BAKAN ÇAĞATAY KILIÇ, AK PARTİ GENİŞLETİLMİŞ İL DANIŞMA MECLİSİ TOPLANTISINDA KONUŞTU

27 Aralık 2015

‘’(ODTÜ olaylarıyla ilgili) öğrencilerimiz ve gençlerimiz arasında bu tip bir ayrımın da olmaması noktasında herkesin sorumluluğu vardır. İnancı gereği kıldığı namazdan dolayı böyle bir şey yapılamaz. Herkesin özgürlük alanı vardır’’

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, İslam’la terörün birlikte anılmasına karşı çıkarken, İslam alemi başta olmak üzere herkesi sesini yükseltmek için göreve çağırdı. ODTÜ’deki gerginlikle ilgili olarak  değerlendirme yapan Bakan Kılıç,’’ öğrencilerimiz ve gençlerimiz arasında bu tip bir ayrımın da olmaması noktasında herkesin sorumluluğu vardır. İnancı gereği kıldığı namazdan  dolayı böyle bir şey yapılamaz. Herkesin özgürlük alanı vardır’’dedi.

Bakan Çağatay Kılıç, AK Parti Samsun Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısında konuştu.Konuşmasının başında İstiklal Marşımızı yazan Milli şairimiz Mehmet Akif’in ölümünün 79.ölüm yıldönümü olduğunu hatırlatan Bakan Çağatay Kılıç,’’ Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak gençlerimizin ecdatlarını iyi bilmeleri milli duygular ve milli değerlerine sahip çıkabilmeleri için böyle programlar düzenliyoruz. Geçen sene yapmış olduğumuz programlardan farklı olarak bu yıl tüm illerde Mehmet Akif Ersoy'u anma programları yapıyoruz ki her ilde icra edilsin ve anılsın.  Seneye vefatının 80. yıl dönümünde farklı bir program düşünüyoruz. ’’diye konuştu.

Bakan Çağatay Kılıç, bugünkü toplantının 2015 yılını değerlendirme toplantısı olduğunu   belirterek, ’ 2015 yılı partimiz için Türkiye için çok farklı dinamikleri içeren çok hızlı değişimlerin yaşandığı bir dönem belki kayıp olarak görülebileceği ama aslında öyle olmayan bir dönemdi ‘ dedi. Bakan Çağatay Kılıç sözlerine şöyle devam etti:

‘’ 7 haziran seçimlerinden sonra bir süreç yaşadı Türkiye. 2002 Ak Parti iktidarları öncesindeki Türkiye'deki koalisyon kurma dönemleri koalisyonların işletilme dönemlerini  ile ilgili yaşananları çok kısa bir şekilde hatırlama imkanımız oldu. Geçmiş dönemlerdeki yaşananları siyasi tecrübeleri yaşamış olan siyasilerimiz bu dönemi anlattığı zaman belki bazı şeyleri unutmuştur.  Biz bu anlamda bir tecrübe yaşadık. Siyası anlamdaki istikrarın nelerin getirisi ile karşı karşıya olduğunu görmüş olduk.  Bunu tecrübe etmiş olduk. Sonrasında 1 Kasım seçimlerine giden dönemi yaşadık. 1 Kasım seçimlerinde Elhamdülillah  yine AK Parti'den yana kullandı. Şunu hatırlatmalıyım biz 7 haziran seçimlerini kazandık. Burada yanlış bir hatırlanmasın  biz 7 haziran seçimlerini yüzde 41 ile kazandık. Tek başımıza iktidar yetkisini o zaman alamamıştık.  Ama Türkiye'de en üst noktadaki siyasi temsilci olma üstlenme konusundaki irade teyidi alınmıştı.  Biz 1 Kasım'da yine seçimi kazandık ama bu kez tek başımıza iktidar olma  yetkisini tekrar aldık.’’

