BAKAN ÇAĞATAY KILIÇ, SOMALİ 6. YÜKSEK DÜZEYLİ ORTAKLIK FORUMU'NDA ÖNEMLİ MESAJLAR VERDİ

23 Şubat 2016

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, insanların hatalarının, yanlış hareket ve düşüncelerinin adı barış dini olan İslamiyet"e mal edilemeyeceğini belirterek, “İslamofobi’yi ortadan kaldırmamız gerekiyor, problemleri yaratan ya da sebep olan İslam dini değildir" dedi.

Bakan Çağatay Kılıç, İstanbul"da düzenlenen Somali Altıncı Yüksek Düzeyli Ortaklık toplantısına  katıldı. Kahvaltılı toplantıda konuşmasına, Somali'den gelen davetlilere ‘İstanbul'a, Türkiye’ye hoş geldiniz’ diyerek başlayan Bakan Çağatay Kılıç, “Ben şunun üzerine vurgu yapmak istiyorum;  Somalili erkek ve kız kardeşlerimizin burada İstanbul, Türkiye'de bulunmaları çok önemli. Bu buluşma, organizasyon gençliğin ve geleceğin bir araya gelebilmesi için ve Somali insanları için çok önemli. Aslında konuşmamı Türkçe yapmayı planlıyordum ama zamanlamadan dolayı bazı konuları tartışmak için fırsat bulabilmek adına İngilizce yapıyorum" şeklinde konuştu.
“Gençliğin eğitimini düzensiz yaparsak, hazırlıklı ve eğitilmiş bir yarınları olmaz"
Ülkelerin çok güçlü bir geçlik organizasyonuna sahip olmasının çok önemli ve olduğuna dikkat çeken Bakan Çağatay Kılıç," Gençlik organizasyonu aynı zamanda gençliği geleceğe hazırlar. Ama tabii gelecek sadece gelecekte değil bugünde yatmaktadır. Eğer biz bugün gençliğin eğitimini düzensiz yaparsak, hazırlıklı ve eğitilmiş bir yarınları olmaz. İşte bu yüzden gelecek nesiller için bu gelişimler üzerinde çalışmamız çok önemli. Bu hem bizim Türkiye' de yapmaya çalıştığımız hem de tüm dünyanın yapmaya çalıştığı birşey. Ama aynı zamanda bu bizim Somalili kardeşlerimizin geleceğe hazırlanmasına da yardım etmemizin sebeplerinden biri" diye konuştu.
Bakan Çağatay Kılıç, Türkiye'nin güçlü bir  yüksek öğrenim yurt sistemi olduğunu belirterek,”Benim sorumluluğum bu yurtların uygun şartlarda tutulmasını sağlamak ki; bu sayede öğrencilerimizin üniversite zamanlarına kendilerini hazırlayabildiklerinden emin olmak. Yurtlarımızda 267 Somalili misafirimiz kalıyor. KYK  yurtlarında  Türkiye  genelinde 480 bin öğrenci barınıyor. Bu da yaklaşık olarak dünyanın herhangi bir yerinde devlet yurtlarında barınan öğrenci sayısıyla aşağı yukarı aynı" dedi. Bakan Çağatay Kılıç sözlerine şöyle devam etti:
“Kültürel farklılıklar üzerinde çalışmamız gerekiyor"
"Biz bunu bir ülkenin gelecek hazırlıkları açışından çok önemli bir ölçü olarak görüyoruz. Şunu belirtmek isterim ki bundan 10 sene önce Bizim yurtlarımız 180 bin kişi kapasiteliydi. Bizim güvenli ve üniversite öğrencilerine kendilerini geleceğe hazırlayabilmeleri için iyi yürüyen bir sistem sunabilmemiz belki Somali Federal Hükümetine yardım edebileceğimizin bir örneğidir. Ama bir de kültürel farkların üzerine gidip, üzerinde çalışmamız gerekiyor. İnternasyonal topluluklarda bu konunun sürekli öne sürülmesi, Birleşmiş Milletlerin gençlik organizasyonlarındaki gelişmeler ve genel gençlik  konularıyla çok ilgili olunması  sebeplerinden biridir. Önemli bir farklılık ise Somali'nin gururlu ve güçlü bir tarihe sahip olması. Somali  halkı kültürel bir tarih paylaşıyor ve bu da bugün dünyanın  ekonomisine, kültürel düzlemlere katkıda bulunuyor. Şunu anlamamız gerekiyor;  bugün tüm dünyadaki gelişmelerin kökleri ve su anki bulunduğumuz yerde Somali ülkesinin çok güçlü bir katkısı var."
