Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç,  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a uzun zamandır bir takım ithamlarda bulunulduğunu belirterek, ‘Yüzde 52 halk oyu ile seçilmiş Cumhurbaşkanımız, 20 milyondan fazla vatandaşımızın oyunu almış, Türkiye cumhuriyetinde en çok etki etmiş olan siyasi liderlerden birisidir.  Sayın Cumhurbaşkanımız fikir beyan etmeyecek de ne yapacaktı? Beştepe'de Cumhurbaşkanlığı külliyesinde kapıları kapatacak hiç bir konuya karışmayacak mıydı… Tam aksine ortaya koyduğu düşüncelerden, fikirlerden uyarılardan ülkemizin Cumhurbaşkanı olması hasebiyle herkesin alabileceği bir şey vardır'' dedi. Bakan Çağatay Kılıç ''Sayın cumhurbaşkanımızın hukukunu, haklarını her zaman ve her şart altında korumak her Ak Partilinin en doğal görevi olduğunu söyledi.

Konuşmasına Başbakan Binali Yıldırım’ın ‘Konuşma zamanı değil, iş yapma zamanıdır’ sözleriyle başlayan Kılıç söyle konuştu;

“Bugün 69.cusunu gerçekleştirmiş olduğumuz İl Danışma Meclisi Toplantısı’nın hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum. 69 dediğimizde de ne kadar çok bu toplantıyı istikrarlı bir şekilde yaptığımızın ortaya çıktığını görüyoruz. Gerçekten biraz evvel burada konuşmalar yapılırken diğer siyasi partilerin kurultayları, kongre konusundaki yapılan çalışmaları nasıl cereyan ettiğinin kısa bir hatırlatması yapıldı. Ben o hatırlatmayı orada bırakarak diyorum ki biz Ak Partili olarak kendi partimizin ve ülkeyi yönetmek zorunda olan partimizin en iyi şekilde işlemesini, çalışmasının ahenginden sorumluyuz. Çünkü bizim Türkiye’ye, milletimize karşı büyük sorumluluklarımız var. Milletimiz bize yüzde elliye yakın oy verdiyse bunun da hakkını vermemiz gerekiyor. Hele Samsun’da biraz evvel filmde gördüğünüz gibi yüzde altmış üçün üzerinde bir oyla desteğini verdiğine göre bizim yapacaklarımız, yapmamız gerekenler bellidir. Sayın Başbakanımızın da dediği gibi konuşma zamanı değil, iş yapma zamanıdır. İnşallah bu noktada milletimizin bize vermiş olduğu oya ve desteğe layık olarak görevlerimizi yerine getirmeye çalışacağız. Tabii ki tüm arkadaşlarımızın yaptığı çalışmalar anlamındaki özeti, biraz evvel değerli milletvekilimiz ve il başkanımız yaptı. Ben yapılan çalışmalar noktasındaki özetlere tekrar girecek değilim. Ama bazı tespitleri sizlerle paylaşıp, bazı konulardaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

65.Hükümette yeniden Gençlik ve Spor Bakanı olarak görev almasından dolayı ‘ hayırlı olsun’ mesajlarına  teşekkür eden Bakan Çağatay Kılıç, '' Allah sizden razı olsun. Ama şunun bilinmesi lazım ki bunu özellikle de rica ediyorum; önemli olan bu görevlerde neler yaptığımız, bu görevlerin hakkını verip vermediğimiz. Hem kendi iç muhasebemizin hem de Sayın Başbakanımıza ve sayın Cumhurbaşkanımıza özellikle de Samsun ve Türkiye’deki bize tüm destek veren vatandaşlarımıza karşı vereceğimiz hesabın ve kendimize vereceğimiz hesabın önemi önemlidir burada. Çünkü bizim bu görevlere gelmemizdeki en büyük pay sizlerindir. Ak Parti’mize ve bize gösterdiğiniz destek bize göstermiş olduğunuz birliktelik ve dualarınız bizi bu noktaya getirdi.Onun için sizlere ayrı ayrı teşekkür ediyorum inşallah sizlere layık olmak için gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz.'' diye konuştu. 

