06 Şubat 2016
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç terörle mücadelenin sürdüğü illerdeki HDP’li belediyeleri eleştirerek,’Devletin belediyelere iş yapın, hizmet edin diye verdiği paraları götürüp çukurculara veriyorlar. Sen gidip de devletin, milletin verdiği parayla, hizmet yapman gereken araçlarla vatandaşın hayatını zorlaştırırsan, zehir edersen devlet buna müdahale etmeyecek mi...’’ dedi.
Bakan Çağatay Kılıç, AK Parti Şanlıurfa Gençlik Kolları ile bir araya geldiği buluşmada, önemli değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Çağatay Kılıç, AK Parti Gençlik Kolları'nda yer alan gençlerin kendilerini en iyi şekilde yetiştirmesini isterken, "Sizler, kurucu genel başkanımız seçilmiş ilk Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın kurucu ilkeler olarak ortaya koyduğu ve AK Parti'nin politikaları doğrultusunda günümüzde siyaset yapacaksınız. Aynı zamanda gençlik kollarında kendinizi en iyi şekilde yetiştirip yarınların üst yöneticileri sizler olacaksınız" diye konuştu.
"Gençlik kollarını sadece afiş asan bir gençlik olarak görmüyoruz"
Gençlik kollarını sadece afiş asan bir gençlik olarak görmediklerini ifade eden Bakan Çağatay Kılıç, "Partimizde gençlik, kadın kolları ve ana kademe olarak bir ayrım yoktur. Yapısal anlamda bir ayrım vardır ama nasıl ki MYK'da gençlik ve kadın kolları doğal üye olarak her zaman varsa il yönetiminin de yürütmesinde gençlik ve kadın kolları her zaman var. Dolayısıyla biz asla gençlik kollarımızı afiş asan ve belli anlamda sadece belli günlerde ortaya çıkıp slogan atan bir gençlik olarak görmedik. Böyle de görmüyoruz. Biz sizleri bilgiyle ilimle ülkemizin milli ve manevi değerleriyle donanmış ülkemizi geleceğe taşımak için elini gövdesini taşın altına koymaya hazır olan gençler olarak görüyoruz. Çalışmalarınızı bu anlamda ortaya koyacağınıza inanıyoruz" açıklamasında bulundu.
'Muhtar bile olamaz' diye hakkında manşet atılan Recep Tayyip Erdoğan, şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanıdır"
"Her anınızı ve her yaptığınız çalışmayı, geleceğe yürüyecek olan bu davanın gelecekte ne olması gerektiğini bilerek gerçekleştirin" diyen Bakan Çağatay Kılıç, "Hangi davayı, hangi duruşu temsil ettiğinizi unutmayın. Bugüne kadar sizler için örnek olmuş olan 14 yıllık bu iktidar yürüyüşünün, kilometre taşlarının nerede olduğunu, nasıl olduğunu iyi bilin" ifadelerini kullandı.
AK Parti'nin 2002'de iktidar olduğu günden bugüne kadar neler yaşandığını iyi hatırlanması gerektiğini vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:
"Hangi tecrübelerden geçildiğini iyi hatırlayın. Kapatma davalarını, 'seçtirmeyiz' sözlerini iyi hatırlayın. Hepsinden önemlisi 1999'da atılan manşetleri iyi hatırlayın. 'Muhtar bile olamaz' diye hakkında manşet atılan Recep Tayyip Erdoğan, şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanıdır. Demek ki bu ülke; gazete manşetleriyle, medyada yazılanlarla yönetilmiyor. Bir ülke, milli iradeye ve bu iradeye olan güvenle, milli iradeden alınan temsil yetkisiyle yönetilir. Biz bunu AK Parti olarak en üst seviyede ortaya koymuş ve koymaya devam edecek olan bir siyasi hareketiz."
"AK Parti olarak başkanlık sisteminin olması gerektiğini söylüyoruz"
Bakan Çağatay Kılıç, yeni anayasa yapmanın 2011 yılındaki seçim vaatleri arasında yer aldığını hatırlatırken, "Daha öncesinde de bunu zaten dile getiriyorduk. Biz o zamandan beri Türkiye'de bu anayasayla daha fazla bir yönetim olamayacağını, bu şekildeki bir yapıyla geleceğe yürümemizin mümkün olmadığını dile getirmiştik. Bu anlamda zaten yeni bir şey söylemiyoruz. Ama şunu söylüyoruz; milletimiz artık bunu istiyor. Yüzde 60'ından fazlası değiştirilmiş olan bir anayasayla bu iş gitmiyor. Biz yeni anayasada AK Parti olarak başkanlık sisteminin de olması gerektiğini söylüyoruz ama biz bunu bir kişiye bağlamıyoruz. Cumhurbaşkanımız ne diyor; geleceğe yürünülmek isteniyorsa ülkenin sisteminin bu şekilde olması gerekiyor. Biz de bunu söylüyoruz ama Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve HDP parlamenter sistem deyip duruyor." diye konuştu.
