Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, sahalarda ve salonlarda şiddet olaylarına sıfır toleransla yaklaştıklarını söyledi ve "Yargı makamları, yasayı etkili uygulamalı, spor alanına girmemesi gerekenlerin cezası kaldırılmamalı" dedi. Kılıç, gündeme dair şu mesajları verdi:

Sahalarda şiddet olayları kabul edilemez, olmaması gerekir. Spor ruhunun içerisindeki centilmenlik, birlik ve kardeşliğe aykırıdır. Sahaya atlamanın, hakeme, oyuncuya saldırmanın futbolda, sporda yeri yoktur. Gerek kamuoyu gerekse spor camiası bu görüntülerden büyük üzüntü duydu. Bu noktada yargıya büyük görev düşüyor. Örneğin; "sahaya atlama, sahaya yabancı madde atma, tribünde olumsuz davranış meydana getirme, şiddetin tarafı olma" gibi konularda yasada yazılı bulunan cezanıntavizsiz uygulanması gerekiyor.

Son dönemde sahalarda yaşanan olaylar iki başlıkta ele alınmalı:

1- Spor müsabakalarındaki uygunsuz davranışlar nedeniyle verilen cezalar. Örneğin; sahanın içine girmenin kanunda net yaptırım olarak karşılığı var.

2- Trabzon'da hakemin darp edilmesi ve benzeri adli olayların ise ayrıca ceza yargısı süreci olacaktır. Genel olarak bakıldığında cezaların caydırıcı olmadığı iddiası doğru değil. Uygulamada eksiklikler olabilir. Ancak yargı makamları, yasada yazılı cezaları istisnasız uygulamalı. Özellikle spor alanına girmemesi gerekenlerincezası, mahkemece kaldırılmamalı.

İçişleri Bakanlığımızın müfettişleri ile Bakanlığımız müfettişleri iki maçla (Trabzon-Fenerbahçe ve Ankaragücü- Amedspor) ilgili inceleme yapıyor. Kameraların kaydettiği görüntüler izleniyor, görevliler dinleniyor. Değerlendirme sonrası bir rapor hazırlanacak.

Sapanca'da, "İçişleri, Adalet ve Gençlik Spor Bakanlığı" ile Futbol Federasyonu'nun yanı sıra diğer branşlardan temsilcilerin yer aldığı çalıştayımız olacak. Yasaların uygulanmasına yönelik eksiklikler de konuşulacak. Bizdeki en önemli sorun şu: Mahkeme ceza veriyor. Üst mahkeme kaldırıyor.Cezaların hafifletildiğini, kaldırıldığını duyuyoruz. İstisnasız uygulanması için çalışma yapacağız. Sportif bir müsabakaya gitmiş bir kişinin şiddet içerisine girmesinin farklı unsurları olabileceğini düşünüyorum. Bu da iyi araştırılmalı.

(Passolig uygulaması Trabzon-Fenerbahçe karşılaşmasında da gündeme geldi) Elektronik biletin uygulaması gerçekten farklılık getirdi. Eleştirenler, taraftar sayılarında düşme olduğunu söylüyor. Taraftar sayılarının ortalamalarına baktığımız zaman başlangıçta bir miktar düşme yaşandı. Fakat geçen sezon ile bu sezonun rakamlarınabaktığımızda yükselme var. Elektronik bilet uygulaması gelecek sezon da devam edecek. Bu kanunla belirlenmiştir ve uygulaması sürdürülmelidir.

(Futbol kulüplerinin 3.5 milyar lirayı bulan borçlarının 10 yıllık vade içinde düşük faiz oranları ile yapılandırılması) Borç yapılandırma önerisi konuşuluyor. Kulüplerimizin mali yapılarına yönelik çalışma yapılmadığında UEFA'nın Finansal Fair Play kriterleri devreye giriyor. Bu kurallara da bütün kulüplerimiz uymak zorunda.

Süper Lig AŞ'nin kurulması konusunda yasa değişikliği ile ilgili ön çalışma masada. Burada da FIFA, UEFA gibi uluslararası spor kurumları devreye giriyor. Bunların koyduğu kurallar var. Uluslararası anlaşma hükümleri nasıl ülke yasalarının üzerindeyse burada da böyle bir durum var. Bu da spor hukukunun bir parçası. Bununla bir araya getirilmesi gereken bir yapıdan bahsediyoruz.

Çok değerli hakem arkadaşlar var, hata yapanlar da olabiliyor. Hata ile kasıt farklı şeyler. Hata insana mahsus. En aza indirilmesi esastır. Kasıt varsa durum farklı.O, hata değildir. Önemli olan maçın kaderini etkileyen hataların yapılmamasıdır. Yapıldıysa da o hakemin, Merkez Hakem Kurulu kuralları gereği alması gereken not düşüyor, dinlendirilmesi veya farklı noktalarda yaptırımla karşı karşıya kalıyor.

Hakem hatalarının sadece Türkiye'de olmadığını da herkesin bilmesi gerekiyor. Ligin son dönemine giriyoruz. Ciddi bir rekabet söz konusu. Hakem hataları gerçekten en az seviyede kalmalı.

Final Four'da Fenerbahçe şampiyon olur diye ümit ediyoruz. Galatasaray'ın da başarısı hepimizi mutlu etti. İnşallah Fenerbahçe final oynar, biz de Berlin'e gideriz. Avrupa'nın en büyük kupasını kazanma maçını izleyeceğiz.

Trabzon Akyazı mevkiinde yapılan stadyum ki Sayın Cumhurbaşkanımızın Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlığı döneminde bizzat kendisinin çok yakın takip etmiş olduğu bir stadyumdur. Karadeniz'in içerisine yapılan bir stadyum. Denizin içerisinde maçlar oynanacak.

Olimpiyat adaylığı hep gündemde. Nasıl bir yol haritası çizeceğimizi Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız ile görüşüp belirleyebiliriz.

(Bakan Kılıç, uzun yıllar yakın çalışma ekibi içinde yer aldığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı anlatırken etkilendiği üç özelliğini sıraladı) Birincisi; sözüyle özü birdir. Düşündüğünü söyler, söylediği gibi de düşünür. İkincisi, cesareti. Milletin çıkarına olduğuna inandığı konuda kararlı şekilde yürür. Üçüncüsü, çok çok düzenli bir çalışma sistemi vardır. Sistematik, prensipli bir çalışma biçimidir bu.