15 Haziran 2016
2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda mücadele eden A Milli Takımımız için ‘tek yürek olalım’ çağrısı yapan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, “Eleştiriler olacaktır. Bunları daha sonra konuşalım. Takımlarımızın arkasında tek yürek olarak duralım” dedi.
Bakan Çağatay Kılıç, 24 TV Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel’in sorularını yanıtladı. Bakan Çağatay Kılıç’ın programda spor gündemine ilişkin yaptığı açıklamalar şöyle:
“PARALEL YAPIYLA MÜCADELE KARARLILIKLA SÜRECEK”
-Bakanlığınızla ilgili önemli bir konu da yurtlar meselesi. Özellikle paralel yapıyla mücadele konusunda Sayın Cumhurbaşkanı’nın direktifi var; ‘Bu paralel yapıya istismar alanı yaratabilecek şeyleri ortadan kaldırın’ diye. Şu anda öğrenci yurtları konusunda ne aşamadasınız?
Bizim paralel yapıyla mücadelemiz tabii ki kararlılıkla hiçbir ödün vermeden sonuna kadar devam etmektedir ve edecektir. Bu sadece KYK ve yurtlarla alakalı olarak değil görev alanımıza giren her alanda bu mücadele sonuna kadar devam edecektir. Bu, Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu bir direktiftir. Bu mücadele Sayın Başbakanımızın da bizzat takip ettiği bir konudur. Devletimizin içerisinde hiçbir farklı unsur yönetim açısından kabul etmeyen bir duruşla bu mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Bu noktada KYK şu ay itibariyle ulaşmış olduğu kapasite 511 bin. Bu toplam yatak kapasitesi. Bu kapasite 2013’te 285 bin civarındaydı. Yani iki katına çıkmış ki devam edecek. Bu yaz da inşallah devreye girecek olan yurtlarla 550 bini aşacağız. Bu, daha önce de yoğun bir şekilde paralel yapının alanında hareket ettiği bu yurt meselesinde barınma noktasında verdiği imkanları ciddi anlamda kısıtlıyor. Zaten öğrencilerimiz, gençlerimiz bunların yurtlarına gitmek istemiyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın da ciddi bir çalışması var. Özel yüksek öğrenim yurtları Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetimine bağlı. Orada da çok ciddi anlamda bir denetim, çalışma var. Biz de bu noktada destek veriyoruz.
Bizim yurtlarımız artık sadece barınma imkanı sağlamıyor. Yurtlarımız çok farklı konforlu bir noktaya gelmiş durumda. Bu anlamda sosyal eğitimler, sosyal bilinçlendirmeler, kariyer çalışmaları yapılıyor.
“FARKLI KURUMLARIMIZLA İMZALADIĞIMIZ PROTOKOLLER VAR”
-Yani yurtlar sadece barınma değil sosyal ve yaşam alanı…
Evet, yurtlarımız sosyal bir yaşam alanı.. öğrencilerin üniversite eğitimine destek veren bir alan... sportif aktivitelerin yapıldığı bir alan... Örneğin yurt öğrencileri sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde yaşlılar yurdu, Çocuk Esirgeme Kurumu yurtlarını ziyaret gibi faaliyetlerde bulunuyor. Örneğin mahalle ve köylere gidip oradaki okullarda öğrencilere destek verilen faaliyetler içerisinde yer alıyorlar. Örneğin tıp öğrencisi gençlerimiz kendi branşlarıyla ilgili farklı taramalara katılıyorlar. Aynı zamanda kurumlarımızla yaptığımız anlaşmalar, protokoller çerçevesinde hayata geçirdiğimiz farklı programlar da var. Örneğin Sağlık Bakanlığı ile şimdi yeni bir protokol üzerinde çalışıyoruz.
Yurtlarımızdaki 511 bin kapasite çok ciddi bir rakam. Buradaki kardeşlerimizin sağlıklı yaşam noktasında, daha iyi bir sağlık hizmetinin nasıl yapılabileceği, kendilerini sağlıklı olarak nasıl daha fazla geliştirebilecekleri, nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda eğitimler verilmekte. Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile yaptığımız anlaşma çerçevesinde her bir KYK öğrencisi için bir fidan dikilecek. Böyle çalışmalarımız var. Bununla beraber sportif anlamdaki çalışmalarımız var. Kendi aralarında turnuvalar oluyor. Kendilerini çok ciddi anlamda geliştirebilen sporcularımız var, onlara destek veriliyor. Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığımız protokol çerçevesinde lisanslı sporcu sayımızdaki artış, sporcuların kendilerini erken yaşta geliştirmelerini hedefliyoruz. Tesislerinin fiziki imkanlarının geliştirilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte çalışmalar yapıyoruz.