Bakan Çağatay Kılıç, dünya medya ve  basınına, internete ve sosyal medyaya konu olan olayların her zaman  kültürel farklılıklardan kaynaklanmadığını söyledi. Bakan Çağatay Kılıç, “Ben biliyorum ki Somali'de birçok insan Somali'nin geleceği için çok güçlü bir şekilde katkıda bulunmaya çalışıyor. Bu örnekler aslında bizim asıl görmemiz gerekenler. Kötü örnekler her ülkede olabilir. Şunu görmek gerekiyor; herhangi bir ülkede herhangi bir çocuk, kız ya da erkek, kötü şeyler yapabilir. Ama bizim bu tarz şeylere tavrımız geleceği değiştirecek, ya da gelecek için bu kişilerin gelişimine katkıda bulunacak" diye konuştu” 
“Eğer bunu nasıl yapacağımızı sorarsanız. Bence cevap ülkenin kendi gücünün altında yatıyor."diyen Bakan Çağatay Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Örneğin Türkiye'nin son 15 senedir olan gelişimine bakacak olursanız, 2002' de Cumhurbaşkanı Erdoğan hala partinin lideriydi ve Başbakanlık seçimlerinde adaydı. Seçim kampanyalarında söylediği şeyleri nasıl başaracağı sorusu soruluyordu. 2002 çok farklı bir zamandı ve Türkiye şu an ki gibi değildi. Tabi ki biz güçlü bir ülkeyiz ama ekonomideki bazı şeyler iyi gitmiyordu ve sosyal yönden de pekiyi değildi. Ve Erdoğan’a bu soru sorulduğunda ,'Biz Türkiye'ye ve insanlarına güveniyoruz ve başaracağız' dedi. Bu yüzden inanıyorum ki Türkiye bu başarının bir kanıtıdır. Türkiye'nin neredeyse 14-15 yıllık geçmişinde yer alan ve şu an halk tarafından seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, insanlarına inandığında ve insanların ile birlikte çalıştığında başarabileceğini göstermiştir.  Somali halkı, Somali federal hükümeti ve yerel hükümetlerle ile çalışmanın umut vereceğini düşünüyorum. Çünkü umudun olmadığı yerde hiç bir şey kalmamış demektir. Hem umudunuz olmalı hem de hedefiniz olmalı."
“İnsanların yaptığı hatalar ve yanlışlar dine atfedilemez"
Bakan Çağatay Kılıç, konuşmasının bir bölümünü de İslamofobi ve terör olaylarına ayırdı. İslamofobi’yi ortadan kaldırmak gerektiğinin altını çizen Bakan Çağatay Kılıç, “Bence dünyadaki en önemli sorunlardan birini ele almak gerekirse; İslamofobi’yi ortadan kaldırmamız gerekmektedir. Çünkü problemleri yaratan ya da sebep olan İslam dini değildir. İnsanların yaptığı hatalar ve yanlışlar dine atfedilemez." şeklinde konuştu.