Yarın başlayacak olan ramazan ayıyla ilgili de konuşan Bakan Çağatay Kılıç ,“Ramazan ayı artık geldi. Bugün sabah inşallah ilk sahurumuzu yapacağız, bu akşam ilk teravi namazımızı kılacağız. Rabbim tutacağımız oruçları şimdiden kabul eylesin. İnşallah ve ramazan ayının o güzel havası içerisinde hepimize hayırlı işler yapmayı nasip eylesin. Ümit ediyorum ki hepimiz sağlık ve saatli bir şekilde sevdiklerimizle beraber bizim açımızdan da sizlerle de beraber inşallah bayrama da ulaştırır, bayramda da birlikte olalım diye Yüce Rabbimden niyaz ediyorum. “şeklinde konuştu.

Başbakan Binali Yıldırım’ı bir kez daha tebrik eden Bakan Kılıç, Ahmet Davutoğlu’na da hizmetlerinden dolayı teşekkür etti. Bakan Çağatay Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geçen il danışma toplantımızı yaptığımızdan bu yana Türkiye’de hükümet değişikliği oldu. Öncellikle bugüne kadar 21 aya yakın Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakanımız olarak görev yapan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu beyefendiye hizmetlerinden dolayı hem partimiz adına hem de milletimiz adına teşekkür ediyoruz. Yeni Genel Başkanımız ve Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım beyefendiye de görevinde hayırlı işlere imza atması için Rabbim inşallah güç kuvvet versin. Biz de kendisine kabine üyesi olarak elimizden gelen her türlü desteği vereceğiz.” açıklamasını yaptı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gönül bağının nerede olduğunu açık açık dile getirdiğine dikkat çeken Bakan Çağatay Kılıç,  “Şunu unutmayalım 2002’de kurulan Ak Parti’nin lideri bellidir. Ortaya konan çalışmaların yol haritasını nasıl çizildiği bellidir, tüzüğümüz bellidir.Sayın Cumhurbaşkanımız halk tarafından seçilmiş ilk cumhurbaşkanıdır. 12. Cumhurbaşkanı olarak göreve başlamasına müteakip hukuki anlamda partimizden bağı kopmuştur ama gönül bağının nerede olduğunu her zaman açık açık dile getirmiştir. Biz de söyledik dolayısıyla hukuki anlamda burada bir ayrılık söz konusudur ama bunun partiyle ilgili olarak, gönül bağı anlamındaki ve partimizin üyelerinin Sayın Cumhurbaşkanıyla olan gönül bağı da ortadadır. Bunu ne tartışmaya gerek vardır ne de bu anlamda farklı düşünceler de bir şey söylemeye gerek vardır. Biz  sayın cumhurbaşkanımızla olan gönül bağımızı ilelebet sürdüreceğiz” dedi. 

Yeni anayasa çalışmalarını ve bu çalışmaların içerisinde yer alan Başkanlık Sistemi’yle ilgili de açıklama yapan Bakan Çağatay Kılıç, Başkanlık Sistemi’nin bir rejim tartışması olmadığını söyledi. Bakan Çağatay Kılıç, “Yaptığımız çalışmalar da şunu da biliyoruz;  Başbakanımız ne dedi bizim bir an önce anayasayla ilgili olan çalışmayı yaparak ve bu anayasa çalışması içerisinde bizim Ak Parti olarak önerimizde olacak olan Başkanlık Sistemi’yle olan çalışmalarımızı hızlandırmamız gerekiyor. Ak Parti anayasa çalışmasının parçası Başkanlık Sistemidir fakat Başkanlık Sistemi bir rejim tartışması değildir.  Bir yönetim sistemi değişikliğidir, hükümet sistemi değişikliğidir” diye konuştu.