Bizim antrenörlerimizin sayısını arttırıp kalitesini, bilgisini geliştirmemiz gerekiyor. Bu protokol çerçevesinde, ilkokuldan sonra tüm öğrencilere yetenek taraması yapacağız. Bunun en iyi şekilde yapılabilmesi için çok iyi antrenörlerin, bilinçli spor insanlarının olması lazım ki tabanda bu kültürü yukarı doğru yayalım. O zaman bu yüksek orandaki başarıları çok daha fazla elde edeceğiz.
“GENÇLERİMİZ BİRBİRLERİNİN AİLELERİNE MEKTUP YAZSINLAR”
Gençlik merkezleri ve gençlik kamplarıyla neyi hedefliyorsunuz?
Dün Kırşehir’deydim. Orada Kaman’daki Gençlik Kampımızın açılışı vesilesiyle tüm bu yaz dönemi içerisindeki gençlik kamplarımızın açılışını yapmış olduk. Biz tematik kamplar yapıyoruz. Yani farklı konu başlıklarıyla düzenlediğimiz kamplar bunlar. Ramazan ayında olmamızdan dolayı bu kampımıza da ramazan kampı adını verdik. Burada farklı illerden gelen 133 kardeşimiz bulunuyor. Beraberce iftar yapıyorlar. Aynı zamanda oruç tutan kardeşlerimize yönelik programlarımız var. Tabii ki oruç tutmayan kardeşlerimize yönelik programlarımız var. Burada önemli olan şu; kaynaşma, bir araya gelme. Yani beraber bir spor faaliyetinde bulunma, sosyal faaliyette bulunma, orada yeni bilgiler edinme, birbirlerini tanıma…
Gençlerimiz, kamplarda kaldıkları süre içerisinde birbirlerinin ailelerine mektup yazsınlar. Birbirlerine de yazsınlar. Bizlere de bazen çok ilginç, güzel mektuplar geliyor. Ben onlardan birbirlerinin ailelerine mektup yazmalarını rica ettim. Ailelerine o mektupları okutsunlar. Böylece farklı illerden gelen kardeşlerinin neler hissettiklerini aileleri ile paylaşmış olacaklar.
''GENÇLİK MERKEZİ SAYIMIZ 220'YE ULAŞTI''
Gençlik Merkezi sayımız 2002'de 74 idi. Şimdi 220 ye ulaştı. Bu sayıyı inşallah 300'ün üzerine çıkaracağız. Gençlik merkezlerimizde, kamplarda olduğu gibi sosyal bilinç projeleri, farkındalık eğitimi, müzik, sanat, hepsi var. Keman da, ney de öğrenebiliyorsunuz. Kanun çalmayı da öğrenebiliyorsunuz, isteğe bağlı olarak Kuran-ı Kerim de öğrenebiliyorsunuz. Sportif anlamda yönlendirilmeniz yapılıyor. Tiyatrolar, skeçler oluyor. Gençlik merkezi günleri yapıyoruz. Ankara'da her yıl 3 gün yapıyoruz. Çok ciddi bir katılım oldu. Bu yıl da bizi çok mutlu ettiler. 81 ilden gelen kardeşlerimiz illerinde yaptıkları etkinlikleri çalışmaları sergileyebiliyorlar.
-Doğudaki gençlik merkezleri terörle bağlantılı olarak ayrı bir önem kazanıyor. Doğuda gördük hendek kazıma sürecinde, gençleri ve çocukları kullandı. O yüzden bu doğudaki gençlik merkezleri ayrıca bir önemsediğinizi biliyorum. Bu anlamda oradaki gençlik merkezlerini de önemsediğinizi biliyorum. Bu projeler terörle mücadelede gelecekte yararlı olabilecek projeler mi ?