 

Bazı farklı siyasi parti mensuplarının 7 Haziran seçimleri için,  ‘AK Parti'nin kaybettiği  seçim’ değerlendirmesi yaptığına dikkat çeken Bakan Çağatay Kılıç,’’ Gerçi onlar AK Parti diyemiyor AKP diyorlar. Biz Ak Parti'nin ne olduğunu onlar anlattık. Milletimiz gerekli cevabı verdi. Onlar AKP demeye devam etsin. Milletimiz Ak Parti demeye devam ediyor. Diyorlar ki 7 Haziran'da kaybettiğiniz seçim… üzerine basa basa söylüyorum. Biz 7 Haziran'da  Ak Parti olarak seçim kaybetmedik biz seçimi kazandık. Tek başımıza iktidar olabilme yetkisini alamadık ki 7 haziran’dan sonraki samimi çabalarımızı milletimiz gördü.  Bizim muhalefet partileri ile bir araya gelmek için ortaya koyduğumuz çabaları tüm dünya ve Türkiye gördü’’ şeklinde konuştu.

 

Muhalefet Partilerinin 7 Haziran seçimlerinde koalisyon konusunda takındığı tutumu eleştiren Bakan Çağatay Kılıç, ’’ Bir siyasi parti başkanı dedi ki  her şeye hayır... Bir diğer siyasi parti ile onunla biz de söyledik sizinle bizim koalisyon kurma ihtimalimiz mümkün değil... Milletimizin size vermiş olduğu oylar ile Türkiye Cumhuriyeti Meclisinde temsil ediliyorsunuz.  Temsil hakkımız var. Ancak siz de biz de iktidar noktasındaki bir koalisyon olma noktasında beraber çalışmayı düşünmüyoruz dedik.’’ dedi. Bakan Çağatay Kılıç, yapılan çalışmanın sonucunda ortaya konulan gelinen nokta belli  olduğunu ifade derken,’ Biz 7 Haziran seçimlerinden sonra Ankara'da MKYK ve Bakanlar Kurulu ortak toplantısı yaptık.  Sayın Başbakanımızın genel Başkanımızın başkanlığında yaptık. Ama biz bu toplantıyı  her zaman ve her şart altında her seçimde yapıyorduk. 7 haziran’da olağanüstü bir durum var diye yapmadık. Tablo nedir, ne yapılması gerekiyor, nasıl bir yol izlenmesi gerekiyor. O gün kararımızı verdik. O yolda yürüdük’’ diye konuştu. Bakan Çağatay Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’Teşkilatımızın bizi Ankara'daki ziyaretinde de bu konuyu dile getirdim. Kurucu genel Başkanımız Sayın Cumhurbaşkanımız her zaman dile getirmiştir. Seçimin yapıldığı günün ertesi günü bir dahaki seçimin hazırlığının yapıldığı gündür. Neden biz bir siyasi partiyiz ülkemize hizmet etmek ve bu hizmetin nasıl yapılacağını anlatarak milletimizden demokrasi çerçevesinde oy isteyerek bu noktalara geliyoruz. Bunu da en verimli şekilde yapmamız gerekiyor.  Bunu için diyoruz ki biz her seçimin sonrası bunu yapıyoruz. Bunun altındaki  düşünce budur, çalışmaktır başka bir şey değil. Türkiye'de birçok şeyler yaşandı.  1 kasım öncesi sonrası şu anda da yaşanıyor. Türkiye'de hükümet kurulmuştur görevi başındadır AK Parti kadroları içerisinde kurulmuş sistemler bellidir. Mecliste yapacağımız çalışmalar bellidir. Partimizin kurulları bellidir.  Biz gece demeden gündüz demeden tüm kurullarımız tüm çalışanlarımız tüm arkadaşlarımız ile beraber belediye başkanı, ilçe başkanı, milletvekili arkadaşlarımız, sandık kurulu üyelerimiz ki hala sandık kurulu diyorum 7 Hazirandan sonraki süreç hepimize seçim sandıkta kazanılır sözünü hatırlatmıştır.  1 Kasım'da da bunun gereğini yaptık. Sandık kurullarımızdaki yoğun bir çalışma ile yaptık. Bu çalışmalar devam edecek geçici bütçemizi geçirdik. Sayın  Cumhurbaşkanımız da onayladı. Ama hatırlayın sayın Başbakanımız dedi ki muhalefet partilerine gelin bu bütçeyi geçici bütçe yapmayalım biz asıl bütçemizi ortaya koyalım. Meclisimizden bunu geçirelim. Çünkü 2015'te zaten 2 seçimde dolayı belli bir dönemin yeterince yatırımlara ayrılamadığını biliyoruz. Bu teklifi Sayın Başbakanımız yaptığı zaman zamanımız vardı. Yaz dönemi içerisinde her şeye hayır demiş olan MHP  bu noktada dedi ki tamam meclisten biz asıl bütçeyi çıkaralım buna destek veriyoruz. CHP yok dedi yine hayır dedi yok olmaz dedi.  Şu şartı var, bu şartı var. Biz ne dedik: Her zaman ''Türkiye kazanacaksa biz AK Parti olarak kaybetmeye razıyız'' dedik.  Yeter ki Türkiye kazansın.  işte en bariz örneği bu, Bütçenin çıkması mümkün müydü evet. Zaman var mıydı evet. Gecikmenin bir anlamı var mıydı hayır. Bu bütçe zaten çıkmak zorunda mı evet. Gel vakit kaybetmeyelim bütçeyi çıkaralım. Sonra zaten meclis devam edecek. Bir sürü çalışmamız var. Sonra mecliste muhalefet olarak haklarınız var onları kullanacaksınız zaten.  Ama milletimizin çıkarına olan. Geleceğimiz için daha iyi yatırımlar olacak olan böylesi bir konu için beraber çalışalım dedik. Kimin milletinin daha çok düşündüğü kimin düşünmediği de açık olarak ortaya çıkmış oldu. Bunu biz söylemiyoruz. Bunu vatandaş söylüyor. Bunu millet söylüyor. Bugün vatandaşlarla konuştuğunuzda verdiği örnek bu’’

