağatay Kılıç, son dönemde motor sporlarında elde edilen başarılara değinerek, "Özellikle Kenan Sofuoğlu'nun başarıları var. Kendisi çok sevdiğimiz ve zaman zaman uzun sohbetler yaptığımız bir kardeşimiz." yorumunu yaptı.

Kenan Sofuoğlu'nun kendi memleketinde bir pist çalışması bulunduğunu hatırlatan Bakan Çağatay Kılıç, şunları söyledi:

"Bu noktada kendisine destek veriyoruz. İnşallah orada yeni Kenanlar yetişecek. Şimdi Toprak kardeşimiz var, onu yetiştiriyor. İnşallah daha fazla kardeşimizi de kazandıracak. Yüreklerimizi ağzımıza getiren bir branş. Çok yüksek hızlara ulaşılan zamanlar oluyor. Kenan, bir kaza da geçirdi ama şimdi iyi. Kenan, gerçekten büyük emek veren ve birçok noktada fedakarlığını yapmış bir kardeşimiz. Ece Vahapoğlu ve Şahika Ercümen, farklı branşlarda mücadele ediyor. Herkes İçin Spor Federasyonu, HİSApp adıyla bir telefon uygulaması hayata geçirdi. Her yerde spor yapabilmeniz için geliştirilmiş bir şey. Ne kadar çok indirirsek o kadar çok hareket edebiliriz. Masa başında, evimizde yapabileceğimiz en basit hareketleri gösteriyor. Bazı ödüller de koyduk. Ece Vahapoğlu'nun Everest Dağı'ndaki yarışına Herkes İçin Spor Federasyonumuz destek oldu. Şahika'nın yeni bir denemesi olacak, ona da destek verecekler."

Bakan Çağatay Kılıç, özellikle curling branşının üzerinde durmak istediğini dile getirerek, "Curling, Türkiye'de çok yeni ama yaygın olabilecek bir branş. Bu anlamda iyi bir branş kazandırdığımızı düşünüyorum. Avrupa Gençlik Olimpik Kış Festivali'nde (EYOF) Curling Milli Takımımız önemli başarılara imza attı. Kış sporlarıyla ilgili snowboard ve kayakla atlamada güzel gelişmeler var. Tüm branşlarda ciddi bir hareketlenme var. Bunun en temel unsuru da bizim olimpik sporcularımızın hazırlanacağı merkezlerimizin yeniden yapılandırılması. Bununla ilgili mevzuat çalışmaları son noktaya geldi. 80 milyonluk ülkemizin olimpik havuzunda olan sporcuları doğru destekleyelim. Bunu yaparsak, 2020, 2024 ve 2028'de çok farklı sonuçlar elde edeceğiz. Bir kere 2016'yı zaten aşacağız." değerlendirmesinde bulundu. 

"Uyuşturucu madde satanlar vatan hainidir" 

Bakan Çağatay Kılıç, uyuşturucu konusunda yaptığı değerlendirmede ise "Başta bonzai denilen sentetik uyuşturucu olmak üzere esrar, kokain gibi maddelerin satılması veya bunların gençlere ulaşması noktasındaki herkes vatan hainidir, alçaktır. En ağır cezayı da alacaktır. Yapılan değişikliklerle yönetmelik ve kanunlar bu konuda oldukça sertleşti. Üstüne gidiyoruz, sonuna kadar da gideceğiz." diye konuştu. 

"Terörle nasıl mücadele ediyorsak, uyuşturucuyla da aynı şekilde etmeliyiz." diyen Bakan Çağatay Kılıç, "Uyuşturucuyla Mücadele Yüksek Kurulu içinde bakanlıkların birçok görevi var. İlki, emniyetle alakalı olan sokaktaki satıcılar veya üreticilerin tespit edilmesi. Bir diğeri de rehabilitasyon ve önleme. Biz de yaklaşık 75 programla 66 bin gencimize madde kullanımının zararlarıyla ilgili bilgilendirme yaptık. Binin üstünde antrenöre, madde bağımlılığıyla mücadele konusunda eğitim verdik. Antrenörlerin eğitimli olması, küçük yaştan beri yetiştirdikleri sporcuların yanlış yollara sapmamaları konusunda onlara yardımcı olabilmelerini sağlıyor. Sporla uğraşan gençlerimiz arasında uyuşturucunun çok az olduğunu görüyoruz." şeklinde görüş belirtti. 

