Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a birlikte ABD’ye giden Gençlik ve Spor Bakanı Bakan Çağatay Kılıç, canlı yayında NTV’nin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın yaptığı bazı görüşmelerle ilgili açıklama yapan Bakan Çağatay Kılıç’ın   NTV’nin sorularına verdiği cevaplar şöyle:

Sayın Cumhurbaşkanımızın Musevi cemaatiyle bir araya geldiği toplantıda Dünyada yaşanan son gelişmeler değerlendirildi. Musevi cemaatindeki kişiler de bize başsağlığı dilediler. Türkiye’nin bu noktadaki mücadelesini desteklediklerini dile getirdiler. Taksim’de meydana gelen menfur saldırıda hayatını kaybeden İsrailli vatandaşlarına karşı Türkiye’nin ortaya koymuş olduğu ve Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu ilgiye teşekkür ettiler.  İsrail-Türkiye ilişkileri de konu oldu Mavi Marmara olayından sonra başlayan ilişkiler içerisinde başlayan gerginlik ve aynı zamanda Türkiye’nin ortaya koymuş olduğu normalleşme için, şartların hayata geçirilmesi için yapılması gereken çalışmalar doğrultusunda ilerliyor durum. Daha önce İsrail Ve tabi ki Gazze’ye ilgili yapılan ambargo konusu görüşüldü. Bu görüşmeler devam ediyor.

İsrail hükümetinin yapmış olduğu yanlışlarla, İsrail halkı sorumlu tutulmamalıdır. Bu görüşmeler normalleşme süreci içerisinde bugüne kadar yapılan müzakerelerin devamı olarak  değerlendirilmelidir. Bizim şartlarımızın ortada olduğu taleplerin yerine gelmesi noktasında yapılan müzakerelerin sonuçlarını göreceğiz. Bizim de Türkiye olarak olmazsa olmazlarımız var, o noktalarda ilerliyoruz.

G20 zirvesi önemli bir zirvedir. Bu uluslararası görüşmelerde zaten bir alanın içerisinde tüm liderler bir araya gelir. Burada spontane durumlar olabilir. Bunların  hepsi olabilir. Dışişleri Bakanı Kerry’nin de görüşme talebi olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız şu anda kendisini Büyükelçiliğimizin rezidansında kabul ediyorlar.

 Dünyada biz terörizme karşı mücadelede topyekun şekilde bir arada durmaz, müttefiklerimizle beraber durarak bu işi yapmazsak o zaman sıkıntı yaşarız. Dün dile getirilen ve dile getirilmeye devam edilecek konulardan en önemlisi terörle mücadeledir.  Bu anlamda Sayın Cumhurbaşkanımızın her zaman dile getirmiş olduğu müttefiklerin dostların birbirini desteklemesi… Belçika olayını yaşadık.  Buradaki terör saldırısı sırasında birçok vatandaş hayatını kaybetti.  Onların hepsine taziyelerimizi sunuyoruz ama şunu da görmek gerekiyor. Sizin terör listenizde gördüğünüz ve kabul ettiğiniz bir terör örgütünün, hem de Avrupa Parlamentosu ve kurullarına çok yakın bir mesafede gösteri yapmasına izin verirseniz  terörle mücadeledeki samimiyetinizde soru işareti oluşur.  Türkiye'de 30 bin insanın canına mal olmuş olan bir silahlı terör örgütünden bahsederken, siz buna karşı gerekli duruşu sergilemezseniz müttefiklerinizle ortak durarak o zaman sizin samimiyetiniz konusunda soru işareti oluşur.  Bunlar gündeme gelen ve gelecek olan konular.

Sayın Cumhurbaşkanımızın dile getirmiş olduğu bir konu var.  Teröre karşı ortaya koyduğumuz çerçeveyi yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor.  Sizin teröristiniz benim teröristim diye bir şey olamaz.  Sabancı suikastiyle ilgili olarak bulunamadığı söylenen bir kişi yıllardır Belçika'da, yıllardır Brüksel'de. Bunu, artık siz bir ülkede bir cana kast etmiş olan suikast yapmış olan bir kişiyi Türkiye'ye vermezseniz sizin samimiyetinizi sorgulamak bizim en doğal görevimizdir.  Ben ikna edemediğimiz yönünü düşünmüyorum.  Belki bu anlamda bazı şeyleri değiştirmek biraz yavaş ilerliyor ama tüm dünyanın teröre karşı el birliği içerisinde mücadele etmesi gerektiği konusunda hiç kimsenin soru işareti olduğuna düşünmüyorum.  Çünkü şu bir gerçektir;  terörün sizi nerede vuracağı belli olmaz.  Dünyanın birçok farklı şehrinde oldu. 11 Eylül olaylarını hatırlarsak ama orada ülkenin, vatandaşların, basının ortaya koymuş olduğu refleksi iyi değerlendirmemiz gerekiyor.  Son zamanlarda özellikle Türkiye'deki terör  saldırılarından sonra  daha topyekun bir mücadelenin  içerisinde yer aldığımız da görülüyor.  Bu duruşu da ortaya koymamız gerekiyor.  Bunu ortaya koymazsak kendi içimizde sıkıntı yaşarız.  Birkaç gündür bazı konular tartışılıyor. Fransa'da acaba EURO 2016'nın seyircisiz oynama durumu olur mu diye bir fikir çıktı.