 Suriye ile Suriye sınırındaki sıkıntıların ülkemize aksetmemesi için Hükümetin  gerekli çalışmaları yaptığını söyleyen Bakan Çağatay Kılıç, ‘’Orada mübarek yüce dinimizi kullanarak kendini bir takım dini motifler kullanarak meşru hale getirmeye çalışan bir terör örgütü var. Deaş…Biz birinci gününden itibaren terör örgütü ilan ettik. Bakanlar kurulu kararı var. El kaide, Boco Haram ne ise Deaş da öyledir. Bizim için bir terör örgütüdür. Terörün dini, dili, milliyeti olmaz. Ama dinimizi kendi terör örgütünün ismine koyarak bir farklı bir durum yaratmaya çalışıyorlar. Bunu reddediyoruz. Bir daha söylüyorum Samsun'dan söylüyorum. Dünyaya tekrar söylüyorum. Sorumlu tüm siyasilere söylüyorum. Bir dinin ismi bir terör örgütünün ismine arkasına önüne konulamaz. O terimleri reddediyoruz’’ şeklinde konuştu. Bakan Çağatay Kılıç, ‘Biz kendisini Hıristiyan olarak tanıtan bir kişinin terör eylemi yaptığı zaman Hıristiyan terör örgütü mü diyoruz. Yahudi olduğunu iddia eden bir kişi terör eylemi yaptığında Yahudi terörü mü diyoruz’’ değerlendirmesinde bulundu.

Terörle İslamın  bir arada anılmasına karşı  çıkan Bakan Çağatay Kılıç, tüm İslam Dünyasını göreve çağırarak, ’’ O zaman kendisin iddiası doğrultusunda Müslüman olduğunu söyleyerek terör yapanlara… yüce dinimizin ismini terörün önüne ya da arkasına konulamaz. Ama şurada da bir eksiğimiz var. Bu terimin kullanılmasına karşı hep birlikte haykırmalıyız. Tüm Müslümanlar, İslam dünyası... Cumhurbaşkanımız Başbakanımız bunu yapıyor bu kelimeye karşı en üst seviyede sesimizi yükseltiyoruz. Yükseltmeye de devam ediyoruz. Aynı şekilde siz de sesinizi yükselteceksiniz. Biz bunu kabul etmiyoruz.  İslam dünyasındaki tüm sorumluluk noktasında olan Başbakan, Cumhurbaşkanı, milletvekili, emir, kral, herkes buna tepki göstermeli.’’diye konuştu.​

‘’Türk milleti kendisine ihanet edenleri asla affetmezler”

 Yabancı bir kanala  yaptığı açıklamada  “Suriye’ye atılan sarin gazının kimyasalları Türkiye üzerinden gitti” diyen CHP milletvekili Eren Erdem’e ağır eleştirilerde bulunan Bakan Çağatay Kılıç,şöyle konuştu:

  “ Suriye’yle ilgili gelişmelerde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin vatandaşlarının  oylarıyla seçilmiş olan milletvekili, TBMM’de görev yapan ve yemin eden milletvekili çıkıyor diyor ki bir yabancı ülkenin kanalına, ‘Türkiye üzerinde Suriye’ye sarin gazı gidiyor’ diyor. Türkiye’deki belli bir takım kesiminde bundan haberi varmış… Yani ne demek istiyor? Planlı ve programlı yapılıyormuş. CHP’nin yönetimi ve Sayın Genel başkanı ne diyor? ‘Biz milletvekilimizi yedirmeyiz’ diyor. Siz çıkacaksınız ülkenizle ilgili böyle bir suçlamayı yabancı bir televizyona söyleyeceksiniz, ülkenizi uluslararası anlamda töhmet altında bırakacaksınız. Gerçi kendisini ciddiye alan yok. Türk milleti kendisine ihanet edenleri asla affetmez. Şimdi diyor ki “Ben öyle demek istemedim, ben onu bu anlamda söylemedim” yalan! Bari söylediğinin arkasında dur. Demeç verdiği televizyon kanalı bir ülkenin uluslararası haber kanalı. Bu kanal bu sözleri kullanmıyor. Söylediği başka bir kısmı kullanıyor. Çünkü sözünün hiçbir anlamı olmadığını bütün dünya biliyor.Bizim tavsiyemiz böyle şeyleri konuşurken daha iyi araştırsınlar.“

Bu durumdan CHP’ye gönül vermiş olan oy vermiş olan vatandaşlarında rahatsızlık duyduğuna inandığını dile getiren Bakan Çağatay Kılıç,’ Biliyorum ben de içlerindeyiz. Biz her zaman milletimizin içindeyiz. Onlardan daha fazla milletimiz de iç içeyiz. Samimiyetimiz zaten bizi başarıya götüren yol. Ama Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönetiminin de ülkesine karşı saçma sapan açıklama yapanlara gereğini yapması lazım. Hadi burada başka bir şeyi kastettim diyor. O öyle diyor ama biz gerçeği biliyoruz. Türkiye ile “o ülke” arasında savaş çıkarsa o ülkenin tarafını tutarım diyor. TBMM üyesi bunu söyleyen kişi. Takdiri milletimize bırakıyorum. Takdiri Sayın Kılıçdaroğlu’na bırakıyorum. Cevabını o versin. Çünkü bizi her konuda eleştirmeyi çok iyi biliyorlar. Eleştirilirken bende size soruyorum bu sizin milletvekiliniz bunu yazdı bir kenara koydu biz cevap verecek değiliz o kişiye. Milletimiz ona çok güzel cevabını verdi.’’ şeklinde konuştu.

Ortadoğu teknik Üniversitesinde yaşanan  gerginlikle ilgili  değerlendirme yapan Bakan Çağatay Kılıç,’’Ülkemizdeki özgürlük anlayışıyla ilgili sıkıntılar bazı sıkıntılar dile geldi. Bu konuların takipçisi olarak konuyu yakın inceliyoruz. Bahsettiğim konu ODTÜ’nün içerisinde yaşanan bir gerginlik. Gençlerimizle alakalı olarak orada yaşanan bir sıkıntı. YÖK başkanımız bu konuyla ilgili çalışmalara üniversitenin rektörüyle birlikte başlamış durumda. Bu üniversite rektörünün sorumluluk alanına giren bir konu. Kendi üniversitenin içerisindeki öğrencilerin, fikir özgür hürriyetini, yaşama hakkını düşüncelerini doğrultusunda, inançları doğrultusunda, fikirlerini ifade etme hakkının korunması , herkese eşit mesafede olmak rektörün sorumluluğudur, görevidir’’dedi.Bakan Çağatay Kılıç şöyle devam etti:

‘’ Ama tekrar yineliyorum öğrencilerimiz ve gençlerimiz arasında bu tip bir ayrımın da olmaması noktasında herkesin sorumluluğu vardır. İnancı gereği kıldığı namazdan  dolayı böyle bir şey yapamaz. Herkesin özgürlük alanı vardır . Biz eğer üniversitelerdeki eğitimdeki başörtüsü sorununu çözdüysek, demokrasiye, insan haklarına, hürriyete, herkesin eşit şartlarda üniversitede eğitimini görebilmesi için yaptık.  Bu zaten Türkiye’de suni bir meseleydi. Bu yüzden de zaten çözüldüğü andan itibaren hiç bir sıkıntı yaşanmadı. Milletin içerisinde zaten böyle bir konu yoktu. Biz herkesin inancını, herkesin fikrini rahat söyleyebilimesi için gece gündüz çalışıyoruz. Ecdadımız bunu 500 sene önce yapmış. İnanç ve fikir hürriyetini ortaya koyarak. Dolayısıyla biz bugün ancak daha ileriye gidebiliriz daha geriye gidemeyiz.’’

Bakan Çağatay Kılıç, AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır  ile Samsunda gerçekleştirdikleri AB ile ilgili toplantı  hakkında da bilgi verdi. Bakan Çağatay Kılıç, şunları söyledi:

Geçen hafta içerisinde, Avrupa Birliği Bakanımızla  beraber, Samsunumuzun Avrupa Birliği formlarından, daha fazla nasıl faydalanabileceği ile ilgili müzakere edildiği anlatıldığı çok güzel bir toplantı gerçekleştirildi. Samsunlu hemşehrilerime teşekkür ediyorum toplantıya çok ilgi gösterildi, iki salonda doldu, çok verimli geçti. Ümit ediyorum ki, orada verilmiş olan bilgilerle çok daha fazla  hem eğitim anlamında hem de diğer yönetimlerimiz STK’larımız  AB formlarından faydalanabilecek.’’

‘’AK davamızın, Ak partimizin kurulduğu günden beri bu güne kadar yaşadığı belki de en yoğun dönemle karşı karşıyayız.’’ Diyen Bakan Çağatay Kılıç sözlerini şöyle tamamladı:

‘’Milletimizin bizden çok büyük bir beklentisi var.  Milletimiz 2023, 2053, 2071 hedeflerine ulaşmak için çalışıyor sayın cumhurbaşkanımızın çizdiği vizyonunu ortaya koyduğu Ak Parti davasının yürüyüşü  ancak bu şekilde hızlanarak devam edecek. Sayın başbakanımız hükümet programının açıklanmasına müteakip seçim döneminde içerisinde talepleriniz ile ilgili olarak çok hızlı bir çalışma planını ortay koydu. Biz bunun teşkilatlarımız ile bürokrasimiz ile yakından takip ederek yerine getirmek için çok yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Çalışmaya da devam edeceğiz biz hiç bir şekilde hedeflerimize ulaşmanın önündeki engellere takılmayacağız. Biz iş yapmak için buradayız. Önümüzde hedefler var. Bu hedefleri yerine getireceğiz Sayın Cumhurbaşkanımız 2023, 2053, 2071 bu işin altındaki bu heyecanı bu dava ruhunu koyarak bir araya getirdi. Bizim üzerimizde ecdadımızın medeniyetimizin ülkemizin ama en önemlisi gelecekte bu ülkede yaşayacak olan gençlerimizin ve çocuklarımızın hakkı var. Durmak yok yola devam ve ilk günkü aşkla hep birlikte farklı düşüncelerimiz olabilir ama dava hedefimiz aynıdır. Türkiye'nin kazanması Türkiye'nin güçlenmesi Türkiye'nin her şartta mazlumların ve ihtiyaç sahiplerinin yanında olması ve her zaman bir mazlumun kapısına geldiğinde o kapıyı açacak durumda olması bizim davamız bu. Bu anlamda yerel yönetimler merkezi yönetim hükümet ve meclis hep birlikte olacağız. Bizler kişisel ikballerimiz için burada değiliz. Hizmet etmek için buradayız. Gecemizi gündüzümüze katarak Samsun'umuz Türkiye'miz bölgemiz ve insanlık için çalışmak için buradayız gücümüzü de Tarihimizden medeniyetimizden ecdadımızdan alıyoruz. milletimize eşit anlamda hizmet etmek etmek için bu yola talip olduk. Milletimiz de yürüyün dedi. Yürümeyeceğiz, koşacağız. Bu millete hizmet etmek büyük bir şereftir onurdur.  Sizin gibi yol arkadaşlarım olduğu için Rabbi'me hamd ediyorum.’’

​