Bakan Çağatay Kılıç, Spor İl Müdürlükleri ve Kredi Yurtlar Kurumunun da bu mücadelenin içinde olduğunu belirterek, "2 milyon lira üstündeki bir maddi kaynakla bu mücadeleyi veriyoruz. Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma Tedavi ve Eğitim Merkezleri (AMATEM), Sağlık Bakanlığı, rehabilitasyon merkezlerimiz bu konuda çalışıyor. 'Kapılar Kapanmasın' Projesi'yle de cezaevine düşen gençlerimizin bir daha o noktaya gelmemesi için elimizden geleni yapacağız. Yeşilay, Kızılay ile yoğun temasımız oluyor. Kamplarımızda gençlerin bu konuda da eğitim almasını sağlamak için çalışıyoruz. Ailenin yerini hiçbir şey tutamaz. Ailelerin gözü, çocukların üstünde olsun. Anne, baba, kardeşin vereceği desteği kimse veremez. Öğretmenlere de çok önemli görev düşüyor. Ailelerle yakın temasta olmalılar. Bağımlılıkla mücadele konusunda projelere özellikle destek veriyoruz. Sadece geçen sene 112 projeye destek verdik." ifadelerini kullandı.

15 Temmuz programları

Bakan Çağatay Kılıç, FETÖ'nün geçen yıl 15 Temmuz'da gerçekleştirdiği ve şehitler verilerek bertaraf edilen darbe girişiminin yıl dönümü konusunda AK Parti'nin Türkiye'nin farklı yerlerinde çalışmaları olduğunu belirterek, "Aynı zamanda Bakanlık olarak gençlik merkezlerinde, yurtlarda 15 Temmuz bilincinin en iyi şekilde yerleşmesi için yoğun çalışmalar yapıyoruz." diye konuştu.

'İçimizdeki Kahramanlar' programıyla tüm illeri gezdiklerini vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:

"Burada 15 Temmuz gecesi bu olayları yaşayan gazilerimiz, tecrübelerini, neler yaşadıklarını aktarıyor. Çok güzel geri dönüşler aldık. 15 Temmuz öncesi yurt dışında 9 program yapacağız. Bir tanesine fırsat olursa ben de katılacağım. 15 Temmuz'u unutmayacağız, unutturmayacağız. FETÖ ile mücadele devam etmekte. Mahkemede ortaya koydukları tiyatro. Vatandaşlarımız morallerini bozmasın. Moral bozmaya, kendilerine moral vermeye çalışıyorlar. Şimdi bir bir dökülüyorlar. Kamera kayıtları ve içeriklerinin ortaya çıkmış olması nedeniyle bu millete ihanet edenler perişan vaziyetteler. Terör örgütünün üyeleri perişanlık içindeler. Bu milletin, tarihin ve de Allah'ın önünde hesap verecekler. Pensilvanya'da oturan şarlatana, terörist başına iradesini teslim etmiş olanlar, hesabını verecekler. Biz ülkemizde ve dünyada bunlarla mücadeleye sonuna kadar devam edeceğiz. Adil olacağız, acımayacağız. İtiraz kurullarına gider itirazlarını yaparlar. Silahları alıp, uçaklarla, helikopterlerle ateş edenler, neyin temizlenmesi içindesiniz, yaptığınız ettiğiniz ortada. Mahkemede hesabını veriyorsunuz, vereceksiniz."

