18 Kasım 2016

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerinin devlet mekanizmasının içerisinden çıkarılması konusunda en kararlı bir şekilde çalışmaları sürdürdüklerini söyledi.

 Bakan Çağatay Kılıç, Almanya’ya gerçekleştirdiği resmi ziyaretin ikinci gününde önce Konrad Adenauer Vakfı'nda düzenlenen bir etkinliğe katıldı, ardından da Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliğinde Türk sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilk kez Berlin'deki Türklerle bir araya gelme imkanı bulduğunu belirterek, bu dönem zarfında Türkiye'de yaşanan gelişmelerin Almanya'daki yankısı ve buradaki algısı üzerinde çalışması gerektiğini ifade eden Bakan Çağatay Kılıç, "Türkiye’de darbe girişiminin başını çeken, bu girişimde bulunan FETÖ’cü terör örgütünün üyeleri, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve farklı devlet mekanizmalarının içerisindeki yapılar içine sızmış olan bu teröristlerin ayıklanması, temizlenmesi ve devlet sistemimizin mekanizmasının içerisinden çıkarılması konusunda en kararlı şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu noktada hayata geçirmiş olduğumuz bazı kararlar var. Bunları uygulama konusunda hiç bir çekincemiz yok." dedi.

Yenikapı mitinginde AK Parti, CHP ve MHP’nin, Meclis Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile tüm dünyaya birlik ve berberlik mesajının haykırıldığını vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

Almanya'daki temaslarımızda ve yurt dışından gelen yabancı misafirlerimize de konuşurken şunu ifade ediyoruz, ‘karanlık başlayan bir gecenin sabahı aydınlık geldi". Çünkü sizler biraz uzakta yaşadınız bu geceyi. Ama şunu çok iyi bilmeniz lazım ki, sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısına cevap veren milletimiz, belki de dünyada eşi benzeri rastlanmayan bir duruşla ve dünya siyaset tarihi içinde gerçekten farklı bir yere sahip olan bir duruş ortaya koydu. Milletimiz bu işin içerisinde bizzat aktör olarak bulunduğundan dolayı, tabi ki buna karşı yapılan çalışmaları da çok yakinen ve büyük bir beklenti ve kararlılıkla takip ediyor. Dolayısıyla biz de bu bilinç ve sorumlulukla yolumuza devam ediyoruz."​

Bakan Çağatay Kılıç, Almanya'daki Türklerin farklılıklar değil, ortak ve beraberlikler noktasında birleşmesi gerektiğini söyledi. Kendisinin de yurt dışında doğduğunu ve burada yaşayanların hislerini bildiğinin altını çizen Bakan Kılıç, "Entegrasyon olarak sürekli dile getirilen konu, artık gündemden kalkması gereken bir şey. O da şu anlamda, 50 yıldır bu toplumun içinde bir arada yaşayan insanların artık entegre olma entegre olmama, topluma ait olup olmama, bu ülkeye ait olmama konusunda tartışma değil de, bu ülkenin geleceğinde, Almanya’daki toplumsal hayatın bir parçası ve Almanya toplumunun bir gerçeği olan göçmenlik konusunun çok farklı ele alınması gerektiğini her zaman dile getiriyorum." diye konuştu. Bundan sonra her iki ülkenin geleceğine nasıl katkıda bulunulabileceğinin konuşulması gerektiğine işaret eden Bakan Çağatay Kılıç, şunları kaydetti:

"Almanya içerisinde çok farklı düşüncede olan vatandaşlarımız var. Siyasi anlamda birbiriyle çok farklı noktada duran vatandaşlarımız olduğu gibi, gerçekten çok farklı hayalleri olan vatandaşlarımız da var. Ama şu bir gerçek, paylaştığımız da ortak bir nokta var. Bunu hiçbir zaman unutmayın. Bunu söylediğim zaman sanki farklı şeyleri dile getiriyormuş gibi lanse edilmeye çalışılıyor Avrupa’da. Ama bu bir gerçek. Hiç kimse, hiçbir insandan hiçbir kişiden kökünü, geldiği ülkeyi, toprağı, geçmişinin olduğu, köklerinin olduğu bölgeleri unutmasını isteyemez. Bu insan fıtratına ve yapısına ters bir şey. Şu talep edilebilir. Şu anda yaşadığınız ülkenin içindeki çalışmalarınızı en iyi şekilde yapın, bu ülkenin geleceğine katkıda bulunun. Bu çok doğal bir istektir.”

Türkiye'de de 80 bini aşkın Alman vatandaşı yaşadığına dikkati çeken Bakan Çağatay Kılıç, Türkiye’nin de aynı şeyleri oradaki Alman vatandaşlarından beklediğini belirtti.

Ancak Almanya'nın da bir adaptasyon sürecinden geçmesi gerektiğine vurgu yapan Bakan Çağatay Kılıç, "Almanya’nın misafir olarak gördüğü ve burada belli bir süre kalıp da daha sonra buradan ayrılacağını düşündüğü insanların aslında gitmemek üzere de burada kalabileceklerini geç fark ettiler. Onun için belki adaptasyon sürecinde onlar da biraz gecikti." ifadelerini kullandı.

Bakan Çağatay Kılıç, Türkiye’de de farklıkların zenginlik olarak görüldüğünün altını çizerek, "Dolayısıyla bu ayrımları değil, birliktelikleri ön plana çıkaracağız Almanya’da, hem Almanya’nın gelişimi hem Avrupa’nın gelişimini, çünkü  Avrupa Birliği (AB) zor bir dönemden geçiyor. Yakın zamanlardaki konularından biri de Büyük Britanya’nın AB’den ayrılma süreci. Bu, AB’nin temellerini derinden etkileyen, sarsan bir gelişme." dedi.

