10 Kasım 2016
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) Yönetim Kurulu üyeliğine seçilmesini değerlendirirken, “Bu, spor camiası olarak yaşadığımız olumsuzluklara karşın, 'hep beraber bir araya gelip biz bunları aşmak durumundayız' dediğimiz bir noktada, beraberce başardığımız bir şey” dedi.
TBMM KİT Komisyonu'nda, İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulunun hesaplarına ilişkin raporlar ele alındı.
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile Müsteşar Faruk Özçelik'in yanı sıra Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan ve kurul yetkililerinin katıldığı oturumda, kurulun 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin çalışmalarına ait raporlar sunuldu.
Bakan Çağatay Kılıç açılış konuşmasında, İstanbul'un, uluslararası olimpik anlaşma şartlarına uygun olarak olimpiyat ve paralimpik oyunlarına hazırlanması amacıyla İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu oluşturulduğunu belirterek, "Oyunların adaylık süreçleri bu kurul ve idari teşkilatı ile birlikte yürütülmüştür. Kurulumuz üstlenmiş olduğu misyona uygun olarak, bugüne kadar önemli çalışmalar gerçekleştirmiştir." dedi.
İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulunun 2020 Tokyo Olimpiyatları adaylığı sürecinde yürüttüğü adaylık çalışmalarının yanı sıra gerek uluslararası arenada en büyük problemlerden biri olan dopingle mücadele, gerekse de İstanbul’da spor altyapısının geliştirilmesi ve spor kültürünün kalıcı olarak yerleştirilmesi hususunda katkı sağlamak adına çalışmalar yaptığını vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:
“Olimpiyat Parkı içerisinde yer alan atletizm tesisleri, 2015 yılı içerisinde uluslararası standartlara uygun bir şekilde yenilenerek ülke sporumuzun hizmetine kazandırılmıştır. Kurulumuzca işletmesi yürütülen Atatürk Olimpiyat Stadı’nda denetime konu dönem içerisinde ulusal ve uluslararası birçok futbol müsabakası ile çeşitli etkinlikleri kapsayan ciddi bir faaliyet yoğunluğu yaşanmıştır. Önümüzdeki dönemlerde de, olimpiyat oyunları ve paralimpik oyunlar adaylık süreçlerinde önemli değerlendirmelere konu olan İstanbul’un ve ülkemizin spor altyapısına yönelik yatırımlarla, spor kültürünün yerleştirilmesi için gerekli çalışmaların yapılmasına gayret gösterilecektir."
Sporda alt yapının önemine değinen Bakan Çağatay Kılıç, hem sporcular yetişmesi hem de uluslararası büyük organizasyonlara ev sahipliği yapabilmek adına hızlı ve kaliteli tesisleşmeye önem verdiklerini ifade ederek, "Bu kısa adı TOHM olan Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezlerimiz, çalışmalarına devam ediyor. Bugün itibariyle 21 ilimizde 17 olimpik branşta toplam 1.014 sporcumuz var. Bu merkezlerimizde yer alan sporcularımız; dünya ve Avrupa şampiyonalarında, gençlik olimpiyatlarında ve çeşitli organizasyonlarda toplamda 721 madalya kazanmışlardır. Yürütülen yoğun çalışmalar neticesinde lisanslı sporcu sayısı 2016 yılı ekim ayı itibariyle 6.789.313'e yükselmiştir.” şeklinde konuştu.
Bakan Çağatay Kılıç, okul spor faaliyetlerine ilişkin rakamlarda yaşanan artışları ise şöyle açıkladı:
"2010-2011 öğretim yılında 21 branşta düzenlenirken, 2015-2016 öğretim yılında 39 branşta düzenlenir hale gelmiştir. Okul spor faaliyetlerine katılan sporcu sayısı, 2012 yılında 532.417 iken; 2016 yılında 1.569.228'e ulaşmıştır."