Başkanlık Sistemi’yle ilgili muhalefetin tutumunu da eleştiren Bakan Çağatay Kılıç, “şimdi bugün diyorlar ki Başkanlık Sisteminin şu eksisi, şu artısı var. Muhalefet tamamen Sayın Cumhurbaşkanımızın kişisel anlamdaki eleştirisi açısından yola çıkıyor. Yani diyor ki; biz Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başkan olmasını istemiyoruz. Sen CHP Genel Başkanı olarak istemeyebilirsin ama millet ne istiyor ona bir bakalım. Eğer millet bunu istiyorsa bu gerçekleşir ama bu düşüncenin karşısında ortaya koymuş olduğu bir gaflet var. Kan sözü. Biz değişimden gelişimden bahsediyoruz. Fikrimize katılmayabilirsiniz. Çıkarsınız bunu  söylersiniz. Siyasi anlamda bunun eleştirisini getirebilirsiniz ama sizin göreviniz bir siyasetçi olarak bu değişiklik olur veya olmaz ama bunun önünde bu değişiklik olursa, olmazsa kan sözünü etmek değildir. Zaten bakıyoruz şimdi ettiği sözün ne anlama geldiğini herhalde biraz anlama başladı ki artık o sözü kullanmıyor. Dolayısıyla siyaseten neyin söylendiği ve vatandaşından, milletinden güç alarak yola yürüyenlerle, oradan güç almayanların yürüdükleri yol arasındaki fark da böylece ortaya çıkmış oluyor. '' ifadelerini kullandı.

Avrupa’da seçimler sonucunda genel başkan değişiklikleri olduğunu hatırlatan Bakan Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:

 ''Genel Başkanlar siyasi partilerini  seçimle başarıya taşımak için aday olurlar. Siyaseten seçime girmenin başarı öyküsü de iktidar olup olmamaktır, daha doğrusu seçimden birinci parti çıkıp çıkmamaktır. Peki Sayın Kılıçdaroğlu kaç tane genel seçimden birinci parti olarak çıktı, kaç tane yerel seçimden partisini birinci parti olarak çıkarttı? Hiçbir seçimden. CHP’ye gönül veren kardeşlerimizin de vatandaşlarımızın da artık şunu söylediğini biliyorum ‘bir başarı yok, partiyi belli bir yerden bir yere taşımak yok, bir oy artırımı yok, neden duruyor bu genel başkan?’ Şimdi diyor ki kendisi ‘Ak Parti’de otoriter eğilimler var’ Sayın Kılıçdaroğlu sen seçim kazanamayan, birinci parti olamayan bir genel başkan olarak koltuğuna yapışmışsın ve o koltuğu bırakmıyorsun. Ben sana ne diyeyim? Bu millet sana gereken dersi verdi, sen dersi görmek istemiyorsan benim yapacağım bir şey yok. Ama millet kırık notu verdi sana yapacak hiçbir şey yok.''  

‘Başka partilerin ne yaptığı bizi o kadar da ilgilendirmiyor’ diyen Bakan Çağatay Kılıç, Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarları, milletimizin çıkarlarıyla ters düşmesin o zaman sesimiz çıkar. Yoksa deriz ki siz kendi işinize kendiniz bakın biz de işimize bakarız.  Cumartesi sabahı saat 06:30’da meclis bitti. Biz de milletvekillerimizle beraber nöbetçiydik. Bütün gece mecliste yoğun bir çalışma yaptık. Gerçekten geçen dönemde de hep söylüyordum, işleri güçleri mecliste üç saat, dört saat işleri nasıl geciktiririz. Kanunun yürütme maddesine önerge verilir mi? İşte veriyorlar. Ama biz sizden aldığımız milli irade bayrağını hiçbir zaman yere düşürmeden milletvekillerimizle beraber hem Samsun’umuzu hem Ak Parti’mizi mecliste en iyi şekilde temsil ederek yolumuza devam ediyoruz. Bunu da bir hükümet programı çerçevesinde yapıyoruz.'' şeklinde konuştu.