İnsanların hatalarının, yanlış hareketlerinin  ve yanlış düşüncelerinin adı ‘barış’  dini olan İslam dinine mal edilemeyeceğini kaydeden Bakan Çağatay Kılıç, “Peygamberinin, insanları iyileştirmeyi, onlarla birlikte çalışmayı, onlara yardım etmeyi, onlara karşı anlayışlı olmayı öğrettiği bir dine mal edilemez. Kökleri veya nüfusunun çoğunluğu Müslüman olmayan bir ülkede bir şey olduğu zaman, haberlerin verilişi İslami geleneğe sahip ya da çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede olduğu gibi olmuyor. Bu da bizim anlamamız gereken ve üstesinden gelmemiz gereken bir şey. İnançlarına dayalı olarak ülkeleri birbirinden ayırt etmek doğru değildir. Her insan hata yapabilir" diye konuştu. Bakan Çağatay Kılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 “Terörist, Ankara'daki  saldırıyı Müslüman olduğu için yapmadı, terörist olduğu için yaptı"
“Geçen hafta biz Türkiye'de böyle bir şey yaşadık. Suriye ve Irak'taki olaylardan dolayı Türkiye'de misafir ettiğimiz 2,5 milyon göçmen içinden bir kişi, kendi hayatına ve başka 28 kişinin hayatına kıydı. Bunların arasında askerler ve sivil memurlar vardı, 61 kişi de yaralandı. Bu Türkiye'de oldu. Ama biz, bunun o kişinin inançlarından dolayı olduğunu söylemiyoruz. Bunu Müslüman olduğu için yapmadı, terörist olduğu için yaptı. İnsani değerlere inanmadığı için, bunlardan hissesi olmadığı için yaptı. Kendinde başka insanların canını alma hakkını gördü. Biz bunu prensip olarak herkes için reddediyoruz. Sadece Avrupa ülkeleri için, Amerika için, başka ülkeler için değil, bütün dünya için. Bizim söylediğimiz budur. Kuranı Kerim'de söylendiği gibi: ‘Bir insan öldüren bütün insanları öldürmüş gibidir, ama bir insan kurtaran da bütün insanları kurtarmış gibidir’ Bu bizim anlamamız gereken ve uygulamamız gereken bir şey. Ve sanıyorum ki bugün insanların yaşamak zorunda kaldığı, dünyadaki yanlış anlamaların çoğunun temelinde de bu yatıyor."
“Somali’ye yardım ve desteklerimiz sürecek"
Türkiye"nin Somali halkına temel yardım ve destek sağlamaya devam edeceğini söyleyen Bakan Çağatay Kılıç, “Bunu tabii Birleşmiş Milletler ile başka bir çok Avrupa ülkeleriyle ve Afrika ülkeleriyle birlikte yapmak istiyoruz, ama temel prensip şudur; ülkenize inanın, ülkenize saygı duyun, kültürünüze saygı duyun. Bizim için de Somali halkının dileklerine ve kültürüne saygı göstermek önemlidir. Ama bunu şu anlamda yapacağız: kendi güçlerini ortaya çıkartma ve bunu dünyaya gösterme fırsatı olacak. Bunu yapabilirsek, inanıyorum ki o zaman Somali'nin ne olduğunu ve neyi temsil ettiğini bütün dünyaya gösterebileceğiz."dedi. Bakan  Çağatay Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bugün Türkiye'de, İstanbul'da bir araya gelmemizin de önemli olduğuna inanıyorum. Burası, iki kültürün, iki kıtanın kesiştiği, Asya'nın Avrupa ile karşılaştığı yerdir. Ve bu büyük şehir hakkında şunu da anlamamız gerektiğine inanıyorum: Burada değişik dinler ve farklı kültürler, iki bin yıldan fazladır bir arada yaşamaktadırlar. Yaşamaya da devam edeceklerdir. İstanbul'da ve Türkiye'de. Bu toplantıya geldiğiniz için ve bizi davet ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Sizi Türkiye'de misafir etmek, bizim için bir şereftir. Umarım ki bu toplantıların sonucu, Somali halkının gelecekteki gelişimine destek olacak ve yardım edecektir. Ne yapacağınızı söylemek anlamında değil, fırsat vermek anlamında yardım etmek."