''MAHALLE TİPİ TESİSLERİMİZ ŞU ANDA 1000 SAYISINI GEÇTİ''
Biliyorsunuz bir dönem geçirdik. Belli bölgelerimizde bir temizlik yapıldı. Burada Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın koordinasyonunda yapılan yeniden bir imar çalışması var. Bu çalışmalar içerisinde Aile Sosyal Politikalar Bakanlığımızın, Milli Eğitim Baklanlığımızın ve bizim bakanlığımızın görevleri var. Kültür Turizm bakanlığımızın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığımızın işçiler ve işveren açısından farklı sorumlulukları var. Bizim de ilk adımda burada yapacağımız şöyle bir çalışma var; bunu sayın bakanımızla da görüştük. Yapılacak imar çalışmaları içerisinde spor alanlarının ve sosyal alanların özellikle ön plana çıkarılması planlanıyor.
Bizim mahalle tipi projelerimiz var. Sayın Cumhurbaşkanımızın bize vermiş olduğu talimatları doğrultusunda başladığımız bir proje bu. Mahallelerimize basketbol, voleybol ve futbol sahaları inşa ediyoruz, mahalle tipi diye tabir ettiğimiz spor tesisleri. Basketbolla ilgili de Türkiye iyi bir çıkış yakaladı. Ama biliyorsunuz bunun tabana yayılması, gençlerimizin çok erken yaşta basketbola tanışması noktasında bizim çalışmalarımız var. Burada Cumhurbaşkanımızın Başdanışmanı olan Hidayet Türkoğlu ile de birlikte yaptığımız bazı çalışmalar var. Bunlar daha da gelişecek. Onun NBA'de edinmiş olduğu tecrübeleri , Basketbol Federasyonu Başkanımız Harun Erdenay ile birlikte yapılan çalışmaları, Anadolu'ya çok daha fazla yayarak geliştireceğiz. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da da projeler yapacağız.
Ülkemizin her yerinde bunu yapıyoruz. Şu anda mahalle tipi tesis sayımız 1000’i geçti. Ülkemizin her yerinde tesisler yaptık. Dün çok güzel bir gelişme daha yaşandı. Özellikle Bakanımızla yaptığımız görüşme sırasında, bu alanların geliştirilmesi ve çoğaltılması, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da şehir planlamacılığının içinde doğrudan var olması konularında Milli eğitim Bakanlığı ile beraber çalışmalar yapacağız.
- Spor aktivitelerinin yapılacağı sosyal yaşam alanları olacak yani sadece başını sokabilecekleri yerler değil, yeni bir hayat.
Türkiye genelinde sosyal ve spor anlamında ne yapıyorsak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da da aynısını yapacağız. Türkiye'nin birçok yerinde yaptığımız mahalle tipi spor tesislerinde bin rakamının üzerine ulaştığımız için ciddi bir tecrübemiz var.
-En son mesela işte TEOG sınavında derece yapan çocuklardan biri Tunceli'nin bir köyünde diğeri de Muş Varto'dan...
''MİLLETE HİZMET ETME AŞKINIZ VAR İSE BAŞARIYA ULAŞIYORSUNUZ''
Bu çocuklar Sayın Başbakanımızla bir araya geldiler. Gördüğünüz gibi bir tanesi çobanlık yapıyormuş. Çobanlık yapmaya giderken de kitaplarını götürüyormuş. İşte bakın İstemek sizi başarıya götürüyor. Öncelikle isteyeceksiniz. Siyasette de öyle başarıyı elde etme, millete hizmet etme aşkınız var ise başarıya ulaşıyorsunuz. Ama Güneydoğu Anadolu'da bir şey daha yapacağız. Özellikle Gençlik Merkezimiz ve kamplarımızda yaptığımız çalışmalarda. Geçen sene 56 bin kardeşimiz kamplardan faydalandı. Bunu bu sene 70 binin üzerine ulaştıracağız. Orada bazı belediyeler tarafından kamp çalışmalarının yapılmaya çalışıldığının farkındayız. Emniyetimiz, İçişleri bakanlığımız istihbari çalışmalarını yaptıktan sonra onunla da ilgili bir çalışmamız olacak.