Gazi ve şehit ailelerine de seslenen Bakan Çağatay Kılıç, "Ailelerimiz müsterih olsunlar. Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın, hükümetimizin duruşu ortadadır. Bunu sonuna kadar götüreceğiz. Bakanlığımıza da zamanında sızanlar olmuş. Birinin bile gözünün yaşına bakmadan gönderiyoruz, bakmam da. 'Şöyle oldu, böyle oldu.' diyenler var. Yaparken, ihanet içine girerken düşüneceksin. Dolayısıyla demokrasi nöbetlerini illerimizle, teşkilatlarımızla konuşuyoruz. Onları hazırlıyoruz. Bakanlığımız da gençlik merkezlerinde, Kredi Yurtlar Kurumunda ve gençlik çalışmaları içinde 15 Temmuz'u unutturmamak için, gerçekleri anlatmak üzere çalışıyor. Birileri diyor ya 'kontrollü darbe' diye. Kontrollüyse adama sorarlar, sen nasıl çıktın o havaalanından? Kimin kontrollü, nasıl şekilde nereden çıktığı belli. Kontrollü yürüyüş yapanlar demek ki kontrollü darbe fikrine geliyorlar. FETÖ ile mücadelemiz sonuna kadar, hiçbir şekilde acımadan ama adil olarak sürecek. Adilden kastım, bir bilgi ve belge varsa getirir ortaya koyarlar, biz de değerlendiririz. Onlar bu millete acımadı. Mağdur diyorlar ya, 80 milyon 15 Temmuz'da mağdur oldu. İnanıyorum ki yapılan çalışmalar yüzde 99 oranında doğrudur. Yüzde 1'in incelemesi var. Kurul kuruldu, gider oraya itirazını yapar." şeklinde görüş belirtti.

"Ankara'da statla ilgili çalışmalar başladı"

Bakan Çağatay Kılıç, Ankara 19 Mayıs Stadı ile ilgili de bilgiler vererek, yeni stadyumun mevcut 19 Mayıs Stadı'nın olduğu yere yapılacağını belirtti.

Statla ilgili zeminin incelenmesi çalışmasının devam ettiğini dile getiren Bakan Çağatay Kılıç, "Dolayısıyla amatör kulüplerimizin de stadın altında olduğu bölgeden çıkıp yeni bir yere geçmesi gerekiyordu. Aslında anlamlı oldu, eskiden bu hain yapının bir televizyon kanalı vardı. Onun da Tandoğan'da binası bulunuyordu, el konuldu. Amatör spor kulüplerine yeni stadın inşaatı bitene kadar o binayı tahsis ettik." diye konuştu.

Stadın yıkılacak olması nedeniyle Ankara'daki takımların maçlarını farklı statlarda oynayacağını vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç, şunları kaydetti: 

"Malum MKE Ankaragücü, artık TFF 1. Lig'de. Gençlerbirliği, Osmanlıspor ve Hacettepe var. Bunların hepsinin çalışmaları yapıldı. Bu anlamda MKE Ankaragücü, taraftarının çok olması dolayısıyla maçlarını Osmanlıspor'un oynadığı statta yapacak. OSTİM Stadı'nda da Gençlerbirliği ve Hacettepe maçlarını yapacak. 19 Mayıs Stadı'nı temizlemeye başladık. Orada İl Müdürlüğümüz var, onu da alıp başka bir yere taşıyoruz. Özellikle Ankara'da bunlarla ilgili bazı soru işaretleri olmuş. 19 Mayıs Stadı Kompleksi'nin olduğu yer, Ankara'nın spor kalbidir. Bittikten sonra modern kalbi olacak. Tesisleriyle, altyapısıyla ve imkanlarıyla çok farklı bir noktaya gelmiş olacak. 'Amatörlere ne yaptınız?' diyorlar, amatörler başımızın üzerinde. Çünkü amatörlerden gelen sporcular, başarıya gidiyor. O stat sadece bir stat olmayacak, altındaki ve üstündeki yapısıyla birçok kişiye hizmet edecek. Sosyal, kültürel ve sportif anlamda çok farklı hizmetler olacak. Etraftaki alanlar düzenlenip sporun modern merkezi olarak devam edecek. Kimse herhangi bir şekilde dedikoduya, olumsuz anlamda ortaya konan sözlere itibar etmesin. Sporcularımızın da amatör sporcularımızın da en iyi şekilde sporlarını yapmaları için imkanları seferber ediyoruz, etmeye devam edeceğiz. Bunu vatandaşlık görevimiz olarak yapıyoruz. İnşallah Ankara'ya yakışır güzel bir stat olacak."