"Kapatma davası açıldığında parlamenter sisteme aykırı hareket edilmiyor muydu?"
Geçmişte parlamenter sisteme aykırı şekilde hareket edildiğini örnekleriyle açıklayan Bakan Çağatay Kılıç, "Kapatma davası açıldığında ağızları açılmadı. O zaman parlamenter sisteme aykırı hareket edilmiyor muydu? kapatma davası açıldığında Cumhuriyet mitingleri adı altında isyana, darbeye teşvik mitingleri yapıldığında parlamenter sisteme karşı çıkılmıyor muydu? Şimdi biz söylüyoruz diye buna karşı çıkmanın anlamı yok. Ne kadar tutarsız olduklarını, kendileriyle çeliştiklerini bu hareketleriyle ortaya koyuyorlar. O yüzden bunları bıkmadan usanmadan anlatacağız. 14 yıldır Türkiye yönetilmiyor diyorlar. 14 yıldır milletin sandıktan çıkarak verdiği sonucu kabul etmiyorlar" dedi.
2015 yılında 1 Kasım seçimlerine giderken bir gazetenin manşetine koyduğu resmi hatırlatan Bakan Çağatay Kılıç, "Bize yapılanları yapmamak için ama aynı zamanda bize yapılanın da ne olduğunu yeri geldiğinde anlatmak için bu şeyleri unutmayacaksınız. 1 Kasım'da bir gazetenin manşetini ve manşete koyduğu resmi hatırlayın. Bir beyin resmi... 'bunu da yanınıza alarak sandığa gidin' diyor. Millet de onlara şu cevabı verdi; 'Biz onu aldık ve gereğini yaptık ve yüzde 50 oyu AK Parti'ye verdik' dedi" ifadesini kullandı.
"Kendilerine karşı da saygıları yok"
Demokrasiyi içine sindirememiş olanların, sandığın sonucunu da kabul etmeyeceğini vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç, şunları kaydetti:
"1994 Yerel seçimlerinde sayın Cumhurbaşkanımız büyükşehir belediye başkanı seçilince hepsi kalakaldı. Önce baktılar neresinden tutarız da bu seçim sonucu kabul etmeyiz dediler ama çıkar yolu yoktu. Sandıktan sonuç çıkmıştı. Değerli kardeşlerim, bu hastalıklar o zamandan geliyor. Bunlar yeni şeyler değil, bildiğimiz şeyler. Kendilerine karşı da saygıları yok. Saygıları olsa, 'biz bu yarışa girdik, sandıktan başarıyla çıkamadık. O zaman gereğini yaparız' derler ama onu da demiyorlar. Şimdi, 'AK Parti 7 Haziran seçimlerinden iktidar olarak çıkamadı' diyorlar. Biz 7 Haziran 2015 seçimlerinden AK Parti olarak tek başımıza iktidar çıkamadık ama yüzde 41 ile birinci parti olarak çıktık. Bir koalisyon olması durumunda iktidarı kurabilecek en büyük ortak olarak çıktık. Biz olmadan koalisyon kurmak gibi bir imkanın olmadığını da milletimiz ortaya koydu. O süreci iyi hatırlayalım. Önce bir siyasi parti ortaya çıktı ve 'biz hiçbir şeyde yokuz' dedi. Sayın Bahçeli, daha 7 Haziran akşamı kesin seçim sonuçları açıklanmadan 'seçimse seçim, koalisyon yok' dedi. Sen nasıl bir demokratik lidersin de sandıktan çıkan sonucu bu şekilde değerlendiriyorsun. .. Bir tanesi çıktı 'AK Parti ile asla' dedi. Öyle diyorsun da önce bize bir sor bakalım. Büyük ortak biziz, seçimden birinci parti olarak çıkan seçimi kazanan parti biziz, biz çıkıp da seninle asla demiyorsak sana ne oluyor? O zaman yüzde 12 almıştı. Herhalde yüzde 50 aldık zannediyordu. Şunu unutmayın yüzde 12 alıp bu hale gelenler Allah muhafaza yüzde 50 alsa acaba ne olur."