Avrupa Şampiyonası yapıyorsanız, bunun seyirci ile oynanması lazım. O bir görsel ve aynı zamanda bir festival gibi olması da gerekiyor. Ama buna karşı alınacak güvenlik tedbirleri tabii ki en üst seviyede olması gerekiyor. Bu anlamdaki en iyi çalışmayı yapmamız gerekiyor. İşte bu tip beraber çalışmalarımızla, bu tüm Dünya’da ortak yaptığımız zaman başarıyı elde edeceğiz.

 Bu tür olaylar daha önceden de yaşandı. İspanya’da Real Madrid – Real Sociedad karşılaşması oynanırken 80. dakika da gelen bir ihbar üzerine maç o dakikada durduruldu ve tribünler hızlı bir şekilde boşaltıldı. Yakın zaman Almanya – Hollanda karşılaşması Paris’teki saldırılardan sonra başlamasını bir buçuk saat kala iptal edildi. Kendi istihbarat teşkilatlarımız tarafından alınan bilgi size bir yöne götürüyorsa ve bunun özellikle bir risk ortaya çıkıyorsa bu konudan, güvenlikten sorumlu emniyet birimi olsun, istihbarat birimi olsun onların verdiği bilgiler doğrultusunda hareket etmeniz gerekmektedir. Onlara güvenmeniz gerekir. Aynı şekilde bu tür konular emniyete ulaşıyor ve biz de konu ile alakalı olduğumuz için bizimle de paylaşmaktadırlar. Bizlerde bazı değerlendirmeler yapmaktayız. Tabii her gün bu konular hakkında değerlendirmeler yapmıyoruz. Bizim ilgi alanımızda olan konular bizimle de paylaşılıyor. İşte şimdi baktığınız zaman Fransa’da yapılacak olan Avrupa Şampiyonası’nda da oradaki emniyet birimleri ile bütün Avrupa ve Dünya’daki emniyet birimleri beraber çalışarak bilgi paylaşımı yapacaklardır. Bu zaten yapılmakta olan bir şeydir. Bizim şu anda  Türkiye olarak ortaya koymuş olduğumuz  terörle mücadelede biliyorsunuz  birçok ismi sınır dışı ettik. Biz zaten bu anlamda üzerimize düşeni yapıyoruz. İnanıyorum ki çok daha iyi bir işbirliği içerisinde de daha büyük başarılar elde edeceğiz.

 Bakın şunu özellikle dile getirmemiz gerekiyor. Ülkeler arasındaki ilişkilerde bazen inişler çıkışlar olabilir. Ama Türkiye – Amerika ilişkileri genel anlamda baktığımız zaman belli bir noktada seviye olan ve belli bir yerde ilerleyen ilişkidir. Sayın Cumhurbaşkanımız tabii ki zaman zaman bazı serzenişleri dile getiriyor. Bu noktada Türkiye’nin Cumhurbaşkanıdır. Yani bazı noktalardaki düşünceleri paylaştığı zaman bunu da farklı görmemek gerekmektedir. Sitemleri de olabilir bu noktada. Ama bunları aşmak için çalışıyoruz. Şu anda buradaki zirveden baktığımız zaman Türkiye özellikle bölgesinde ve Dünya siyaseti içerisinde çok önemli yere sahiptir. Fikri ve aksiyonu önemli olan bir ülkedir. Şu an ortaya koyduğumuz terörle mücadelede belki de en önemli noktalardan birisinde yer alan Türkiye’dir. En önemli noktada durmaktayız. Mültecilerle ilgili yaşanan krizde hatırlayın, Avrupa’nın yaşadığı krizde, Türkiye en önemli unsur olarak ortaya çıkmıştır. Bölgedeki en köklü ülkelerde birisi, siyasi yapısı, ülke yapısı en kuvvetli olan ülkelerden birisi. Bu anlamda bölgede etkileyebileceği ülkeler ve toplumlar açısından da sözü dinlenen bir ülke. Dolayısıyla burada doğal olarak tabii bizim de ortaya koyduğumuz ve koyacağımız birçok fikir ve unsur vardır. Bunlar da ciddi anlamda değerlendirilmektedir.