13 Şubat 2016
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Azez'deki YPG mevzilerini bombaladığını belirterek, “Ülkemizin çıkarı neyse dik ve onurlu durarak onu gerçekleştiriyoruz. Cumhurbaşkanımız, nasıl bugüne kadar dik durduysa biz de o şekilde duracağız. PKK nasıl terör örgütüyse PYD de terör örgütüdür. Bunlarla mücadele edeceğiz” dedi.
Bakan Çağatay Kılıç, bir dizi temas ve incelemelerde bulunmak üzere geldiği Mardin’de AK Parti Mardin Gençlik Kolları Başkanlığını ziyaret etti. Bakan Çağatay Kılıç burada yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi.
“AK Parti davasının temeli 1300, 1400 sene öncesine dayanıyor”
AK Parti’nin temelinin çok eskilere dayandığını ifade eden Bakan Çağatay Kılıç, “Çok paranız olabilir, çok büyük kalabalıklar toplayabilirsiniz. Ama kalabalıklar samimi değilse, size yürekleriyle hitap etmiyorsa ve siz onlara yüreğinizle hitap etmiyorsanız o zaman sadece kalabalıktan ibaret olursunuz. Ama yürekler bir atıyorsa üç kişi de beş kişi de olsak yüreklerimiz bir atar. Bizler AK Parti olarak kurucu genel başkanımız seçilmiş ilk Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan bu birlikteliği, beraberliği, bu dava aşkını ve bu dava için her türlü fedakarlığı yapmayı öğrendik. Onun için sizler burada bir aradasınız. Bizler sizlerle bir aradayız. Rabbim bu şekilde yürüdüğümüz bu yoldan bizleri ayırmasın’’ diye konuştu.
AK Parti davasının temelinin ne kadar eskiye dayandığını ifade eden Bakan Çağatay Kılıç, “Davamızın 1300, 1400 sene önce başladığının bilincinde olarak bu yolda yürümenin, bu yolda koşmanın bilincinde olalım. Çünkü biz bir siyasi hareketiz. Ama bu siyasi hareketin temelleri, yolu, amacı var. Bu siyasi hareketin doğduğu, geldiği, gideceği bir yön var. İşte bu; bin yıla aşkın süredir bu topraklarda Anadolu’da bir arada yaşamanın, bir arada olmanın, birlikteliğin, beraberliğin, kardeşliğin, kol kola yürümenin adıdır. Bu bin yıllık kardeşliğimize, geleneğimize halel getirmeden geleceğe doğru beraber gideceğiz” şeklinde konuştu.
Toplantıya katılmadan önce polisleri ziyaret ettiğini, söyleyen Bakan Çağatay Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Zor dönemlerden geçiyoruz. Güvenlik güçlerimiz askeri, polisi, korucusuyla vatanımızın bölünmez bütünlüğünü, mukaddes değerlerimiz uğruna canlarını vererek o değerleri koruyorlar. Onlara biraz olsun destek olmak için böyle bir ziyaret yapmayı istedik. Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan ama Devlete karşı ihanet içerisinde olan kişiler var. Bizim 78 milyon vatandaşımızın arasına nifak sokmaya çalışanlara bugüne kadar müsaade etmedik. Bundan sonra da etmeyeceğiz. Yurt dışında da yaşayan 5 milyon aşkın vatandaşımız var. Türkiye kökenli kardeşlerimiz var. Mardin kökenli kardeşlerimiz var. Farklı dine mensup Mardin kökenli kardeşlerimiz var. Şu an Avrupa’da 3. Ve 4. Nesil yaşıyor. 2011 yılında Almanya’ya gittiğimizde hiçbir aksan sızıntısı olmaksızın pırıl pırıl bir Türkçe ile karşıladılar bizi. 60 yılı aşkındır Köln’de yaşayan Süryani cemaatinin üyeleri ile bir araya geldik. Sayın Başbakanımız da vardı. O zaman Dışışleri Bakanı olarak oradaydı. ‘Bizim burada Hristiyan olduğumuz için daha rahat yaşadığımızı zannediyorsunuz değil mi’ dedi. Cemaatin papazına dedi ki; ‘biz burada gurbetteyiz. Bizim vatanımız Türkiye. Biz orada kendimizi evimizde ve huzurlu hissediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşı olmakla gurur duyuyoruz’ Bu cennet vatanımızda yaşayan ama T.C Devletine karşı ihanet içerisinde olan kişiler var. Bizim kavgamız işte bu hainlerle. İsmi her ne olursa olsun terör örgütü bizim inancımızda terör örgütüdür. Onları masum insanları katlediyorlar”
“PKK nasıl terör örgütüyse PYD de terör örgütüdür”
Terör örgütüne terör örgütü diyemeyenlerin olduğunu kaydeden Bakan Çağatay Kılıç, “Allah-u Teala Kuran-ı Kerim’de ne emrediyor; bir kişiyi katlederseniz bütün insanlığı katletmiş olursunuz. Bir kişinin hayatın kurtarırsanız tüm insanlığı kurtarmış gibi olursunuz. Bu Allah’ın Kuran-ı Kerim’deki bir emridir. Daha ötesi var mı… Siz cana kıyıyorsunuz, andan sonar birileri çıkıyor ne diyor; bizim memleketimizde olan uzantısıymış, o suymuş bu suymuş… Geçin bunları arkadaşım. Uzantısıymış, şubesiymiş, yan kuruluşuymuş… Terör örgütüne terör örgütü diyeceksiniz. PKK nasıl terör örgütüyse PYD’de de terör örgütü dür. Bu kadar basit. Biz bunlarla mücadele edeceğiz” dedi.
