Bakan Çağatay Kılıç, partisince Samsun Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezinde düzenlenen AK Parti 70. İl Danışma Meclisi Toplantısına katıldı.

Hakkari'nin Şemdinli ilçesi Durak Karakoluna bölücü terör örgütü mensubu teröristlerce bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda şehit olan askerlere rahmet yaralılara ise acil şifalar dileyen Bakan Çağatay Kılıç, en kısa sürede bu üzüntülere sebebiyet verenleri yok edeceklerini bildirdi.

Samsun'da FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilk danışma meclisi toplantısını gerçekleştirdiklerine işaret eden Kılıç, "15 Temmuz sonrası Türkiye'de bir çok şey yaşandı. Sayın Başbakanımızın da tabiriyle, 'Biz olağanüstü hali millete değil, kendimize ilan ettik.' Devlet kurumları olarak kendimize ilan ederek bir takım çalışmaların düzene girmesi için bunları yaptık ve yapıyoruz. Önümüzdeki hafta içerisinde Meclisimizden tekrar geçireceğimiz izinle olağanüstü hali 3 ay uzatacağız." dedi.

Bakan Çağatay Kılıç, Fransa'da yaşanan olağanüstü hal uygulamasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bakan Çağatay Kılıç, Avrupa Futbol Şampiyonası kapsamında Monaco - Fenerbahçe eşleşmesini anımsatarak, "İstanbul'daki maçta her hangi bir sınırlama olmaksızın gelen tüm Fransız misafirler gayet iyi bir şekilde ağırlandı. Ama Fenerbahçe'nin Monaco'ya gidecek olan seyircileri, taraftarları vatandaşlarımızla ilgili olarak şöyle bir uyarı yapıldı; 'Gelmeyin, alamayacağız. Stada değil, Monaco'ya alamayacağız.' Niye biliyor musunuz? Olağanüstü hal olduğu için Fransa'da Monaco'ya polis desteği vermeye imkanımız yok. Bunu Fransa söylüyor. Bir müsabaka değil tabi. Uluslararası bir organizasyonun müsabakasına misafir seyircilerin gelemeyeceğini ilan ediyor." ifadesini kullandı.

 

Olağanüstü halle ilgili eleştiri yapanlara en büyük cevabın Fransa örneği olduğuna dikkati çeken Bakan Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:

 

"Meclis açıkken olağanüstü hal kanun hükmünde kararname olur mu? Olur. Ülkenizin, milletimizin, devletimizin geleceği ve bekası söz konusu ise olur. 15 Temmuz gecesi FETÖ terör örgütünün başını çektiği darbe girişiminde bulunanlara başarılı olsaydı ne olacaktı? Meclisi mi açacaklardı? Meclisi açıp orada kanunlar mı çıkaracaklardı? Sıkı yönetim ilan edeceklerdi. Ne olacaktı sıkı yönetimden sonra? demokrasiyi mi koruyacaklardı? Başbakan mı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi mi buraları muhafaza edipte 'Sayın Cumhurbaşkanı Sayın Başbakan siz ülkenin seçilmiş yöneticilerisiniz. Buyurun siz yönetin mi diyeceklerdi? Milletvekillerimize hangi parti olursa olsun Türkiye Büyük Millet Meclisindeki milli iradeyi temsil eden milletvekillerine siz seçilmiş milletvekilisiniz, milli iradeyi temsil ediyorsunuz buyurun kanunları çıkarın mı diyeceklerdi? Yoksa sıkı yönetim ilan edip hepimiz artık nereye giderseniz. Kimin için ne plan yaptıkları aşağı yukarı ortaya çıktı. Kesinlikle Meclise sokmayacaklarına garanti ederim. Listelerde çıktı ortaya. Kimlerin hangi sıralarda olduğu neler yapılmak istendiği de çıktı. Bu millete hizmet etme uğruna biz yola çıkmışız. Sayın Cumhurbaşkanımızın dile getirmiş olduğu gibi Başbakanımızın dile getirmiş olduğu gibi 'kefenimizi alırız, hazır zaten yolumuza devam ederiz."