''GENÇ KARDEŞLERİMİZİ KANDIRMAK İSTEYEN BİR TERÖR ÖRGÜTÜ VAR BİZ BUNA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ''
Gençlik merkezlerinde yaptığımız, atölye çalışmaları, farkındalık eğitimleri, kariyer sohbetleri ve farklı eğitimlerle beraber biz gençlerimizin ufkunu farklı noktalara taşıyacağız. Genç kardeşlerimizi kandırmak isteyen bir terör örgütü var, biz buna müsaade etmeyeceğiz. Zaten terör örgütünün ne duruma düştüğünü hepimiz biliyoruz. Bölgedeki vatandaşlarımız terör örgütünü görmek bile istemiyor. Eskiden korku ile belki bazı şeyleri yapmaya çalışıyorlardı. Ama bu artık mümkün değil Diyarbakır'daki patlamayı hatırlayın, bir kamyon ile... hani diyorlar ya; biz Kürt halkının temsilcisiyiz... iddiaları ilgili olarak söylüyorum ki değiller. Gittiler köyü havaya uçurdular. 14 kişiyi katlettiler, geriye bakın ne kaldı. Bu bir katliamdır, cinayettir, bu örgün bir cinayet örgütüdür, bir cinayet şebekesidir.
- Siz gençlerde bir farkındalık yaratarak bunun önüne geçebileceğinizi düşünüyor musunuz? Çünkü o yaştaki gençlerin elinde basketbol topu olmalı, İ-padler olmalı, insanın içi acıyor. Sizin daha önce bir açıklamanız vardı. ''Gençler ne istediğini bilir ve itiraz ederlerse arkalarında biz varız''… Yani terör örgütüne itiraz etmek, kendi yaşam hakkını korumak adına.
''İLK 10 EKONOMİ ARASINA GİRMEK İSTİYORUZ, BUNU GENÇLERLE BAŞARACAĞIZ''
Onlara biz bu alanı açıyoruz, AK Parti iktidarlarında kararlı bir yürüyüşümüz var. Bu yürüyüş devam edecek. Şu anda genç kardeşlerimizle de konuşuyoruz. Farklı noktalarda ufukları farklı, farklı istekler peşindeler. Bu azimlerini, kararlılıklarını onlar sürdürsünler. Ortaya koysunlar. Biz elimizdeki her imkanla onların yanındayız, arkasındayız, beraberiz. Çünkü biz hepimiz biliyoruz ki, biz bu ülkenin vatandaşları, asli unsuruyuz. Cumhuriyeti 100. yılımıza hep beraber taşıyacağız. Bu kardeşlerimizin çok büyük katkıları olacak. İlk 10 ekonomi arasına girmek istiyoruz. Bunu başaracağız. Bunu başaracak olan bu kardeşlerimiz olacak. Gençlik kamplarında beraberken Şanlıurfa'dan, Bursa'dan, Samsun'dan, Ağrı'dan, Van'dan farklı illerden gelen kardeşlerimiz bir aradaydı. Beraber gidiyorlar ok atıyorlar, voleybol oynuyorlar.
Farklı şekildeki sosyal faaliyetlere katılıyorlar. Kırşehir’i geziyorlar. Ahi Evran’a gidiyorlar. Bu bölgeyi, illerimizi görüyorlar. Bu unsurlarla biz geleceği inşallah çok iyi yapacağız.
“BÖLGE HALKI TERÖRİSTLERİN KARŞISINA GEÇMİŞ DURUMDADIR”
- Onlar el ele verdiğinde de terör örgütünün istismar alanı kalmayacaktır…
Zaten terör örgütü çok ciddi bir darbe yemiş durumdadır. Bölge halkı teröristlerin karşısına geçmiş durumdadır. Biz bunu ziyaretlerimizde görüyoruz. Bize gelen bilgilerde bunu görüyoruz. Bölgede yaşayan vatandaşlarımız ciddi manada bir mücadele içerisinde. Bu noktada onlara en büyük desteği vereceğimizi de zaten her zaman söyledik. Ülkemizin farklı bölgelerinde yaşayan vatandaşlarımızın da bu bölgeleri ziyaretlerini önemsiyoruz. Biliyorsunuz parti olarak kardeş iller projesini başlattık. Bu anlamda yapacağımız ziyaretler olacak. Bölge halkı ile iftar sofralarında beraber olacağız. Çok güzel günlerin bizi beklediğine inanıyorum.
“TAKIMIN ARASINDA GÜZEL BİR UYUM VAR”
-Avrupa Futbol şampiyonasına büyük umutlarla gittik ama kötü bir başlangıç yaptık. Şu an ne durumdayız?
