Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, bazı batılı ülkelerin Türkiye’deki terör örgütlerine kucak açtığına da işaret eden Bakan Çağatay Kılıç, “PKK tescilli bir terör örgütüdür. Katil bir örgüttür. Nasıl onlara izin verirsiniz? Bunun hesabını sormak da bizim boynumuzun borcudur” dedi. HDP’li bazı belediyelere kayyum atanması ve milletvekillerinin tutuklanmasına yönelik eleştirilere de yanıt veren Bakan Çağatay Kılıç, “Siz daha PKK’ya terör örgütü diyemiyorsunuz. Saz çalmayı iyi biliyor o ayrı ama PKK’nın bir terör örgütü olduğunu söyleyemiyor” diye konuştu.

Bakan Çağatay Kılıç, bazı temas ve incelemelerde bulunmak üzere Diyarbakır’a gitti. Diyarbakır’da AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Bakan Çağatay Kılıç burada yaptığı konuşmada, Diyarbakır’ın birlikte yaşamanın, beraber yaşamanın kültürünü en derin anlamda yaşanmış olan bir coğrafyada bulunduğunu belirterek, “Maalesef bir takım hainlerin ülkemize, milletimize, bayrağımıza, medeniyetimize, geçmişimize ve geleceğimize ihanet içerisinde olanların bu huzuru buluşmaya çalıştığı bir ortamda ve zamandayız. Biz buna müsaade etmeyeceğiz. Hep beraber etmeyeceğiz” diye konuştu.

Bakan Çağatay Kılıç, ziyareti sırasında bombalanan il başkanlığı binasında inceleme yapma fıorsatı bulduğunu dile getirerek, şöyle dedi:

“Buradan sesleniyorum; Uluslararası arenada bu teröristlere karşı dik duruş sergileyemeyen, acaba öyle miydi, böyle miydi diye kafalarında soru işareti olanlara sesleniyorum; ‘Gel Diyarbakır AK Parti İl Başkanlığı’na, gör ne olduğunu.’ Sizin karşısında duramadığınız, bazılarınızın desteklediği o teröristlerin neler yaptığını gelin görün. Ne suçu var benim Diyarbakırlı hemşehrimin? Ne suçu var benim Diyarbakır’da hayatını idame ettirmeye çalışan kardeşimin? Çıkmışlar Avrupa Parlementosu’nda PKK’nın uzantısı olanlar, PKK’yla el birliği içerisinde olanların sergilerini açmasına müsaade ediyorlar. Ya siz hangi demokrasiden bahsediyorsunuz? Hani insan hakkıydı? PKK tescilli bir terör örgütüdür. Katil bir örgüttür. Nasıl onlara izin verirsiniz? Bunun hesabını sormak da bizim boynumuzun borcudur.”

Bakan Çağatay Kılıç, 15 Temmuz gecesi Fethullahçı Terör Örgütü’nün üyelerinin başını çektiği darbecilerin, Türkiye’ye ihanet ettiklerini vurgulayarak, “Maalesef bunların uluslararası alanda ve yurt içerisinde destekçileri var. Onların bertaraf edilmesi bizim birinci önceliğimiz” dedi.

Bazı çevrelerin ve muhalefetin FETÖ operasyonları ile ilgili bir mağduriyet edebiyatı yaptığını kaydeden Bakan Çağatay Kılıç, “Asıl 15 Temmuz gecesi Türkiye mağdur edildi. Türkiye’de yaşayan her bir vatandaşımız mağdur edildi. Bunların hesabını sormak bizim boynumuzun borcudur. Adil olacağız ama acımayacağız. Bizim bu noktada hiçbir çekincemiz yok ve olmayacaktır. Terör örgütleriyle bir arada olmak isteyenler varsa onları biz bilemeyiz. Hangi terör örgütüyle bir arada olursanız olun; hangi terör örgütüyle beraber hareket ederseniz edin karşısında Diyarbakırlı hemşerilerimizi, karşısında Türkiye Cumhuriyeti Devletinin her bir vatandaşını bulacaktır” şeklinde konuştu. 