 

FETÖ soruşturmaları kapsamında ortaya çıkan bazı ifadelere de değinen Bakan Çağatay Kılıç şu görüşlere yer verdi:

 

"Anlatılanlar hakikaten tüyler ürpertici şeyler. Rüya gördük şöyle talimat aldık. Falanca rüyasında şöyle birşey gördü, ortaya doğru gidiyoruz. Hala bugün Türkiye'yi 140-150 ülkeden birisi olarak görenler var. Adam öyle diyor. Türkiye ülkelerden bir ülke diyor. Siz Türkiye'yi ülkelerden bir ülke olarak görürseniz işte yapacaklarınız da ortada. Ama biz Türkiye'yi ülkelerden bir ülke olarak görmüyoruz. Türkiye bizim vatanımız. Bu topraklar bizim canımızı vereceğimiz topraklarımız. Bayrağımız canımızı vereceğimiz bayrağımız. Siz öyle görmeyebilirsiniz. O FETÖ'cülere söylüyorum. Ama biz bunu böyle görüyoruz. Sizin de hiçbir şekilde buna karşı farklı bir şey içerisine girmenize müsaade etmeyeceğiz. 15 Temmuz gecesi etmediğimiz gibi."

 

 

Bakan Çağatay Kılıç, FETÖ'nün bir çok kurumuna el konulduğunu hatırlatarak el konulan kurumların bir bölümünün de yurtlar olduğunu bildirdi.

 

FETÖ için sembol kurumlardan biri olan kız yurdunun Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesindeki Kredi Yurtlar Kurumuna geçtiğini vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç, "FETÖ Paralel Devlet Yapılanmasının en önemli simgelerinden bir tanesi Ankara'da Melek İpek Kız Öğrenci Yurdu ve Gençlik Merkeziydi. Bunlar için çok önemliydi bu. Şehrin ortasında çok güzel bir bina yapmışlar kendilerine. Üstüne de yazmışlar Melek İpek Kız Öğrenci Yurdu ve Gençlik Merkezi diye. Şimdi orada Kredi Yurtlar Kurumu levhası var. Fakat içine girip de gezdiğimiz zaman korkunç bir şatafat ve lüks düşkünlüğü gördük. Diyorlar ya 'Sizden bazı şeyler topladık bunları hayırlar için harcadık. Garibana fakir fukaraya verdik.' Benim gördüğüm tesiste öyle bir şatafat vardı ki yani onun nereye harcandığını ben tahmin edebiliyorum. Bunların heryeri böyle." diye konuştu.

 

 

Darbe girişiminin püskürtülmesi sırasında Türk milletinin bir ve beraber durduğunu işaret eden Bakan Çağatay Kılıç, şunları ifade etti:

 

"Çok farklı siyasi partilere mensup olanlar hayat görüşleri farklı olanlar farklı yerlerden gelenler tek şey etrafından birleştiler. Bayrağımız, milletimiz geleceğimiz. Vatanım, bayrağım Cumhurbaşkanım. Bu özellikle olgular etrafında milli irade etrafında birleşerek bu duruşu sergilediler. Bu milletten Allah razı olsun. 7 Ağustos da Yeni Kapı mitingiyle Yeni Kapı Ruhu olarak adlandırdığımız bir birliktelik beraberlik oldu. Bazen bazı sıkıntılar görüyoruz ama bizden bir sıkıntı yok. Başka sıkıntı çıkaranlar var. Milletimiz onu değerlendirir. Bu sabah okuduk birşeyi hala öğrenememiş. Cumhurbaşkanlığı Külliyesine hala 'saray' diyor. Sen önce Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin ne olduğunu öğren ondan sonra konuşma yap."