Bu yıl Türkiye’de gerçekleştirilen önemli uluslararası organizasyonların sayısındaki artışın, Türkiye’nin artık bir spor ülkesi haline geldiğinin en güzel göstergesi olduğunu vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç, "Ülkemiz 2015 yılında 72 uluslararası organizasyona ev sahipliği yaparken 2016 yılında bu rakam 197’ye çıkmıştır." dedi.
Yakın gelecekte de önemli organizasyonlara ev sahipliği yapacaklarını anlatan Bakan Çağatay Kılıç, 11-18 Şubat 2017'de Erzurum’da düzenlenecek Avrupa Gençlik Olimpik Kış Festivali (EYOWF) ve 18-30 Temmuz 2017 tarihinde Samsun’da düzenlenecek İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunları (Deafolimpik) ile ilgili bilgi verdi.
Dopingle mücadelenin etkin bir şekilde devam ettiğini, "dopinge karşı sıfır tolerans" prensibini taviz vermeksizin uygulamakta olduklarını kaydeden Bakan Çağatay Kılıç, bu kapsamda yapılan çalışmalar sonucunda yaşanan gelişmeleri şöyle aktardı:
"2013’de yapılan 1.579 kontrolde kural ihlali sayısı 176 iken, 2015’de 2.066 örnekten 32'sinde yasaklı maddeye rastlanmıştır. 2016 yılında ise alınan 2.503 numuneden sadece 13'ünde yasaklı maddeye rastlanmıştır. Dünya Anti Doping Ajansı (WADA) yasaklılar listesine göre doping maddesi ihtiva eden ilaç ve gıda takviye ürünlerinin ülkemize kaçak yollardan girmesi, reçetesiz satılması ve izinsiz kullanımının engellenmesi amacıyla Sağlık Bakanlığında gerçekleştirilen toplantılar sonucunda; Türkiye genelinde tüm gümrük kontrol kapılarında görev yapan personele WADA yasaklılar listesine göre doping maddesi ihtiva eden ilaç ve ilaç türevleri hakkında seminer ve eğitimler verilmiştir. Ayrıca; Bakanlığımız Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliği ile 2014 yılında 'Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca mevcut hızlı kargo sisteminde uyuşturucu maddelere ilişkin yapılacak olan çalışmaya doping maddelerinin de eklenmesi' kararlaştırılmıştır."
Bakan Çağatay Kılıç, Bakanlık olan gerçekleştirdikleri tüm yatırımların meyvelerini vermeye başladığını vurgulayarak, "İnşallah devam edecek çalışmalarımızla ulusal ve uluslar arası arenada başarılı sporcular yetiştirmeye devam edecek hem de önemli organizasyonlara ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
"WADA Yönetim Kurulu Üyesi seçilmem, hepimizin başarısı"
Bakan Çağatay Kılıç, TBMM KİT Komisyonu'nda, İstanbul Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulunun, 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin hesaplarının ibra edilmesinin ardından, milletvekillerinin yönelttiği eleştirilere cevap verdi. Doping olaylarına ilişkin bir soru üzerine Bakan Çağatay Kılıç, şunları söyledi:
"Doping gibi olumsuzluklarla ilgili anılan ünlü sporcularımız oldu maalesef, keşke olmasaydı. Doping vakalarına ilişkin bahane aramıyorum, olmamalıydı ancak bizim bu konudaki duruşumuz açık. Sadece sporcuyu sorgulamak yetmez, bunun altında onu oraya iten spor yapısındaki eksikliklerle mücadele etmemiz gerekiyor. Dünya nasıl mücadele ediyor? Dünya, Dopingle Mücadele Ajansı'nın (WADA) çalışmalarını genişleterek (mücadele) ediyor. Türkiye artık dopingle ilgili olumsuz anılmıyor. Biraz önce gelen haberi, Türkiye'nin temsili açısından çok önemsiyorum. Gelen habere göre ben Gençlik ve Spor Bakanı olarak Türkiye'yi temsil etmek üzere WADA Yönetim Kurulu'na seçildim."