15 Temmuz’dan sonra Almanya’da yaşayan Türk vatandaşlarının demokrasiye sahip çıkmak adına bir gösteri düzenlediklerini ve Alman makamlarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telekonferans sistemiyle bağlanarak konuşma yapmasına izin vermediklerini anlatan Bakan Çağatay Kılıç, “Ama o kararı verenler nedense YPG’nin, PKK’nın, PYD’nin sözcülerine, üyelerine, teröristlerine aynı kararı almadılar. Bu nasıl bir iki yüzlülüktür? Biz tek bir şey söylüyoruz; ‘Türkiye karşı dürüst olun. Kendinize karşı dürüst olun.’ Çünkü kendi ortaya koydukları değerlerle çelişiyorlar. İnsan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü… Bu değerlerin savunucusu olduklarını söylüyorlar ama o değerleri korumuyorlar” ifadelerini kullandı.

Bakan Çağatay Kılıç, yurt içinde ve dışında bazı çevrelerin şimdi de bazı belediyelere kayyum atanmasını dillerine doladıklarını ve bunu her platformda “bir takım haklara el konuldu” diyerek gündeme getirdiklerini anlattı. Bakan Çağatay Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Nerede el koyuldu? Vatandaşın beklediği hakkını veriyoruz biz. Vatandaş niye seçime gider, niye belediye seçer? Hizmet almak için. Bizim derdimiz bu. Devletin, milletin kaynaklarını alıp başka yerlere götürmeyin derdimiz bu. Çukur kazarak, ateş ederek siz kimin hakkını koruduğunuzu iddia ediyorsunuz. Artık düşün bu milletin yakasından. Bu millet ileriye yürümek istiyor, bu millet kardeşlik içerisinde yürümek istiyor. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle. Siz bunu anlayamazsınız. Diyarbakır’ın tarihini anlayamadığınız gibi. Bu şehrin tarihini anlayamıyorsunuz, bilmiyorsunuz. Bu şehrin değerleriyle çatışıyorsunuz. Bu şehirde yaşayan kardeşlerimizin değerleriyle çatışıyorsunuz. Ama şunu iyi bilin; Bu memleket size asla ve asla geçit vermeyecek.” 

Konuşmasında HDP’li milletvekillerini de eleştiren Bakan Çağatay Kılıç, şöyle dedi:

“Geçen gün Meclis’te HDP’li bazı milletvekilleri diyor ki; ‘hakları gasp ediyorsunuz. Biz özgürlük için buradayız.’ Siz daha PKK’ya terör örgütü diyemiyorsunuz. Çıkıp da söyle ‘PKK bir terör örgütüdür’ diye. Hepsine soruyorum daha bir gün meclis kürsüsüne çıkıp ‘PKK bir terör örgütüdür’ diyemediler.  Saz çalmayı iyi biliyor o ayrı ama PKK’nın bir terör örgütü olduğunu söyleyemiyor. Bazıları diyor ki; ‘hukuki olarak tutuklayamazsınız, gözaltına alamazsınız. Seçilmişler ancak seçimle gider.’ Tabii ki seçilmişler ancak seçimle gider. Ama kanun önünde hepimiz eşit değil miyiz? Kanun dışına çıktığın zaman bu devlet hesap sormayacak mı? Yargı hesap sormayacak mı? Siz değil misiniz yargı kararları her şeyin üzerindedir diyen. Biz de aynısını söylüyoruz. Ama yargı ne dedi sana ‘gel buraya ifade ver! dedi. Gittin mi? Gitmedin. Birisi de çıkıp ‘tanımıyoruz’ diyor. Kimi tanımıyorsun? Bir devletin bağımsız yargısını sen nasıl tanımıyorsun? Hak, hukuktan bahsediyorsun ama yargıyı tanımıyorum diyorsun. Hani o sizi destekleyen ülkelere gidin ve ‘yargıyı tanımıyorum’ deyin. Bakın ne oluyor? Vallahi de billahi de iki dakika düşünmezler. Yakın zamanda Avrupa’daki bazı milletvekillerinin milletvekillikleri kaldırıldı ve tutuklandılar kanunlara karşı geldikleri için. 6 ay beklendi gelip ifade vermeleri için. Ne yapacaktı peki savcı?”  