Hırvatistan ile oynadığımız ilk maçımızda istediğimiz sonuç olmadı fakat önümüzde daha Cuma ve Salı günü oynayacağımız daha iki maçımız var. Hırvatistan maçındaki performanstan çıkarılacak derslerle ilgili mutlaka teknik ekip çalışma yapmıştır. Futbolcu kardeşlerimiz de buradaki çalışmanın içerisinde yapılması gerekenleri yapıyorlardır. Ben önümüzdeki iki maça bakmak taraftarıyım. İnşallah oradaki maçlarda bizim lehimize olan sonuçlar alarak yollarına devam etmeleri noktasında benim ümidim en üst seviyede. Orada ilk maça gittiğimizde bir akşam öncesindeki antrenmana katılma imkanımız oldu. Takımda güzel bir hava vardı, iyi bir kardeşlik, uyum var. İnşallah bu uyum önümüzdeki maçlarda sahaya yansıyacaktır.
-Hırvatistan maçı sonrasında Fatih Hoca’yla konuştunuz mu? Sonraki maçta şansımız ne olur diye? Hala umudunuz var mı?
Genel anlamda bir konuşmamız oldu. Hala umudumuz var. Bu turnuvadır. Geçmiş yıllardaki turnuvalarda da bazen çok iyi başlangıçlar yapamayarak yola çıkıyorduk ama sonunu iyi getiriyorduk. İnşallah sefer de öyle olur.
-İspanya maçına gidiyor musunuz? Zor bir maç olacak.
Gideceğim inşallah, izleyeceğim. Kolay bir maç değil, zor bir rakip. Ama milli takımımız da iyi bir takım. Genç yeteneklerin olduğu, tecrübeli arkadaşlarımızın olduğu bir takım. Her şeyden önce göğüslerinde taşıdıkları ay yıldızın hakkını vermek üzere orada büyük bir çaba ortaya koyacaklarına ben inanıyorum. Dediğimiz gibi turnuva süreci içerisinde bazen iyi bazen kötü sonuçlar olabilir. İnşallah bundan sonraki sonuçlarımız iyi olsun.
-Gruptan çıkacağımıza dair umudunuzu koruyorsunuz anladığım kadarıyla?
Tabii. Aynı gün zaten kadın basketbol milli takımımız da olimpiyat kotası için mücadele verecek. Dün ilk maçlarını Arjantin’e karşı kazandılar. Onlar da yine Cuma günü şu anda grup birinciliklerini garantilediler diye düşünüyoruz. Dolayısıyla onların da öğleden sonra bir maçı olacak akşam da A milli futbol takımımızın olacak.
“ELEŞTİRİLER OLACAKTIR. BUNLARI DAHA SONRA KONUŞALIM. TAKIMLARIMIZIN ARKASINDA TEK YÜREK OLARAK DURALIM”
-Cuma günü Türkiye - İspanya maçını izleyeceksiniz. İnşallah iyi haberler alacağız.
Tüm vatandaşlarımızdan bu noktada bir ricamız olacak. Tek yürek olalım. Bakın eleştiriler olacaktır. Ama bu Milli Takım bizim Milli Takımımız. Bu kardeşlerimiz Ay Yıldızlı Bayrağı taşıyorlar. Kadın Basketbol Milli Takımımız için de ben dua edeceğim. Bütün vatandaşlarımız onları duaları ile desteklesinler. Pozitif düşünelim. İnanın bu pozitif düşünce ve dualar destek olacaktır onlara. Onların şu an ihtiyacı olan şey Türkiye’nin onların yanında olduğunu, vatandaşlarımızın onlarla beraber olduğunu bilmeleri. Avrupa’da gurbette yaşayan vatandaşlarımız statlara akın ediyorlar, milli takımımızı destekliyorlar. Eleştiriler olacaktır. Bunları daha sonra değerlendirelim, konuşalım. Şu anda takımlarımızın arkasında tek yürek olarak duralım.
“EMRE MOR’UN FARKLI BİR BAKIŞI VAR”
-Genç bir futbolcu var Emre Mor diye? Oyunun sonlarına doğru girdi. Nasıl buldunuz?