 Bakan Çağatay Kılıç adımlarının planlı ve programlı olduğunu belirterek '' Siyaseten anlamda konuşmak için eleştiriyorlar ama kendileri de biliyorlar ne kadar planlı ve düzgün çalıştığımızı. Seçim zamanlarına bakın yeter. Biz sürekli milletimizle iletişim halindeyiz. Belediye başkanlarımız, ilçe başkanlarımız, teşkilatımızla… Onlar seçimden seçime çıkıyorlar ortaya ama seçimden seçime  ortaya çıktıkların da vatandaşlar bizlere ‘sizden başka bizi ziyaret eden yok’ diye açıklamalar yapıyor. Bunu seçim zamanı hep beraber yaşadık. Şimdi çıkıp da bir siyasi partinin il başkanı bizimle ilgili partimizle ilgili, bir şeyler söylemiş. Tabii iktidar partisini hedef almak, iktidar partisinin teşkilatını hedef almak gündeme gelmek için kendisi için bir yol. Hükümetin üyesi bir bakanı hedef almak kendisi için gündeme gelmenin bir yolu.Başka türlü zaten gündeme gelmediğini bildiğimiz için yaptığı bir çalışma veya herhangi bir şey var mı yok. Bir de şimdi dün gazete de söyleneni görünce il başkanımız ona değindi. Daha önce milletvekillerimiz ona değindi. Ama ben sahsımla alakalı olan bölümü bir kenara koyuyorum. Onu Samsunlu güzel hemşerilerime havale ediyorum.  Onlar ona gereken cevabı verir'' değerlendirmesinde bulundu.

 Ak Parti'nin kurumsal yapısı ile ilgili olarak,  partinin kadın kollarına ve partinin kadın milletvekillerine, teşkilat üyelerine ağır ithamlarda bulunmanın, kimsenin hiç bir il başkanının haddi olmadığını belirten Bakan Çağatay Kılıç, ’’ Ak parti kadın kolları her zaman Türkiye'de çok farklı bir noktada çalışarak hizmet ortaya koymuştur ve biz 2002’den  beri görevde olduğumuz Ak Parti hükümetleri,Sayın cumhurbaşkanımızın başbakanlığı dönemden itibaren gelen tüm hükümetler kadınlarımızın iş hayatlarında sosyal hayatta eğitime her anlamda kendilerinin geliştirmeleri konusunda ön açıcı politikalara imza atmıştır. Dolayısıyla biz cennetin annelerimizin ayakları altında olduğuna inananlardanız. Bizim inancımız bize bunu söylüyor.  biz bu düsturla hareket ediyoruz  o söylediği kelimeleri biz kullanmaya hiç bir şekilde cesaret edemeyiz.  ne demiş kölelik demiş böyle şey olur mu? Sen önce ağzından çıkanı kulağının duymasını sağla parti bağlamında. Şahsımla ilgili konuyu samsunun güzel insanlarına havale ediyorum, onlar zaten gereken cevabı verir. Bizim Ak parti olarak ortaya koyduğumuz çalışmalardaki hassasiyetleri anlayamayanlar giderler vatandaşımızdan milletimizden cevabını alırlar'' diye konuştu.

Ak partili olmanın önemli sorumluluklar gerektirdiğini anlatan Bakan Çağatay Kılıç; ''Bir de Ak Parti'nin içerisinde yönetimde yer almak, sorumluluk alanında olmak, milletvekili olmak, ilçe belediye başkanı olmak, sandık mahalle başkanı olmak, bunların hepsi ağır sorumluluk gerektirir. Biz diğer bazı siyasi partilerdeki gibi yalnızca kağıtta yazsın diye bu işleri yapamayız, olmaz. Bunun bir sorumluluğu yükümlülüğü var. Zaman zaman hepimiz farklı fikirlerde olabiliriz anlaşamayabiliriz. ''dedi.