“Ülkemizin çıkarı neyse dik ve onurlu durarak onu gerçekleştiriyoruz”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, fırtına toplarıyla Azez'deki YPG mevzilerini bombaladığını belirten Bakan Çağatay Kılıç, “Şu anda YPG’nin hedefleri ile alakalı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri bir harekat içeresinde. Ülkemizin çıkarı neyse dik ve onurlu durarak onu gerçekleştiriyoruz. Bize dünyada söyleminiz ve hareketleriniz farklı diyebilecek bir ülke var mı... Yok. Çünkü Cumhurbaşkanımız, nasıl bugüne kadar dik durduysa biz de o şekilde duracağız. Onun için siz hiçbir şekilde ikilik içerisinde olmayın. Sizler, diklenmeden dik duran bir ülkenin vatandaşlarısınız” diye konuştu.
“Bizim petrolümüz yok ama ülkemizin, paramızın bereketi var”
Bakan Çağatay Kılıç, ülkelerindeki savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınanlar için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadıklarını belirterek, “Biz 2,5 milyon Suriyeli ve Irak’tan kaçan kardeşlerimizi ülkemizde misafir ettiğimizde bunu herhangi bir çıkar için yapmadık. Kimseden bir şey istemedik. Bugün de istemiyoruz. Hani diyorlar ya AB 3 milyar avro gönderecek. O paralar kamplardaki kardeşlerimizin kamplarda hayatlarını daha iyi idame ettirebilmeleri için harcanacak. Bizim bütçemizle alakalı bir şey değil. Biz 10 milyar dolara yakın harcama yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Elhamdülillah bereketli bir ülkemiz, bütçemiz var. Bu ülkenin yer altı kaynakları yok mu... Bizim petrolümüz yok ama paramızın bereketi var. Niye çünkü bizim duruşumuz insan duruşu. Hiç kimse de bizi farklı anlamlarda kullanabileceğini düşünmesin. Biz kime ne söyleyeceğimizi, ne cevap vereceğimizi de çok iyi biliyoruz” şeklinde konuştu.
“Gençler olarak sizlerin üzerinizde çok önemli bir misyon ve sorumluluk var”
AK Parti Mardin Gençlik Kolları Üyelerine seslenen Bakan Çağatay Kılıç şunları söyledi; “Siz Adalet ve Kalkınma Partisi’nin gençlerisiniz. Sizin üzerinizde çok önemli bir misyon ve sorumluluk var. 2013, 2053, 2071’in sorumluluğu var. Komşusu aç iken tok yatanın bizden olmadığını söyleyen Peygamberimizin hakkı var. İnsanlığa hizmet edeceksiniz ve dinde zorlama yoktur diyen Kuran-ı Kerim’in hakkı var. Alparslanların hakkı var. Osman Gazi, Fatih Sultan Mehmetlerin, Gazi Mustafa Kemallerin hakları var. Ama hepsinden önemlisi sizin üzerinizde bu topraklarda yaşamış olan her bir şehidimizin, her bir gazimizin bu millete mensup olduğunu söyleyen her bir ferdin hakkı var. Onun için koşacaksınız. Bilgiyle, ilimle, edeple koşacaksınız”
Bakan Çağatay Kılıç, edebin yeri geldiği zaman kime ne söylenmesi gerektiğini bilen bir şekilde cevabını verebilmek olduğunu belirtirken, "Biz edep ederken susup kenarda oturmaktan bahsetmiyoruz. Dünya Ekonomik Formu'nda bütün dünyaya Cumhurbaşkanımız 'one minute' derken, o söz edebin gereğiydi çünkü onun orada söylenmesi gerekiyordu. İnandığı davada sonuna kadar haklı olduğunu bilerek söyledi. Arkasında sizlerin olduğunu bilerek söyledi" dedi.