Oturuma katılan milletvekilleri, Bakan Çağatay Kılıç'ı alkışlayarak tebrik etti. "WADA Yönetim Kurulu Üyesi seçilmem, hepimizin başarısı" diyen Bakan Çağatay Kılıç, "Bu, spor camiası olarak yaşadığımız olumsuzluklara karşın, 'hep beraber bir araya gelip biz bunları aşmak durumundayız' dediğimiz bir noktada, beraberce başardığımız bir şey. İnşallah ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeye çalışacağım." ifadelerini kullandı.
Bir milletvekilinin, "2024 Olimpiyatları için neden aday olmadık ve aday olmadığımıza göre bu kurulun çalışmalarına devam etmesine ne gerek var?" şeklindeki sorusu üzerine ise Bakan Çağatay Kılıç, şunları kaydetti:
"2020 Tokyo Olimpiyatları adaylığımızda, biz çok ciddi bir tecrübe edindik. O dönemde ben görevde değildim ama oradan gelen bilgi birikimi ve toplanan tecrübenin aktarıldığı bir noktadayım. Dolayısıyla 2024 için bir nefes alalım, kendimizi de bir kontrol edelim dedik. Bizde mi eksiklik var, uluslarası camiada lobimiz mi eksik, neden böyle oldu? Önümüzde daha birçok olimpiyat olacak. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın da hep söylediği gibi Türkiye mutlaka bir olimpiyat yapacaktır. Türkiye zaten konumu, yapısı gereği bunun doğal bir adayıdır. İki kıtayı bir araya getiren, farklı kültürleri barındıran, geçmişinden günümüze farklı inançların merkezi olan önemli bir medeniyet şehri İstanbul, doğal olarak bir olimpiyat şehridir. Bu anlamda hazırlık kurulunun sorgulanmasını değil, 'daha fazla nasıl bir çalışma yaparız, ülkemizi uluslararası spor camiası içinde, lobilerde nasıl iyi bir noktaya taşırız' bunu çalışmalıyız."
Bakan Çağatay Kılıç, kendi bünyelerinde düzenlenen "Gençlik Sabah Namazında Buluşuyor" projesine yönelik, "bu tür inançlarla ilgili faaliyetlerin Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenmesi, Gençlik ve Spor Bakanlığının ise gençleri spor ile buluşturup, spor kültürünün gelecek nesillere aktarılması gibi konularda çalışmalar yapması gerektiği" şeklinde yapılan eleştiri sonrası ise şunları söyledi:
"Gençler Sabah Namazında Buluşuyor projesi, gönüllülük esasına dayalı yapılıyor, hiç kimse için zorunlu tutulmuyor. Biz bakanlık olarak gençliğimizin gelecekle alakalı yetiştirilmesi, desteklenmesi konusunda bazen ortak protokollerle çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz. Bu projeyi de Diyanet İşleri Başkanlığı ile ortaklaşa yapıyoruz ve gençlik merkezlerimizde gönüllülük esasına dayalı yapılıyor. Yani bünyemizde din görevlilerimiz memur olarak görev yapmıyor ama zaman zaman onlardan destek alıyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile yaptığımız çalışmalar da var. 12 kişinin bir araya gelerek talep ettiği organizasyonlar da değerlendirmeye alınıyor. Bunun içinde dil eğitimi var, seyahatler, geziler var. Bunlar yapılmaya devam edecek. Demokratik ve laik bir cumhuriyetin kültüründen, geleneğinden ve inancından kaynaklanan değerlerini gençlerine ve gelecek nesillerine en eşit şekilde aktarma görevi vardır. Gençliğimize milli ve manevi değerlerinizi aktarmak, bakanlık olarak kuruluş amacımızda var."