Bakan Çağatay Kılıç'tan Cumhuriyet Halk Partisi'ne eleştiri
Bakan Çağatay Kılıç, 1 Kasım seçimlerinden önce verdiği sözleri tutmayan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na eleştirilerde bulundu. Bakan Çağatay Kılıç, “Seçimden ikinci çıkan partinin genel başkanı demişti ki, ‘yüzde 35 almazsak ben bu işi bırakırım’ Sonra da çark ediyor. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ‘yok ben öyle demedim’ diyor. Zaten İstanbul seçimlerine geldiği zaman da yürüyen merdivenlere ters biniyordu, aday olduğu ilçe ve ilin isimlerini karıştırdı. Hadi olur dedik, vazgeçtik, peki tamam. Benim anlamadığım bir şey var. Koalisyon arayışında oturduk, istikşafi görüşmeler yapıldı. O dönemdeki açıklamaları gayet güzel ve sakin. Koalisyonu kuramayacağımız ortaya çıktı yine eski üsluplarına başladılar” dedi.
“Bizdeki basın özgürlüğü hangi ülkede var”
Türkiye’deki basın özgürlüğünün dünya da örneğinin olmadığını vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç, “Bir de diktatörü dillerine dolamışlar; Türkiye’de özgürlükler... Bir gün Türkiye’de çıkan ne kadar ulusal gazete varsa hepsini alın. Ve manşetlerine bakın. Ben bunu yabancılara bir gün yaptım. Kendi ülkelerinde böyle manşet yok. Ben yıllarca yurt dışında yaşadım. Vallahi atamazsınız o manşeti. Manşetlerde hakaret var. Diyorlar ki basın özgürlüğü de basın özgürlüğü. Bizdeki basın özgürlüğü kadar nerede var. Bazı basın organlarının tek işi var; AK Parti’ye, Bakanlara, Başbakan’a ve Cumhurbaşkanımıza hakaret etmek. Bunlar kaç yıldır yazıyor, Türkiye’de. Başka ulusal ideolojik gazetelerde var, yazıyorlar. Kişilik haklarımıza saldırı olunca mahkemede hakkımızı arıyoruz. Orada da sağ olsun bazı hakimler de diyor ki; ‘siyasi olduğunuz için ağır eleştiriye girer, katlanacaksınız.’ Hakarete de ağır eleştiri diyenler oluyor” diye konuştu.
“Hiçbir zaman millete, sandığa karşı olumsuz bir şey demedik”
7 Haziran seçimlerinden sonra yaşananları anlatan Bakan Çağatay Kılıç, “Yazın CHP ile görüşme oldu. Olmayacak dendi, yollar ayrıldı. Çünkü Milli Eğitim politikalarında, dış politikada farklılıklarımız var. Cumhurbaşkanımız dedi ki bunu yolu belli. ‘Yeniden seçime gidilecek’ dedi. 1 Kasım’da seçime girdik. Seçimden sonra onlar gene başladı, mızıkçılar gibi onu da kabul etmiyoruz… 7 Haziran seçimlerinde halkımız ne dedi, çalışın ama yanınıza bir ortak alın. Biz elimizden gelen bütün çabayı koyduk mu ortaya. Koyduk. 1 Kasım’da halkımız, ‘AK Parti bu işin başında tek başına olmayınca bu iş olmuyor’ dedi. Bize görev verildi. Biz hiçbir zaman millete karşı bir şey demedik ki. Hiçbir zaman sandıktan çıkan sonuca karşı olumsuz bir şey söylemedik ki. Hareketlerimizle, çalışmalarımızla da bunu ortaya koyduk. Ama işine gelmeyen çok. Bildiri yayınlayan, açıklama yapanlar” şeklinde konuştu.
“Sen devletin, milletin verdiği parayla, hizmet yapman gereken araçlarla vatandaşın hayatını zehir edersen...”
Terör olaylarına değinen Bakan Çağatay kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bir ülkede bir terör örgütü insan öldürüyor, hendek kazıyor suçlusu devlet oluyor. Bu nasıl oluyor, bu mümkün değil. Ama çifte standarda gelince onu yapıyorlar. Şanlıurfa milletvekili olan bir arkadaş var. Mecliste çıkıyor, size söyleyeyim eğer farklı anlamda performans ortaya koyması gerekse iyi becerir o işi. Bazı illerde çukurlarla alakalı birtakım sıkıntılar yaşanıyor. Güvenlik güçlerimiz çalışmalarını yapıyor. Rabbim şehit olanlara rahmet eylesin. Diyarbakır’da belli ilçelerde yaşanan sıkıntılar, HDPlilerin yaşadığı mahallelerde yaşanmıyor. Çok güzel mahallelerinde yaşıyorlar. Nasıl oluyor bu. Devletin belediyelere iş yapın, hizmet edin diye verdiği paraları götürüp çukurculara veriyorlar. Sonra devlet müdahale edince ne olacak... Sen gidip de devletin, milletin verdiği parayla, hizmet yapman gereken araçlarla vatandaşın hayatını zorlaştırırsan, zehir edersen devlet buna müdahale etmeyecek mi?”