 

Bakan Çağatay Kılıç, 15 Temmuz gecesini asla unutmayacaklarını Ama 15 Temmuz gecesinde de durmayacaklarını belirterek, "Dediğim şu; 15 Temmuz gecesi yaşananları en iyi şekilde anlayacağız, analiz edeceğiz, inceleyeceğiz. Karşısında ne yaptığımızı ne yapmamız gerektiğini göreceğiz, yürüyeceğiz. Ama 2023, 2053 ve 2071 vizyonlarımızı durdurmaya çalıştılar 15 Temmuz gecesinde. İşte onların gerçekleşmesi için koşacağız. Niye Cumhurbaşkanımız Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılışında o kadar büyük toplantıyla yaptı bunu. Osman Gazi Köprüsü şimdi Avrasya Tüneli İstanbul'un altından. Niye yapıyoruz bunları? 15 Temmuz gecesi ne yaşandığını unutmayacağız ama koşacağız. Unutmayacağız derken de analizlerimiz de doğru yapacağız. O da ayrı bir konu." değerlendirmesinde bulundu.

 

Yargı camiasının 15 Temmuz akşamı en önemli sınavlarından birini verdiğine işaret eden Bakan Çağatay Kılıç, çok kısa sürede tutuklama, el koyma ve görevden alma kararlarının verildiğini, görevlendirmelerin yapıldığını vurguladı.

 

Bakan Çağatay Kılıç, "Bunu unutmayalım. Bakın Samsun'da da kısı yönetim komutanı ilan edilen birisi vardı. Gece zaten onu kontrol altına aldık. Sabahına da gitti. Dolayısıyla burada yargı camiasının ortaya koymuş olduğu o çabaları duruşu da unutmayacağız. Devletimizin kurumları bir ve beraber işlediği zaman yargısıyla, yürütmesiyle, yasamasıyla o zaman başarıya koşuyoruz. AK Parti' de böyle olacağız. Zaten öyleyiz. Bunu herkese tüm dünyaya gösterdik. 15 Temmuz gecesi Türkiye'deki tüm vatandaşlarımız dünyaya bir demokrasi dersi verdi. Çünkü biz demokrasimize, hukukumuza, anayasamıza sahip çıktık. Bir avuç teröristin devletin kurumlarının içerisine yuvalanmış bir avuç teröriste izin vermeyeceğiz dedik ve vermedik." diye konuştu.

 

Ülkede en önemli şeyin birlik ve beraberlik olduğunu belirten Bakan Çağatay Kılıç, bu birlikteliği kimsenin bozamayacağına dikkati çekti.

 

 

Türk Silahlı Kuvvetlerinin 15 Temmuz sonrası sınır ötesi hareket yaparak terör örgütlerine karşı mücadele verdiğini belirten Kılıç, vatan evlatlarının önünün açıldığında başaramayacakları hiçbir şeyin olmayacağını söyledi.

 

Bakan Çağatay Kılıç, dünyanın baş edemediği teröristlerle Türk Silahlı Kuvvetlerinin baş ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

 

"Şimdi Irak'da diyorlar ki, Türkiye burada niye var ? Biz hiç kimsenin toprak bütünlüğüne, sınırlarına bizim bunlarla ilgili bir sıkıtımız yok. Ama kendi sınırlarımıza, ülkemize, milletimize her hangi bir saldırı olursa uluslararası hukuktan doğan haklarımızı da kullanırız. Farklı ülkelerden gelip de orada bulunanlara birşey demeyip de Türk askerine Türk Silahlı Kuvvetlerine bir şey dediğiniz zaman soru işareti oluyor."

 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, AK Parti Genel Merkez Teşkilat Başkan Yardımcısı ve Bölge Koordinatörü Hacı Turan, milletvekilleri, il ve ilçe belediye başkanları ile partililerin katılımıyla gerçekleşen toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.