Bakan Çağatay Kılıç, bazı HDP’li milletvekillerinin “İntikam alacağız” dediğinin hala unutulmadığını dile getirerek, “Neyin intikamını alıyorsun ya. Hayırdır… Bunu yapanlar, bunu söyleyenler yargı önünde hesap vermeyecekler mi? Yargıda hesabını verecek. Cezası neyse onu da çekecek. Kürsü dokunulmazlığı ile bunun ne alakası var. Biz sana TBMM’nin kürsüsünde konuşamazsın mı dedik? Hayır. Konuşmadılar mı, konuştular. Ama mitingde, toplantıda söylediği sözün de karşılığını görmek konusunda hazır olacaksın. Herkes her sözü söylemekte serbesttir, doğru. Ama söylediği sözden dolayı hakkında ne gibi işlem yapılacağını da bileceksin. Bunu da kabul edeceksin. Başka türlü düzen olmaz” ifadelerini kullandı.

Bakan Çağatay Kılıç, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Hükümeti olarak Başbakanıyla, seçilmiş Cumhurbaşkanı ile görev başında olduğunu belirterek, “Biz öncelikle ne yapıyoruz değerli kardeşlerim öncelikle huzuru tesis ediyoruz. Ettik mi? Eli silah tutanları ayıkladık mı? Hala tutturuyor bazıları. ciğerimiz yanıyor. Memleketimiz Samsun’da şehit kardeşlerimizin cenazeleri olduğu zaman yüreğimiz hep beraber yanıyor. Türkiye’nin neresinde şehit cenazesi olursa yüreğimiz yanıyor. Ama bizim birliğimiz, beraberliğimiz, bayrağımız buradadır. Ay-yıldızlı bayrağımız burada. Ve o da Türk Bayrağı. Biz Ankara’da, İstanbul’da, Samsun’da Türkiye’nin her yerinde ne söylüyorsak Diyarbakır’da da aynısını söylüyoruz. Buraya gelip farklı konuşanlar, sonra başka yere gidip farklı konuşanlar kendilerine baksınlar” şeklinde konuştu.

Diyarbakır’a yapılan yatırımların süreceği müjdesini veren Bakan Çağatay Kılıç, “Bakanlığımızın yaptığı yatırımın ne kadar büyük olduğunu siz biliyorsunuz. Devam edeceğiz. İnadına devam edeceğiz. Durmak yok, yola devam” dedi.

Türkiye’nin Suriye ve Irak’tan gelen 3,5 milyona yakın mülteciyi misafir ettiğini hatırlatan Bakan Çağatay Kılıç, “Sizlerle beraber misafirlerimize sahip çıkıyoruz. Kim yapıyor bunu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti yapıyor. Biz yapıyoruz. Daha Avrupa’dan bir şey gelmedi, küçük bir takım yardımların dışında. Birleşmiş Milletler’den gelen küçük yardımların dışında. Onlar da bir şey tutmuyor. Bunları biz yapıyoruz, biz. Bir de böyle yalanlar konuşuyorlar, onları duyuyoruz. Ellerine, yüzlerine, gözlerine, dizlerine dursun” değerlendirmesinde bulundu. 

Bakın Çağatay Kılıç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile halkın dövizini bozdurup Türk Lirası’na çevirdiğini anlatırken, “Cumhurbaşkanımızın bir sözüyle bu millet gitti döviz bürolarında, elinde avucunda karınca kararınca ne varsa bozdurdu. Bunu yaptı mı? Ne diyorlardı; bu millete niye böyle söylüyorsunuz, yapmazlar, etmezler… Aldınız mı cevabınızı. Niye yapıyor bunu? Çünkü, halkımız Cumhurbaşkanına ve Hükümetine güveniyor. Samimi buluyor. Sözüne güveniyor. Kendilerine hizmetkar olan bir kadroyla çalıştıklarını biliyor” dedi. 

Bakan Çağatay Kılıç konuşmasında 2017 yılında referandum olabileceğini hatırlatırken, “Şimdi önümüze her şey yolunda giderse bir sandık gelecek. Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu bir öneri vardı. Hükümetimiz bu öneriyle yola devam ediyor. Meclis’e getirmek niyetindeyiz. İmzalar atıldı. Dolayısıyla teşkilatlarımızın da hazır olması gerekiyor. Konu Meclise gelecek, Mecliste ne karar çıkarsa ona göre yol alacağız. Ama biz hazırlıklarımızı yapıyoruz” diye konuştu.