"Biz 7 Haziran seçimlerinden sonra özeleştirimizi yaptık"
Bir siyasi partinin başarı için ortaya koymuş olduğu kriterin sandıktan birinci çıkmak olduğunu vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç, “Biz bunu 7 Haziran dahil olmak üzere girdiğimiz bütün seçimlerinde başardık. 7 Haziran'da tek başımıza iktidar olma yetkisini çok kısa bir süreliğine milletimiz askıya aldı. Sonra 1 Kasım'da yetkiye bize verdi. 'AK Parti içerisinde eleştiri yok' diyorlar. Biz 7 Haziran seçimlerinden sonra özeleştirimizi yaptık. Bunu MYK'da, MKYK'da, partinin üst kurullarında, il başkanlarımızın ilçe başkanlarımızın, gençlik kollarımızın, kadın kollarımızın başkanlığında yapılan toplantılarda yaptık. Bunları genel merkezle paylaştık ama içimizde yaptık. Biz bize yaptık çünkü bize güvenenlere herhangi başka bir mesajı vermememiz gerekiyordu. 7 Haziran'da yüzde 41 oy aldık. CHP ve MHP'nin toplam oyu yine bizim kadar etmiyordu ama bizden çok sesleri çıktı. Gerisini siz düşünün" açıklamasında bulundu.
"Kemal Kılıçdaroğlu'nun kaç seçim kaybettiğini artık ben de hatırlamıyorum"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim sürecindeki bazı açıklamalarını hatırlatan Bakan Çağatay Kılıç, "Sayın Kılıçdaroğlu ' şu kadar oy almazsam genel başkanlıktan ayrılacağım' demişti. Yaptı mı, hayır yapmadı. Üstüne gitti kongre yaptı. Yine genel başkan adayı oldu. Yine gitti, o seçime girdi. İlk gelişini de hatırlıyoruz. Gece 'aday değilim', sabah 'adayım' dedi. Kaç seçim kaybettiğini artık ben de hatırlamıyorum ama ne hikmetse partinin kongresini hep kazanıyor. Orada da enterasan bir durum var. Milliyetçi Hareket Partisi'ne bakıyorsunuz. 7 Haziran'dan sonra herşeye 'hayır'.. 7 Haziran seçimleri oldu iki saat sonra televizyonda Devlet Bahçeli 'seçimse seçim' dedi. Sonra seçim dedik. 'Bunlar memleketi kaosa götürüyor' dedi. -o zaman için söylüyorum- seçim istiyor musunuz, istemiyor musunuz? bir karar verin" diye konuştu.
HDP'nin siyasi bir iradesinin olmadığını söyleyen Bakan Çağatay Kılıç, "Birileri onlara bir şey söylüyor, onlar gidip onu yapıyor. Kendi siyasi iradeleri asla yok. Bunu mecliste her gün görüyoruz. Şu son olaylarda ağızlarına tutturmuşlar bir bodrum... Telefon edilen yere gidiyorsunuz. Ambulansa ateş ediliyor. Bu nasıl iştir? Çıkın dışarı buyurun gitsin ambulans bekliyor diyorsunuz yok çıkmayız diyorlar. Siz ne istiyorsunuz? Onları da tabii anlıyorum. İradeleri yok o da olmayınca arkadan birisi kumanda ettiği zaman bu kadar oluyor" şeklinde konuştu.
"7 Haziran akşamı ne dediysek, 1 Kasım günü de aynı şeyi söyledik"
"7 Haziran akşamı ne dediysek, 1 Kasım günü de aynı şeyi söyledik" diyen Bakan Çağatay Kılıç,şöyle devam etti:
"2 Kasım sabahı aynı şeyi söyledik. Referandumlarda, genel ve yerel seçimlerde hep aynı şeyleri söyledik. Farklı bir şey konuşmadık. Bu ülke gençliğinin, geleceğinin yeni bir anayasaya ihtiyacı var. Darbe dönemlerinde yazılmış, siyaseti kontrol etmeye çalışan, farklı yapıların oluşturulduğu siyasetin ancak yol su elektrik yapmakla yükümlü olduğu, ülkenin geleceğiyle ilgili fikir sahibi olmadığını düşündükleri bir dönemde yazdıkları anayasasının daha sonra birçok kez değiştirilmiş yamalı bohçaya dönmüş bir anayasanın artık değişmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu anayasayı bu milletin yazması gerektiğini söylüyoruz."