Bakan Çağatay Kılıç, "Tabi ki Avrupa’da bazı siyasiler veya bazı gruplar ‘Türkiye Avrupa’nın bir parçası değil’ diye söylüyor. Onların da bunu ne saikle söylediklerini hepimiz az çok tahmin edebiliyoruz. Ama biz şunu açık açık dile getiriyoruz. ‘Biz hem Avrupa’nın bir parçasıyız hem Ortadoğu’nun bir parçasıyız hem Kuzey Afrika’nın bir parçasıyız. Biz dünyanın bir parçasıyız. Dünyanın bir parçasıysanız, en yakın olduğunuz bölgenin içerisindeki bütün gelişmelerden hem etkilenirsiniz hem etkilersiniz. Yani şu an Türkiye, 3,2 milyona yakın mülteciyi ülkesinde barındıran, onlara kucak açmış olan bir ülke. AB içinde mültecilerle ilgili Suriyeli, Iraklı, Afganistanlı ve farklı yerlerden gelen mültecilerle ilgili nasıl bir yaklaşım ortaya konduğunu siz benden daha iyi biliyorsunuz." diye konuştu.

Almanya’daki Türklerin buradaki gazeteleri yakın takip ettiğini ve durumu gördüğünü ifade eden Bakan Çağatay Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye’nin burada ortaya koyduğu fedakarlığın, Türk milletinin ortaya koyduğu fedakarlığın ne olduğunu en iyi anlayabileceklerden biri sizlersiniz. Dolayısıyla biz Avrupa’nın bir parçasıyız. Olmaya da devam edeceğiz. Bunu böyle görmek istemeyenler veya bunu anlamak istemeyenler mutlaka olacaktır. Sabırla onlara bunun böyle olmadığını anlatacağız. Ama Almanya’nın iç siyasetine baktığınız zamanda ilginç gelişmelere gebe. Dün resmen yeni cumhurbaşkanı adayı açıklandı. İç siyasi bir durumdur. Biz Alman siyaseti ile ilgili olarak yorum yapmak noktasında değiliz. Ama ümit ediyoruz ki, önümüzdeki dönem içerisinde bu makamlarda olacak kişilerle Türkiye açısından, Avrupa açısından ilişkilerin daha farklı noktalara taşıyabilme imkanımız olur. Türkiye tarafından yapılan müzakereler, iletişimler ve görüşmelerde şunu artık herkesin iyi bilmesi lazım. Biz her türlü düşüncemizi, eleştirimizi ve fikrimizi çok açık şekilde dile getiren bir ortağız."

Türkiye ile yapılan görüşmelerde her türlü eleştirinin açıkça duyulacağını dile getiren Bakan Çağatay Kılıç, bu konuda hiçbir şekilde çekinceleri de olmadığını kaydetti.

"Çünkü biz hem dünya siyaseti içinde hem bölgesel siyaset içinde çok ağır bir yere sahip olan ve aynı zaman da yük alan, sorumluluk üstlenen ve insanlık namına da büyük hizmetler yapan bir ülkeyiz. Bu anlamda da bunları dile getirme zorunluluğumuz ve sorumluluğumuz var." diyen Bakan Çağatay Kılıç  Türkiye’nin PKK, PYD, YPG ve FETÖ terör örgütlerine karşı mücadele ettiğini anımsattı.

15 Temmuz darbe girişiminin başarıyla engellendiğini ifade eden Bakan Çağatay Kılıç, şunları söyledi:

"Sonrasında da bu darbe girişimi içerisinde yer alan ve almış olanlarla ilgili işlemlerimizi hiç çekinmeksizin ve acımaksızın gerçekleştirdik. Ama çok kısa bir süre sonra bütün dünya, 'Acaba Türk ordusu bu travmadan ne zaman kurtulur? Yıllar alır bu iş. Kendini bundan toparlayamaz. Uzun seneler bunun etkisinde kalacaktır’ diye düşünürken, çok kısa bir süre sonra biz uluslararası camianın da beklemediği şekilde kendi ülkemizin çıkarları ve kendi milletimize karşı olan sorumluluğumuz gereği, ülkemizde huzursuzluk ve şehadete sebep olan terör örgütlerine karşı en büyük operasyonlardan birisini başlattık. Bunu, şu anda da gayet başarılı bir şekilde sürdürüyoruz. Dolayısıyla bu noktada milli birliğimiz ve beraberliğimizin, gücümüzün ne olduğunu tüm dünyaya da gösterdik. Milletimiz de 15 Temmuz gecesi bütün dünyaya bir demokrasi ve hak, hukuk noktasındaki duruşunu, cumhuriyetine, devletine nasıl sahip çıktığını da açık bir şekilde ortaya koydu. Bu noktada aslında gururluyuz da.“

Temmuz ayı sonunda Köln’de darbeye karşı düzenlenen mitingde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telekonferans yoluyla vatandaşlara hitap etmesine izin verilmemesine de değinen Bakan Çağatay Kılıç, bu konuda Alman tarafından hala tatmin edici bir açıklama yapılmadığını belirtti.

Geçen hafta Köln kentinde terör örgütü yandaşlarının çıkardığı olaylara ilişkin de Bakan Kılıç, "Köln’de yaşanan talihsiz olaylara karşı da sesinizi yükselttiğiniz de biliyorum. Yani terör örgütü sempatizanlarının ortaya koymuş olduğu bu olumsuzlukların bizim toplumuza mal edilmesi kesinlikle kabul edilemeyecek bir şey." dedi.