Ak parti de tek seslilik var eleştirisi yapıldığını ifade eden Bakan Çağatay Kılıç, şunları söyledi:

''Biz Ak Parti olarak istişarelerimizin, farklı düşüncelerimizin dile getirilmesini basının önüne yapmayız. Bazıları istiyor diye kamuoyu önünde yapmayız. Kendi içimize yaparız. Müzakere ederiz, anlaşamadığımız noktalar olur. Bunu biz 14 yıllık Ak Parti hükümetleri döneminde kurullarında yaşadık, olabilir. Bunlar siyasetin doğal bir parçasıdır. Her fikirde anlaşacak değiliz. İnsan evladı ile farklı fikirde oluyor.  Eşiyle farklı fikirde oluyor. Ancak bunu bir edebin adabın dairesi içerisinde tartışıyor. Biz bunu yapıyoruz. Onlar hala bunu anlayamadılar, istiyorlar ki illa çıksınlar basının önünde, kamuoyunun önünde öyle veya böyle tartışsınlar… Kusura bakmayın siz istiyorsunuz diye yapmayız, yapacağımız bir şey var ise kendi içimize müzakeresini yaparız bunun kararını alırız. O kararın arkasında da tüm parti durur.'' 

 Bakan Çağatay Kılıç Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın her şeye müdahil olduğu şeklinde ithamlar olduğunu kaydederken, ''Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı da uzun zamandır bir takım ithamlarda bulunuyorlar. Ne diyorlar otoriter, her şeye müdahil... Yüzde 52 halk oyu ile seçilmiş Cumhurbaşkanımız 20 milyondan fazla vatandaşımızın oyunu almış, Türkiye cumhuriyetinde en çok etki etmiş olan siyasi liderlerden birisidir.  Sayın Cumhurbaşkanımız fikir beyan etmeyecek de ne yapacaktı? Beştepe'de Cumhurbaşkanlığı külliyesinde kapıları kapatacak hiç bir konuya karışmayacak mıydı… Sayın Cumhurbaşkanımız aday olduğunda ''Ben anayasadan gelen haklarımı kullanacağım, milletime karşı da sorumluluğum var onun da gereğini yapacağım'' dedi. Bunun neresinde eleştirilecek bir durum var. Tam aksine ortaya koyduğu düşüncelerden, fikirlerden uyarılardan ülkemizin Cumhurbaşkanı olması hasebiyle herkesin alabileceği bir şey vardır.'' şeklinde konuştu.

Sayın Cumhurbaşkanımızın hukuki anlamda parti ile bağı yok ama gönül bağımız her zaman var diyen Bakan Çağatay Kılıç,  ''Sayın cumhurbaşkanımızın hukukunu haklarını her zaman ve her şart altında korumak her Ak Partilinin en doğal görevi olmakla beraber gönlündeki isteğidir. Hepimiz bu noktada zaten aynı yerdeyiz. '' ifadelerini kullandı.

Almanya Federal Parlamentosu'nun aldığı sözde ermeni soykırımı kararını da eleştiren Bakan Çağatay Kılıç, bu kararın yok hükmünde olduğunu tekrarladı. Bakan Çağatay Kılıç şöyle dedi: 

''Bu dönemde uluslararası siyasette de bazı üzücü şeyler yaşandı. Maalesef  NATO  müttefikimiz olan ve bizim tarihten gelen birlikteliğimiz de olan müttefik olarak dost olarak gördüğümüz, Almanya'nın federal parlamentosu sözde Ermeni soykırımı tasarısı ile ilgili bir oylama yaptı. Zaten oylama yapılması üzücüdür, bir garabettir.  Çünkü parlamentoların meclislerin görevi tarih araştırmaları yapmak değildir. Tarihteki olaylar ile ilgili öyle oldu, söyler oldu demek değildir. Öyle denecek olursa bizim çok uzun çalışmalar yapmamız lazım birçok ülkeyle ilgili... Ancak bunlar meclislerin görevi değil siyasetçinin görevi değildir. Tarihçinin, bilim insanının, araştırmacının görevidir. Alman Federal meclisine bir oylama yapıldı. Sözde ermeni soykırımın kabul edilip edilmemesi ile ilgili bir sonuç çıktı.  Alman Parlamentosu kabul yönünde bir karar verdi. Bu karar Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve vatandaşları açısından ve TBMM açısından yok hükmündedir. Biz böyle bir kararı bilmiyoruz.’'