"1999'da 'muhtar bile seçilemez' diye manşet attığınız Recep Tayyip Erdoğan, milletin oylarıyla Cumhurbaşkanı oldu"
Yeni anayasanın yönetim sisteminde başkanlık sisteminin olması gerektiğini vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç, "Biz bunu savunuyoruz. Bu bir düşüncedir, bu bir siyasi duruştur, bu bir iradedir bunu tartışabiiliriz. Bir kişiye odaklanarak 'ne olursa olsun Recep Tayyip Erdoğan'a onu vermeyeceğiz, bunu vermeyeceğiz' diyerek bu iş olmaz. 1999'da 'muhtar bile seçilemez' diye manşet attınız. Geldi cumhurbaşkanı oldu hem de milletin oylarıyla. Şimdi, 'başkan yaptırmayacağız' diyorlar. Ona siz değil, millet karar verir. Buna, ne gazete manşetlerinizde, ne dehlizlerde ne de bir araya geldiğiniz küçük toplantılarda karar verebilirsiniz. Ona milletin iradesi karar verir" dedi.
"Vatandaşımızın evine girerken ayağımıza galoş giymiyoruz"
Bakan Çağatay Kılıç, "Bu millet gönlüne, yüreğine giren herkesi de başının üstüne taşımıştır" dediği konuşmasında, "CHP'liler bazen soruyor nasıl bu kadar başarılı oluyorsunuz' diye. Çok basit, samimiyet.. Milletin gönlünde yer edinme.. Ne diyorsak onu yapıyoruz. Ne diyorsak onu yaşıyoruz, aksini yapmıyoruz. Kimseyi kandırmıyoruz. Vatandaşımızla samimi şekilde diyalog kuruyoruz. Vatandaşımızın evine girerken ayağımıza galoş giymiyoruz. Evine girerken ona hürmet gösteriyoruz. Farkımız burada çünkü biz milletimize vatandaşımıza değer veriyoruz. Biz her bir oyun önemli olduğunu düşünüyoruz" ifadelerine yer verdi.
"Türkiye'nin ufkunu genişletmek ve geleceğe taşımak için bir aradayız"
Türkiye'nin ufkunu genişletmek ve geleceğe taşımak için bir arada olduklarını ifade eden Bakan Çağatay Kılıç, şunları kaydetti:
"Biz onun için sizlerle yol yürüyoruz. Bizim işimiz öyle küçük işlerle değil. Hatırlıyorum küresel finansal kriz çıktığında 'Türkiye batacak, yanacak bitecek' demişlerdi. O zaman Cumhurbaşkanımız 'teyet geçecek merak etmeyin' demişti. Ne oldu, teğet bile değil değmeden geçti gitti. 2002'de 'bu vaatlerinizi nasıl gerçekleştireceksiniz?' diye sorduklarında Cumhurbaşkanımız, 'ben bu millete, ülkeye güveniyorum. Bu millet her zaman onu geleceğe taşımak isteyenleri başının üstünde taşımıştır. Hizmet etmek isteyenleri başının üstünde taşımıştır' demişti. Bugün de sizler 'ilk 10 ülke arasına gireceğiz. Birçok şeyi başarmaya devam edeceğiz' dediğinizde 'bunları nasıl yapacaksınız' diye soranlar oluyor değil mi? 15 sene önce de öyle diyorlardı. 1994'te de öyle diyorlardı. Ben o zaman İstanbul'daydım. Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde, 'Bu kadar borçla ne yapacak' diye İstanbul'da herkes şaşırmıştı. 2 milyar borçla aldığı belediyeyi 1999'da zorunlu olarak bıraktığında 1 milyar borçla devretti. 4 milyar dolara yakın da yatırım yaptı. Demek ki oluyor, inanınca oluyor. Yeter ki inanalım, birbirimize kenetlenelim, aramıza fitne sokmayalım" açıklamalarında bulundu.
"Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu 2023, 2053 ve 2071 koşarak gidelim"
Bakan Çağatay Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sayın Başbakanımızın ortaya koymuş olduğu 64. Hükümet programı çerçevesinde, Mardin'de geçen hafta açıkladığı yatırımlar noktasındaki kararlı yürüyüşümüzle geleceğe yürümeye devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu 2023, 2053 ve 2071 koşarak gidelim. Bunu her zaman dile getiriyorum; biz sizin gibi teşkilat üyeleriyle, kardeşlerimizle yol yürümekten gurur duyuyoruz. Hiç bir şekilde ümitsizliğe kapılmadınız. Bize hep 'koşun biz arkanızdayız' dediniz. Seçimden seçime meydan meydana koşarken her zaman el ele kol kolaydık. Bundan sonra da böyle yürümeye devam edeceğiz."