23 Mayıs 2014
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyareti kapsamında bulunduğu Almanya'da TRT Haber'in canlı yayın konuğu oldu.
Bakan Çağatay Kılıç, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD) kuruluşunun 10. yıldönümü kapsamında Başbakan Erdoğan'ın yarın Almanya'ya geleceğini hatırlatarak, başta Almanya olmak üzere Avrupa'nın çok sayıda ülkesinden Türk vatandaşlarının yarınki buluşmayı büyük bir heyecanla beklediğini söyledi.
Ziyaret öncesinde Alman basınında çıkan haberlerin sorulması üzerine Bakan Çağatay Kılıç, "Sayın Başbakanımızın Almanya'nın Köln kentine gerçekleştireceği ziyaret bundan yaklaşık 2 ay öncesinden netleşmişti. Ancak son 10 gündür yapılan yayınların çokluğunu, Almanya'nın misafirperverliğinin bir yansıması olarak görüyorum" şeklinde cevapladı.
"Köln Belediye Başkanı'nın yaptığı açıklamalar son derece nezaketsiz"
Köln Belediye Başkanı'nın, Başbakan Erdoğan'ın ziyaretine ilişkin yaptığı açıklamaların hatırlatılması üzerine ise Bakan Çağatay Kılıç, şunları söyledi:
"Belediye Başkanı'nın bu yönde bir açıklama yaptığı bilgisi bana da ulaştı. Eğer böyle bir açıklama yapmışsa, şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki bu açıklamalar son derece nezaketsiz. Her kişinin Almanya'da bulunma hakkı vardır. Hele ki bu bir ülkenin Başbakanı ise bu hak daha da çoktur. Demokratik bir ülke olan Almanya'da bu hak vardır. Protesto hakkı da vardır. Alman makamları ve biz en üst düzeyde çalışmaları yaptık. Herhangi bir güvenlik sorunu yaşanacağını düşünmüyorum. Protesto ne kadar haksa, şiddet de o kadar haksız bir durumdur."
"Bu ziyaret, uyum politikalarını olumlu yönde etkileyecek"
Ziyaretin, Almanya'da uygulanan uyum politikalarına olumsuz etkiler bırakabileceği iddiasının sorulması üzerine Bakan Çağatay Kılıç, "Bu görüşte olanlar herhalde Sayın Başbakanımızın daha önceki Almanya ziyaretleri takip etmedi. Sayın Başbakanımız daha önceki ziyaretlerinde Almanya toplumu içerisindeki her topluluğun, ülkenin gelişimine katkıda bulunması gerektiğini söyledi. Ayrıca, herkesin, özellikle de gurbetçi vatandaşlarımızın Almanca öğrenmesi gerektiğini vurguladı. Başbakanımızın vatandaşlarla bir araya gelmesi uyum sürecine önemli katkılar sağlayacaktır. 50 yılı aşkın süredir bu topraklarda yaşayan vatandaşlarımıza ilişkin uyum politikalarının gündeme getirilmesini doğru bulmuyorum. Almanya'da gerek genel yapı içerisinde gerekse de yerel siyaset bünyesinde çok sayıda Türk kökenli vatandaşımız var. Sadece Almanya'daki Türk müteşebbisine bakmak dahi bazı gerçekleri anlamak adına büyük önem taşıyor" dedi.
"Fasılların önümüze siyasi engel olarak çıkmaması gerekir"
Türkiye'nin Avrupa Birliği ile olan üyelik müzakerelerine de değinen Bakan Çağatay Kılıç, "Biz şuan AB ile üyelik müzakereleri yapan bir ülkeyiz. Bizimle olan müzakerelerde AB'li muhataplarımıza 'fasılların önümüze siyasi engel olarak çıkmaması gerekir' diyoruz. Bunun psikolojik, sosyolojik yansımaları olur. Türkiye, bundan 50 sene önceki Türkiye değil. Artık, çok farklı çalışmaları beraber yürüteceğimize inanıyorum" ifadelerini kullandı.
"Almanya-Türkiye ilişkilerinin gölgeleneceğine inanmıyorum"
Bakan Çağatay Kılıç, son dönemlerde Almanya ve Türkiye arasında yaşanana sürecin, siyasi ilişkileri gölgelendirebileceği iddialarına şu cevabı verdi:
"Şunu net bir şekilde vurgulamakta fayda var; Almanya- Türkiye ilişkilerinin gölgelenebileceğine ihtimal vermiyorum. Bu topraklarda 3 milyondan fazla vatandaşımız var. Almanya Türkiye arasındaki ilişkiler sadece buraya göç eden vatandaşlarla sınırlı değil. Almanya'da yaşanan sıkıntılar olduğu zaman bizlere sığınanlar da oldu. Keza aynı şekilde buraya gelen vatandaşlarımızın Almanya'nın ekonomik devrimine yaptığı katkılar ortada."
"Vatandaşlarımız, sandıkta iradelerini yansıtmalı"
Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gurbetçi vatandaşların bulundukları ülkelerde oy kullanma haklarına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Bakan Çağatay Kılıç, "Bu hakkı almak uzun sürdü ama aldık. Gurbetçi kardeşlerimizin bu hakkı sonuna kadar kullanmaları gerektiğini düşünüyorum. Duygusal olarak bağları olduğu bir ülkenin geleceğine yönelik katkı sağlayabilecekleri en önemli yer sandıktır. Bu nedenle bu hakkı mutlak ve mutlak kullanmalılar. Almanya'da seçime katılım oranı da gayet yüksek. Vatandaşlarımızın bu hakkı kullanıp, sandığa giderek iradelerini kullanacağına eminim." dedi.