Almanya Federal Parlamentosunda sözde ermeni soykırımı kararına imza atan milletvekillerine,’ hangi araştırmayı yaptınız da bu kararı aldınız ‘diye seslenen Bakan Çağatay Kılıç,  '' Neyi incelediniz siz? Önünüze konan o tasarı içerisinde yazanları gittiniz araştırdınız mı? Kimler sizlere ne anlattı? Biz Türkiye cumhuriyeti olarak arşivlerimizi açtık.Sayın Cumhurbaşkanımız Ermenistan Cumhurbaşkanına mektup yazdı. 'Biz arşivimizi açtık. Siz de açın üçüncü ülkelerde açsın, gelin beraber bunları araştıralım. Sonuç olarak çıkan her şeye biz razıyız' dedi ama bunların gerçeği araştırmak gibi bir derdi yok. Bunların tek derdi var spekülasyon. 3 milyonu aşkın Türkiye'den Almanya'ya göç eden vatandaşımız Türkiye cumhuriyeti vatandaşı Almanya'da yaşıyor. Bunların bir kısmı alman vatandaşı oldu bir kısmı olmadı. '' diye konuştu.

‘Ben Almanya'da doğdum büyüdüm, eleştirme hakkım bir çok insandan belki daha fazladır’ diyen Bakan Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:

''Diyorlar ki neden Türkiye'den eleştiri yapılıyor. Hem bizim basınımızda yer aldı, biz niye Almanya ile uğraşıyoruz söz söylüyoruz diye. Hem de Alman basınında da diyorlar ki özellikle bazı milletvekilleri Türkiye bizim içişimize karışmasın... Almanya'da doğmuş, büyümüz orada okula gitmiş birisi olarak benim sizi eleştirmeye sonuna kadar hakkım var. 'Ne zaman demokratik şekilde haklarını Türklere vereceksiniz? Vergi almaya gelince alıyorsunuz demokratik haklarını ne zaman vereceksiniz, biz bunu bekliyoruz sizden. Diyorsunuz ya demokrasi seçim hak hukuk buyurun verin haklarını ikilemde olmayacaksın eğer bir şey söylüyorsan her zaman söyleyeceksin. AB vatandaşlarının çifte vatandaşlık hakkı var. Güney Amerika'da ki bazı ülke vatandaşlarının  Almanya'da çifte vatandaşlık hakkı var. Güney Amerika nere Almanya nere.. TÜRKİYE Neredeyse 3 milyona yakın insanımız orada. 4. nesil hatta 5. nesil diyoruz. Sen niye onlara vatandaşlık hakkını vermiyorsun da seç diyorsun. İtalyana demiyorsun ama…''

 Bir hatırasını anlatarak sözlerine devam eden Bakan Çağatay Kılıç, ''Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakan olduğu dönemde Sayın Merkel ile Dışişleri Bakanlığında göçün 50. yılı dolayısıyla bir araya geldiler. Sayın cumhurbaşkanımız bir espri yaptı. Alman toplumu içerisinde sosyal gelişime, Almanya'ya ve Alman gelişimine katkı veren  çok önemli Türk vatandaşları olduğunu dile getirirken bir örnek verdi.  ''Mesut Özil'in golleri ile biz de seviniyoruz Türk milli takımının kalesine gol atmadığı sürece ''dedi.  Orada hoş bir hava olmuştu. Sonra bir panel yapıldı. Moderatör de ünlü bir gazeteciydi İtalyan asıllı, hem İtalyan hem Alman vatandaşı…Panelde sayın Merkel'in çifte vatandaşlık ile ilgili yine doğrudan cevap veremediği söyle mi olsa böyle mi olsa diyerek çıkmaya çalıştığı bir noktada  o İtalyan dedi ki 'benim hakkım var da onların yok mu ? İşin özü vermek istemiyorlar' 'şeklinde konuştu.

