30 Temmuz 2016
15 Temmuz darbe girişimini Milliyet’e değerlendiren Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, “Türkiye o gece, halkıyla dünyaya demokrasi dersi verdi. Bu dersi görmek istemeyenler var. Gençlerin meydanlarda iyi sınav verdiğini belirten Bakan Çağatay Kılıç şunları kaydetti: “Tankların önünde canlarını siper edenler tüm toplum katmanlarındandı. Ama gençler en ön safta yerini aldı”
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Milliyet’e yaptığı açıklamada, 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili dünyaya mesaj verdi ve uyarılarda bulundu. ABD’nin Fethullah Gülen’i iade etmesi gerektiğini belirten Kılıç, “Ben ABD’nin müttefiklik ve stratejik ortaklık konusundaki duruşunu önemseyerek hareket edeceğini düşünüyorum. Biz Gülen’in bu terör örgütünün elebaşı olarak tüm dünya ve Türk Milleti önünde hesap vermesini istiyoruz” dedi.
Bakan Kılıç, bakanlıkta ağırladığı Milliyet’in sorularını şöyle yanıtladı:
- Darbe girişimini ilk duyduğunuzda ne düşündünüz?
İlk anda ‘bu doğru değildir’ diye düşündüm. Ama doğruysa da sonuna kadar karşı durulur, hiçbir şekilde buna müsaade etmeyiz dedim. Samsun’da o gece Jandarma Komutanı, Emniyet Müdürü hep yanımızdaydı. Komutan ‘Devletimizin ve Cumhurbaşkanımızın emrinizdeyiz’ dedi. Garnizon Komutanı Mehmet Şükrü Eken’in ise darbecilerin sözde sıkıyönetim komutanı olduğunu öğrendik. Herhangi bir kalkışmada bulunamaması için garnizon dışına ekipleri koyduk. Ve onu oradan çıkartmadık. Ertesi günü sabah erken saatlerde gözaltına alındı. Herkes meydanlara indi. Kararlı bir şekilde duruşumuzu ortaya koyduk. O gece bazı arkadaşlar iyi niyetle sizi güvenli bir yere götürelim tarzında söylemleri oldu. Bizim hiçbir zaman öyle bir düşüncemiz olmadı. Milletimiz ile beraberde meydandaydık. Sayın Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu da yanımızdaydı. O da sürekli yurt dışını arıyordu. Bazen hiddetleniyordu da. Yoğun bir temas içerisindeydi.
Arkasındakileri tek tek ortaya çıkaracağız
- Bu darbenin arkasında FETÖ dışında kimler var?
Bunlar önümüzdeki süreç içerisinde ortaya çıkacak şeyler. Bunların içerisinde kim yer aldı, kim destek verdi, kim şevklendirdi, kim kenarda durdu, kim nasıl bir tutum ortaya koydu? Ama FETÖ terör örgütünün bu noktada ortaya koymuş olduğu ciddi anlamda bir girişimin olduğu artık aşikar. Tüm dünya bunu gördü ama görmek istemeyen bazı kişiler var. Garip açıklamalar yapanlar var. Destek verenleri de tabii ki ortaya çıkaracağız.
- Gülen’i ABD’nin verip vermeyeceği tartışılıyor, başka bir yere kaçacağı söyleniyor.
ABD’nin resmi makamlarının yapmış oldukları açıklamalara itibar etmek durumundayız. Onların da bu noktada ortaya koydukları şöyle bir duruş oldu; ‘Türk yetkililere ve Türkiye’ye darbe girişimi araştırılması ve incelenmesi sürecinde her türlü desteği vereceklerini’ beyan ettiler. Resmi talebimizi yapmış durumdayız. Bu anlamda ulaştırdığımız birtakım evraklar da var. Ben ABD’nin müttefiklik ve stratejik ortaklık konusundaki duruşunu önemseyerek hareket edeceğini düşünüyorum. Bu anlamda ABD’ye gidecek olan bir heyet var onlar da takip edecek. Orada büyükelçimiz de onunla ilgili yoğun bir çaba içerisinde. Biz sadece bu anlamda bu terör örgütünün elebaşı olarak bu yaptıklarından tüm dünya ve Türk milleti önünde hesap vermesini istiyoruz.