Teknik kapasitesi açısından çok yüksek tekniği olan bir kardeşimiz. Aynı zamanda orada attığı pasları da görüyoruz. Farklı bir futbol bakışı var. Ümit ediyorum uzun yıllar milli takımımıza hizmet edecektir, orada katkısı olacaktır. Tabii burada bizim diğer futbolcu arkadaşların da kaptanın da önemi büyük. Arda maçtan sonra bir açıklama yaptı. Bu anlamda ortaya farklı bir performans konması gerektiğinin bilincinde. Biz onun da bu noktadaki futbol zekasının ve oyununun geçmişte çok örneklerini gördük. Ümit ediyoruz İspanya maçında takım olarak bu kabiliyeti, gücü sahaya yansıtarak gerekli sonucu alacaklardır. Cuma günü tüm Türkiye iki büyük müsabaka yaşayacak. Hem basketbol kadın milli takımımızın olimpiyat kotası alması için çıkacağı maç hem A milli futbol takımımızın gruptaki çıkışını hazırlamak üzere çıkacağı maç.
“TÜRKİYE EN YÜKSEK BRANŞTA KATILIM NOKTASINA GELDİ”
-Ağustos’ta Rio olimpiyatları var orada daha iddialıyız, durumumuz nedir?
Olimpiyat oyunları artık dünyada konuşulduğu zaman sadece olimpik değil, ‘olimpik ve paralimpik oyunlar’ olarak kullanılıyor. Bu şekilde artık değerlendiriliyor. Olimpik branşlarla, paralimpik branşların beraber değerlendirilmesi de mümkündür, ayrı ayrı değerlendirilmesi de mümkündür. Biz burada tüm spor camiamızın birlikte, beraberce bir değerlendirmesi içerisinde hareket ediyoruz. Dolayısıyla bu anlamda şunu değerlendirmemiz gerekiyor; olimpik branşlarda şu anda biz olimpiyatlara giderken Türkiye’nin en yüksek branş katılım noktasına gelmiş durumdayız. 18 branşta gidiyoruz, şu anda bunu garantiledik. Tabii kota müsabakaları daha devam ediyor. Bu sayının 20’ye kadar çıkması ve geçmesi mümkün olabilecektir diye düşünüyorum. Olimpik branşta sporcu sayısına baktığımızda ise şu anda kesin olarak kota alan sporcu sayısı 82.
“DOPİNGLE MÜCADELE KARARLILIKLA DEVAM EDECEK”
Şunu da söylememiz gerekiyor şu anda atletizm de farklı bir çıkış yakalamış durumdayız. Biz maalesef 2012 olimpiyatlarından sonra zor bir süreç geçirdik. Bu zor sürecin içerisinde Türkiye’de birçok şeyin değiştirilmesi ve düzeltilmesi konusunda çok sert adımlar atıldı. Bugün de biz yine aynı kararlı adımlarla devam ediyoruz. Yani konu şu; dopingle ilgili çok ciddi bir mücadele veriyor Türkiye. Çok ciddi sonuçlar da doğurdu bize. Birçok branştaki sporcumuz spora devam edememe noktasına geldi. Atletizm diyoruz. Atletizmde 2012’de giden milli sporcularla bugünkü gidenler arasında fark var. Şunu düşünmemiz gerekiyor bu mücadele devam ediyor, edecek. Ben şunu söylemiyorum bugünden sonra ‘hiç olmayacak’. Hayır ama biz dopinge karşı sıfır tolerans noktasında duruyoruz. Bununla ilgili herhangi bir olumsuzluk yaşandığı taktirde bu noktada pardonumuz yok. Sporcu bu işin görünen yüzü. Bir de bu işin altı var. Biz bununla da mücadele ediyoruz. Antrenöründen, federasyonda çalışan herhangi birine kadar, başta federasyonlara olmak üzere herkese çok büyük görev düşüyor.
Federasyonların sporcularını çok iyi takip etmeleri gerekiyor. Antrenörlerin sporcularını iyi yönlendirmeleri, eğitmeleri gerekiyor. Bu arada tabii sağlık görevlerinin hepsinin görevleri var. Sporcu hep görünen yüzü. Biz onun için sporcularımızı iyi yetiştirmek, bilgilendirmek onları daha fazla bilgi sahibi etmek için çalışıyoruz. Atletizmde koşuda farklı bir sonuç bekliyoruz şu anda. Ümit ediyoruz ki 40 sporcu sayısını aşacağız. İlk kez gidecek sporcular, branşlar var. Örneğin erkek cimnastikte Ferhat Arıcan kardeşimiz bu anlamda önemli bir başarıya imza atan sporcularımızdan birisi. Eskrimde yakaladığımız bir yükseliş var. Bunlar hep geleceğe doğru ümit var eden şeyler. Paralimpik Oyunlar için şu anda 67 sporcumuz kota aldı. Tabii ki olimpik ve paralimpik olarak ayrı bir kota sistemi var, ayrı sporcu sayısı var. Bunu beraberce değerlendirmekte ben bir mahsur görmüyorum. Çünkü bunların hepsi ay-yıldızlı bayrağı taşıyorlar.