 Alman Federal Meclisi'nin, 1915 olaylarını sözde 'soykırım' olarak nitelendiren yasa tasarısını kabul etmesini de eleştiren Bakan Kılıç, şöyle konuştu:

“Toplumların gelişiminde doğal bir süreç vardır. Almanya’da Türk toplumunun Türkiye’den göç ederek oraya yerleşmiş olan kardeşlerimizin doğal haklarını isteseniz de istemeseniz de vereceksiniz. Çünkü onlar Almanya’nın kalkınmasına katkı sağladılar, madenlerde çalıştılar, fabrikalarda çalıştılar, hastanelerde görev yaptılar.  Alman vatandaşlarını tedavi ettiler. Onlar Almanya'da avukatlık yaptılar. Çok ciddi şekilde ekonomiye katkıları var.Bunları nasıl göz ardı ediyorsunuz. Alman parlamentosunda bir kadın milletvekili hayır oyu verdi. Kendisine teşekkür ediyoruz. Bir milletvekili de çekimser kaldı ve bu gün yaptığı açıklamada da doğru bir yol değildir dedi. İşin özü Alman parlamentosunun verdiği kararı tanımıyoruz bu bizim açımızdan yok hükmündedir hiç bir karşılığı yoktur.  Ancak ve ancak Almanya ile olan ilişkilerimize yapacağı etki dışında bazı yazarlar da eleştiriyorlar siyasilerin işi karar çıktıktan sonra değil karar çıkmadan önce, doğru karar çıktıktan sonra değil biz zaten onu yaptık. Cumhurbaşkanımız açıkladı zaten Sayın Merkel ile olan görüşmesini şimdi bu yazıyı kaleme alan arkadaşlara sormak istiyorum. Kendi Cumhurbaşkanına ağza alınmayacak sözleri dile getirirken satırları yazarken Almanya’da sözüm ona komedyenler siz neredeydiniz? Ona da bir baksınlar biz ne yapmamız gerektiğimizi biliyoruz . Anayasa çalışmaları başkanlık sistemi halkımıza yapacağımız hizmet sayın başbakanımızın yapacağı talimatlar noktasında artık çok hızlı yürümemiz lazım ne dedi bir hafta önce…Tekrarlıyorum konuşma değil iş yapma vaktidir. “

Konuşmasında dün hayatını kaybeden dünyaca ünlü boksör Muhammet Ali 'den de bahseden Bakan Çağatay Kılıç  ''Muhammet Ali Dünyanın belki de gelmiş geçmiş en büyük spor insanlarından birisi boks branşında.. Kendi sözleri ile en büyüğü, kendisi öyle diyordu ancak bunu kibir ile söylemiyordu, inancından söylüyordu. Dik duruşundan özgüveninden söylüyordu’’ dedi.

‘Muhammed Ali konusunda herkesin ortak olduğu bir nokta var’ diyen Bakan Çağatay Kılıç,’ Muhammet Ali mazlumların sesi olarak, sivil çalışmalar içerisindeki rolü ile, ırkçılığa karşı ortaya koyduğu duruş ile dünyaya örnek oldu. Sağlık sorunlarının insan hayatını engellemediğini bu durumlarda dahi çok büyük işler yapılabileceğini gösterdi. Ben kendisine tekrar Allah'tan rahmet diliyorum. İnşallah dünyadaki ortaya koyduğu çalışmalar, insanlar örnek oluşu ile her zaman hatırlanacak’’ şeklinde konuştu.Bakan Çağatay Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü: 