Avrupa’ya eleştiri
- Batının tavrını nasıl değerlendirdiniz?
Bu darbe girişiminin karşısında çok ciddi tepki göstererek, bir duruş sergileyen dostlarımız oldu ama darbe girişimcilerine destek verenler de oldu. Onlar bu yaptıkları açıklamalarla ömürlerinin sonuna kadar bu utançla yaşayacaklar. Siyasilerde ise yaptıkları darbe karşıtı açıklamalarının içerisinde ‘ama ve fakatları’ kullananlar da bu noktada bizi üzmüştür. Yani siz darbeyi kınarken ‘amasını, fakatını’ arkasına koymayacaksınız. Vatandaşlarımız niye halen sokakta, niye halen meydanda? Hakkını, hukukunu savunmak için. Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla milletimiz bu darbe girişimini bertaraf etti. Dolayısıyla o anlamda iyi sınav verenler olduğu gibi tüm dünyada bu sınavı kötü verenler de oldu. Avrupa’da terör örgütlerinin çadır açmasına, sergi açmasına müsaade edenlerin zaten bu konuda söyledikleri sözlerin bizim için bir değeri yok. Dolayısıyla onlar kendi söyledikleri o sözlerle yollarına devam etsinler. Ama kimin ne olduğu da ortaya çıkmış durumda.
Dünyaya ders verdik ama görmek istemiyorlar
- Cumhurbaşkanı Erdoğan için Alman basınında yapılan algı operasyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Alman medyasında ve Almanya’da genel anlamda Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsına karşı bir olumsuz tavrın olduğunu bir süredir müşahede ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsında kabul edemeyeceğimiz açıklamalarda bulunan ve haber yapanlar da oluyor. Ama bunlarda dediğim gibi bu işin yükünü ömürlerinin sonuna kadar taşıyacaklar ve gün gelecek eminim ki biz yanlış yaptık diye çıkacaklar ortaya ama, işte o zaman tarihte bir kara leke olarak kalacaklar. Düşünebiliyor musunuz? Bir ülkede, darbe girişimi oluyor ve siz bunu kınayamıyorsunuz. Veya kınamıyorsunuz. Türk halkının ortaya koymuş olduğu bu duruşu ve demokrasi dersini görmüyorsunuz. Türkiye o gece, halkıyla Dünya’ya demokrasi dersi verdi. Bu dersi görmek istemeyenler var. Bunu anlamak istemeyenler var. Anlarlar inşallah. Sadece Batı demeyelim. İçimizde de bu darbe girişimine karşı tiyatro diyecek kadar alçalanlar var. Bu bir akıl tutulması.
- Gençlik meydanlarda nasıl sınav verdi?
Gençlik meydanlarda iyi sınav verdi. Bakın şimdi tankların önünde duranlar, sokakta yürüyüşler yapanlar, zırhlı taşıyıcıların önlerine canlarını siper edenler tüm toplum katmanlarındandı. Gençlerimiz, çocuklarımız, erkekler, kadınlar hep beraber sokaklardaydılar. Ama gençler en ön safta yerini aldı. Dolayısıyla hep söylenen, düşünülen bir nokta vardı acaba böyle bir şey olursa ‘Ülkenin gençliğine ihtiyaç olduğunda gençlik nasıl bir durum, tepki gösterecek, tepki verecek’... İşte biz bu tepkiyi 15 Temmuz gecesi gördük. Milletinin ve devletinin seçilmiş hükümeti ile seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın yanında durdu.
