Bakan Çağatay Kılıç, memleketi Samsun’da sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve muhtarlarla sahur yaptı. Atakum Belediyesi’ne ait bir çay bahçesinde düzenlenen sahur programında konuşan Bakan Çağatay Kılıç, terörle mücadele konusunda kararlılık vurgusu yaptı. Türkiye’nin terörle mücadelesinin sonuna kadar süreceğini dile getiren Bakan Çağatay Kılıç, şöyle konuştu:

“Milletimizin geleceği için, vatanımızın birliği ve beraberliği için gözünü hiç kırpmadan canını ortaya koyan ve şehadet mertebesine yükselen şehitlerimize Allah rahmet eylesin. Hainler ne kutsal, ne inanç, ne de ramazan dinliyorlar. Bu hainlerin sonunu getirmek  bizim boynumuzun borcu. Sayın cumhurbaşkanımızın ve sayın başbakanımızın ortaya koymuş olduğu politikalar doğrultusunda biz bu hainleri yok edeceğiz. Bunu hep birlikte yapacağız. Bir olacağız, beraber olacağız, birbirimize destek olacağız, kenetleneceğiz ve bu hainleri yok edeceğiz.”

 Bakan Çağatay Kılıç, Türkiye’nin birlik ve beraberliğini kimsenin bozamayacağını vurgulayarak, “Türkiye’nin aleyhinde propaganda yapanlar içeride ve dışarıda bunun hesabını bu millete verecekler. Türkiye’de ülkemizde tüm vatandaşlarımızın eşit olduğu, birinci sınıf vatandaş olduğu bir ülkede sanki belli bazı kesimlere karşı bir ayrımcılık varmış gibi göstermeye çalışan içimizdeki hainler ve onların uluslararası iş birlikçileri bu amaçlarına asla ulaşamayacaklardır. Bunun önündeki en büyük panzehir bizim kardeşliğimiz, birliğimiz, tarihimizden, medeniyetimizden gelen kültürümüz, inancımızdır'' diye konuştu.

Bakan Çağatay Kılıç, AK Parti iktidarlarının göreve geldiği günden bu yana hizmetlerin vatandaşa ulaşması noktasında hiç bir ayrım gözetmediğini ifade ederek şöyle konuştu:

“Biz vatandaşın alacağı hizmet noktasında hiç bir zaman ayrımcı olmadık. Sayın Cumhurbaşkanımız, belediye başkanı olarak yaşadığı sıkıntıları zaman zaman hatırlatır. Merkezi hükümette farkı bir siyasi partinin olmasından dolayı yerel yönetim olarak neler yaşadığını zaman zaman paylaşıyor. Biz öyle yapmadık. Biz AK Parti olarak, belediyelere karşı hep eşit olduk. Ne zamana kadar, bazı belediyeler devletin imkanlarını hainlere, teröristlere kullandırtana kadar. Onlarla ilgili gereken çalışmalar de yapılıyor. Birçok belediye başkanı terör örgütüyle aynı safta yer tuttuğundan, onlara yardım ve yataklık ettiğinden dolayı hakkındaki soruşturmalar devam ediyor. Hatta bu nedenle görevden alınanlar var. Almanya'da gurbetçi kardeşlerimizle iftar yaparken anlattım. Malum Güneydoğu’da bir ilimizde seçilmiş bir belediye başkanı hanımefendi, Almanya'dan gelerek Türkiye’de belediye başkanı oldu. Sonra bu son olaylarda orada çukurlar kazdırttı. Ben de Almanya’da Almanlara  şunu sordum; Sizin şehrinizde belediye başkanınız gidip bir terör örgütüyle birlikte hareket edip sokaklara çukur kazdırsa, buna seyirci kalır mısınız? İşte bizim bütün dünyaya haykırdığımız bu. Biz terörle mücadele ediyoruz ve bu mücadelemiz  sonuna kadar devam edecek. Kimseden de çekinecek değiliz. Viyana’nın ortasında terör örgütüne pankart açtıranlar, stant açtıranlar  kusura bakmasınlar, onlar için  söyleyecek hiçbir şey yok. Belçika'da Avrupa Parlamentosu’nun önünde çadır kurduranlar sonra  gelip Türkiye'ye terörle mücadele kanununu değiştirin diyorlar. Niye? Siz önce gidin de teröristlerle mücadele edin.”

Bakan Çağatay Kılıç, Avrupa Birliği ile ilişkiler ve yürütülen müzakereler konusunda muhalefetin sürekli iktidarı eleştirdiğini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugüne kadar müzakereleri yaptık yapmaya da devam ediyoruz ama bu müzakereleri milletimizin, ülkemizin, çıkarlarını koruyarak yaparız. Muhalefetin yaptığı gibi yapmayız. Bizi eleştirmeye kalkan muhalefet önce kendine bakacak. Muhalefet partilerinin bazılarına mensup milletvekilleri gidip Türkiye'nin aleyhine  Avrupa Birliği Parlamentosu milletvekilleriyle görüşüp raporlarını olumsuz hazırlamaları için onlara bir takım bir şeyler anlatıyorlar. Bu mudur sizin vatanseverliğiniz? Şimdi diyecekler ki kim? Gidin oraya kimin kimlerle görüştüğünü görürsünüz. Hiç bir zaman Türkiye'yi gidip de oralarda şikayet edenlerle bizim işimiz olmaz. Biz her zaman milletimizin ve devletimizin çıkarları için çalışırız. Bunu da diklenmeden dik durarak yaparız.”