‘’Bir diğer sivil toplum öncüsü MalkomX'un bunu da yeni okudum. Muhammet Ali’ye bir sözü olmuş demiş ki Muhammet Ali'ye 'Ortadoğu’da Arap dünyasında mazlum coğrafyalarda çok seviliyorsun seni çok büyük bir saygı ile takip ediyorlar. Değer veriyorlar. Ama unutma bu sevginin de çok büyük bir sorumluluğu var. ' Bundan da 40 - 50 sene öncesi o zaman sosyal medya yok yazılı basın televizyonlardan akılda kaldığı kadar biliniyor ve bu 24 saat 48 saat sürüyor. Ama o zamanda dahi Muhammet Ali  dediğinizde insanlar sizi tanıyorsa hem ahiret hayatı için hem bu dünya için bir şeyler başarmışsınızdır. Rabbim kendisinden razı olsun.inşallah mekanı cennet olsun her zaman hatırlanacak bir kişilik ortaya koydu.'' 

Herkesin Muhammet Ali'yi sevdiğini de belirten Bakan Çağatay Kılıç;''Çok özlü sözleri vardı. bir ringe çıkarken rakibi Muhammet Ali ismini almadan önceki Kesius Kley  ismini söylüyor ringde adım ne diyerek boks maçı yapıyor. Her yumruğundan sonra ona adım ne diyor. Boks dünyası içerisinde ve karşılıklı yumruğun gerektirdiği, acının olduğu bir dalda mücadele ediyor ama tüm insanları seviyor ve sevdiğini de açıkça ilan ediyor ve herkes de onu seviyor. Rakibi de olsa, ringde yenilmiş de olsa, söz dalaşını girmiş de olsa herkes arkasından hayırla konuşuyor. Yendiği rakipleri ‘içimden bir parça koptu, en büyük parçam koptu’ diyor. Dolayısıyla insanların gönlüne girmek, sevgisini kazanmak herkese nasip olur inşallah.'' diye konuştu.

 

Ak Parti teşkilatının 2023, 2053, 2071 hedeflerine ulaşabilmesi için ter döktüğünü belirten Bakan Kılıç konuşmasının sonunda şu sözlerle birlik mesajı verdi; 

 “Sayın Cumhurbaşkanımızın her zaman dile getirdiği bir sözdür. Birbirimizi sevelim, birbirimize kenetlenelim. Ramazan ayının o güzel havası içerisinde içerisinde inşallah birbirimize daha da yakınlaşalım. Vatan  için, bayrak için, millet için canını siper eden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, gazilerimize acil şifalar diliyorum, tüm şehit ailelerimize sabırlar niyaz ediyorum. Bir olacağız, beraber olacağız ve diri olacağız. Biz Türkiye Cumhuriye’tini 2023, 2053, 2071 hedeflerini yakalayacak olması için ter döken kadrolarız, biz Adalet ve Kalkına Partisi’yiz. Kurucu Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan, seçilmiş ilk cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanı… Bu yolculuk böyle noktalara geldi. ‘yolları böldük, gönülleri birleştirdik’ sözüyle hizmetlerini özetlemiş olan sayın Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın da inşallah önümüzdeki dönemde büyük hizmetleri olacaktır. Ama işte Ak Parti teşkilatı kenetlenerek, bizleri birbirimize omuz vererek yapacağımız yürüyüşle bunun arkasında durmak zorundayız. Hepimizin kişisel farklı düşünceleri olabilir ama sevginin, muhabbetin, güvenin getirdiği bir sorumluluk var. Eğer biz Ak Parti bayrağı altında hep birlikte siyaset yapıyorsak, bu sorumluluk, bu sevginin bilincinde olacağız. Hepimiz inşallah bu çalışmalarımıza layıkıyla güç verelim. Milletimiz bizden iş bekler, milletimiz bizden sorumluluk almamızı istemektedir. Rabbim milletimize karşı bizleri mahcup etmesin, Samsun’a karşı, Türkiye’ye karşı bizleri mahcup etmesin. “