“YANLIŞ YAPANLARI ELEŞTİRECEĞİZ AMA MEDYAMIZ DAHA İNSAFLI OLMALI”
-Ama toplamda iddialıyız..
Dünya çapında sporcularımız var. Bunları hepimiz takip ediyoruz. Güreşte olsun, tekvandoda olsun. Bu anlamda atletizmde de beklediğimiz bazı çıkışlar ve sonuçlar var. Cimnastikte çok ilginç sonuçlar elde edebiliriz. Önümüzde 2020 olimpiyatları var. Biz şimdiden 2020 için çalışmaya başladık. 2012 ile 2016 arasında zor bir dönem geçirdik. Bunu görelim, bilelim. Bu kolay bir dönem değildi. Hem sporcularımız hem antrenörlerimiz açısından hem federasyonlar hem de bizim açımızdan. Çünkü sürekli takip etmemiz gereken TMOK, TADA ve WADA ile takip etmemiz, dikkatli olmamız gereken süreçler vardı. Tabii ki yanlış yapanları eleştireceğiz. Tabii ki yanlış yapanları bu noktada doğruya sevk etmek için ceza da vereceğiz. Bunlar normal şeyler. Bizim 1500 metre kadınlar yarışında 2012’de birinci ve ikinci olan sporcularımızda sorunlu bir sonuç çıkmasıyla beraber –hatırlarsanız müsabakada değil biyolojik pasaportta bu noktada bir sıkıntı yaşandı- biz her iki sporcumuzu medyamız ciddi anlamda eleştirinin ötesinde yerden yere vurdu. Tabii ki eleştirilecek. Ama şunu söylüyorum; o yarıştaki diğer sporcular ne oldu? Şu anda o yarışta 6 sporcu bu noktada bir sıkıntı içerisinde. Yedinci sporcunun araştırması var. Dünyada genel anlamda bununla ilgili çok ciddi bir mücadele var. Bir sporcunun çok medyatik olması, az medyatik olması yaptığı veya yapmadığı bir yanlışın daha az, fazla eleştirilmesi noktasında bir farklılık ortaya konmamalı. Biz kendi içimizde kendi sporcularımızla ilgili çalışmaları tabii ki yapacağız ve yapıyoruz ama eleştirirken bu noktada medyamız da bunları gündeme taşırken az biraz daha insaf diyorum. Başka bir şey demiyorum.
''2020 OLİMPİYATLARINA DOĞU VE GÜNEYDOĞU'DAN ÇOK CİDDİ SPORCULAR KATILACAK''
Bizim şu an bazı yaptığımız çalışmalar var. Biz bu yaz hızlı bir çalışma ile inşallah Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki kulüplerimize öncelikle maddi yardımımız olacak. Orada ciddi başarılı olan kulüplerimiz var. Çok başarılı sporcularımız var, destekleyeceğiz. Göreceksiniz 2020 yılında Tokyo Olimpiyatlarına bölgeden çok ciddi sporcular ay yıldızlı bayrakları ile gidecekler, bunları göreceğiz, başaracağız. Bölgede yaptığımız yatırımların sonunda çok güzel şeyler olacak . Mesela Nur Tatar... Tekvandoda olimpiyatta altın madalya ümidimiz var. Kendi adına 5 bin kişilik spor salonu var. Servet Tazegül yine altın madalya ümidimiz var. Şunu söylemek yanlış. Türkiye'nin belli bölgelerinden sporcular yok. Ben biliyorum ki ülkemizin her yerinden ay yıldızlı bayrağımızı göndere çektirip, milli marşımızı, istiklal marşımızı okutan, okutacak, ter döken, azmeden sporcu kardeşlerimiz var. Ben hepsine teşekkür ediyorum. Zaten olimpiyatlara gitmeden önce onlarla bir araya geleceğiz. Bizim çalışmalarımız çok kararlı bir şekilde ilerleyecek. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın çok açık talimatları var. Biz bu alt yapıyı ve sporcu gelişimini beraber götüreceğiz. Kulüpleri de destekleyerek, çok farklı bir noktaya geleceğiz.