Artık darbenin d’si düşünülmemeli
- Darbe girişimi sonrası gençliğe yönelik yeni projeler olacak mı?
Bir kere bu 15 Temmuz gecesinin yaşananları ve ne olduğunu iyi anlatıp unutmayacağız. Çünkü tehlikenin ne kadar yakınımıza geldiğini iyi görmemiz gerekiyor. Bu ülkenin geleceği ile ilgili olarak ve gelecek yürüyüşü ile ilgili olarak yapmamız gereken çalışmaların ne kadar önemli olduğunu bir kere daha altı çizildi. Bakanlığımız bünyesinde yaklaşık üç yıldır sürdürdüğümüz ‘Tecrübe Konuşuyor’ adlı bir programımız var. Darbe girişimi sırasında ortaya ciddi anlamda duruşlar sergileyenleri gelip burada tecrübelerini paylaşmaları için onlara bu platformu açacağız. Kendi hikayelerini, yaşadıklarını anlatmaları için bunların tarihe kayıt olarak girmesi için bu çalışmaları yapacağız. Dünya yıllar yılı Çin’de bir Çinli’nin Tiananmen Meydanı’nda bir tankın önünde duruşunu anlattı, görselini kullandı ne zaman bir demokrasi bir hak mücadelesi olduğu zaman. 15 Temmuz gecesi ise ülkemizde buna benzer binlerce görüntüye tanık olduk. Bu hikayelerin kayıt altına alınıp nesilden nesile anlatılması lazım ki darbenin ‘d’sini’ düşünmeye kalkanların kafasında bu bir cevap olsun ve bu ülkeye ihanet etmeyi düşünen; ihanet şebekleri içerisine girmeye çalışan terör örgütüne de ibret olsun.
Muhalefetle yeni dönem
- Muhalefetin tavrı nasıldı?
O gece bakın, Meclis de bombalandı. Ama bütün siyasi partilerin ortaya koymuş oldukları birliktelik ve beraberlik duruşuna, hepsine teşekkür ediyoruz. Yani tüm siyasi partilere oy vermiş vatandaşlarımız olduğu gibi, tüm siyasi partiler de darbe girişimi karşısında demokrasinin yanında hukukun yanında insan haklarının yanında durduklarını açık açık dile getirdiler. Zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın da parti liderleri ile Cumhurbaşkanlığı Külliye’sinde görüşmelerine de bu yansıdı. Güzel bir tablo oluştu.
- Yeni bir dönem olabilir mi muhalefetle?
Bu duruş. Şimdi bakın. Karşı karşıya kaldığımız tehdit ile karşı karşıya kaldığımız olumsuzlukla alakalı bizim hepimizin, millet olarak durmamız gerekiyor. Yoksa bunun üstesinden gelmek kolay değil. Dolayısıyla bu anlamda önemli.
Rio’ya rekor branşla katılacağız
- 5 Ağustos’ta Rio’da yapılacak olimpiyatlara gidiyorsunuz, Türkiye’nin katılımı nasıl olacak?
110 sporcumuz olimpik branşlarda Rio’ya katılma hakkı elde etti ama olimpik kurallar gereği 105 tanesi, müsabakalara katılabilecek. Toplam 28 branşta mücadelelerin olduğu müsabakalarda Türkiye 21 branşta mücadele edecek. Bu branş bazında şimdiye kadar katıldığımız en yüksek rakam. Tenis, modern pentatlon, kano ve kürek ilk defa katılacağımız branşlar arasında. 17 yaşındaki Tutya Yılmaz, Türkiye’yi Olimpiyatlarda temsil eden en genç jimnastikçi olacak. Olimpiyat takımımızda yer alan en genç sporcumuz, 17 yaşındaki Mete Gazoz ise Rio Olimpiyatları’nda okçuluk branşında mücadele edecek. jimnastik branşında ise 108 yıl sonra ilk kez Türkiye adına bir erkek sporcu katılacak.