“Kenetleneceğiz, aramıza fitne sokmaya çalışanlara asla müsaade etmeyeceğiz”
Konuşmasında, birlik beraberlik çağrısı yapan Bakan Çağatay Kılıç, “ Cizre belediye Başkanı yurtdışından geldi. Cizre’de yaptıklarının onda birini geldiği ülkede yapsın, onu kapının önüne koyarlar. Bu kadar da emin konuşuyorum. Kamu kaynağını yanlış yere harcamaktan, güvenlik sıkıntısı koymaktan, milletin içerisine kin ve düşmanlık koymaktan anında görevden alırlar. Bizim ülkemiz kadar, medeniyetimizden gelen, tecrübe ve bilgi birikimiyle esnek olan başka bir ülke yok. İstanbul’da Şanlıurfa’da medeniyetler bir arada yaşamış. Peygamberler şehridir burası. Buradaki hoşgörünün, birlikteliğin beraberliğin örneği yok. Onun için kenetleneceğiz, bir olacağız, beraber olacağız. Aramıza fitne sokmaya çalışanlara asla müsaade etmeyeceğiz” dedi.
“Meclis kayıtlarını açın bakın; kim konuşuyor, kim konuşmuyor ortada”
Muhalefetin Meclis’te çalıştırılmadıkları yönünde eleştirilere de cevap veren Bakan Çağatay Kılıç, “Tutturmuşlar, Meclis’te bizi çalıştırmıyorlar. Nasıl çalıştırmıyorlar. Kayıtlara bakın. En çok konuşan muhalefet. Günde en az 15 saat konuşuyorlar. Bizim arkadaşlar sağolsunlar, sabırlı bir şekilde dinliyorlar. Tabi cevap vermek durumuna gelince cevap veriyorlar. Ama sabır gösteriyorlar. Sorumluluk bizde biz iktidarız. Çalıştırırız Meclisi. Ama arkadaş bizi konuşturmuyorlar, bize fırsat vermiyorlar dersen vallahi billahi çarpılırsın. Meclis kayıtlarını açın bakın. Kim konuşuyor, kim konuşmuyor ortada. Gizlisi yok ki bunun. Televizyon kanallarında. Kimi suçluyorsunuz…” diye konuştu.
“Haksız olanın, zulüm yapanın sesi bu kadar çıkıyorsa, sizin sesiniz daha yüksek çıkacak”
Gençlerden haksızlıklara karşı dik durmalarını isteyen Bakan Çağatay Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı:
“Değerli arkadaşlar bir olacaksınız, beraber olacaksınız. Bu anlamda size büyük görev düşüyor. Kapı kapı gezeceksiniz. Seçimi kazandık, bu iş bitti, böyle bir şey yok. 2023, 2053, 2071 hedefleri biz bunları boşuna söylemiyoruz. Üniversitelerde çalışacaksınız. Çekinmeyin. Haksız olanın, zulüm yapanın sesi bu kadar çıkıyorsa, sizin sesiniz daha yüksek çıkacak. Silopi, Cizre, Sur’da zulüm yapmaya kalktılar. Biz o zulmü engelledik, ona karşı duruyoruz. Devlet olarak görevimiz yerine getiriyoruz. Biz haklıyız. Asla şiddete bulaşmayacağız ala sesimiz daha gür çıkacak. Yoksa bu günlere gelmemizde bedenini, vücudunu, ailesini, her şeyini taşın altına koyan Recep Tayyip Erdoğan’ın üzerinizde olan hakkını ödeyemezsiniz. Genel Başkanımız ve Başbakanımızın hakkını ödeyemezsiniz. Onun için çalışacağız. Dik duracağız. Kurucu Genel Başkanımızın dediği gibi diklenmeden dik duracağız. Zalime, haksızlığa karşı dik duracağız. Her zaman vatandaşın yanında olacağız. Ve adaletli olacağız. Bu birlikteliği ve beraberliği ortaya koyacağınıza inanıyorum. Faruk Çelik gibi bir bakanla temsil edildiğiniz için şanslısınız. Ankara’da İyi bir temsilciniz var. Yoğun bir mesai içerisinde mecliste milli iradeyi temsil etmek için kaya gibi duruyorlar. Dolayısıyla hep beraber yürüyeceğiz. Biz sizlerle yol yürümekten gurur duyuyoruz. Allah sizden razı olsun”
Bakan Çağatay Kılıç, Şanlıurfa AK Parti Gençlik Kollarındaki konuşmasının ardından Harran Üniversitesi Osman Bey Kampüsünde yer alan bin kişilik yurt inşaatında incelemede bulundu. Bakan Çağatay Kılıç, daha sonra Şanlıurfa Merkez Gençlik Merkezi'ni ziyaret etti.