Ciddi bir dönemden geçtiklerine işaret eden Bakan Çağatay Kılıç, "16 Nisan'da halk oylaması için kampanya yapıyoruz, bunun gerekliliğini sizlerle paylaşıyoruz, anlatıyoruz, dertleşiyoruz. Bunun karşısında yer alanlarla alakalı bir takım argümanlarımız var, onları değerlendiriyoruz." dedi.

"Bazen karşınızda yer alanlar, sizin söylediğinizin aksini söyleyenler, durumu sizin anlatacağınızdan daha iyi anlatıyor." değerlendirmesinde bulunan Bakan Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:

"Bu 'hayır' diyenlerin başını çeken kim? Sayın Kemal Kılıçdaroğlu. Kılıçdaroğlu 10 gün kadar önce, 'yeni getirilen sistemde cumhurbaşkanı başka partiden, başbakan başka partiden olabilir' dedi. Şimdi ben ne diyeyim? Artık başbakanlık kalkıyor. Sayın Kılıçdaroğlu, neye hayır dediğini bile bilmiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız dün, Ankara Spor Salonunda anlattı. Kılıçdaroğlu, 'yeni sistemde cumhurbaşkanı istediği lokantayı kapatabilir' demiş. Ben konuyu çözemedim ama takdirini sizlere bırakıyorum. Bir ara da yeni sistemde cumhurbaşkanının, parlamentoyu feshetme yetkisi olduğunu söylüyordu. Ben yeni sistemde böyle bir şey görmedim. Cumhurbaşkanı bir erken seçim talebinde bulunabilir, aynı şekilde meclis de bulunabilir. Ama şimdi siz çıkıp da burada, 'cumhurbaşkanının meclisi feshetme yetkisi var' derseniz, bu doğru olmaz."

Bakan Çağatay Kılıç, 1977'deki Güneş Moteli olaylarına değinerek, "O olayları okuyor musunuz? O zaman ne oldu? Millet bir karar verdi ve mecliste bir seçim yaptı. Bu arkadaşlar o zaman ne yaptı? Gittiler, bir otelde hükümet kurmak için partiler arasında milletvekili aldılar, verdiler. Bunu yapanlar, nasıl oluyor da parlementer sistemi savunuyorlar?" ifadesini kullandı.  

Bakan Çağatay Kılıç, 1969 darbesi olduğunda rahmetli Adnan Menderes için 'diktatör' dendiğini vurgulayarak, şu görüşlere yer verdi:

"Üniversitelerde gençleri kıyma makinelerinde kıydıklarını söylüyorlardı. Böyle haberler çıkıyordu. Sonra ne oldu? Menderes'i bir darbe ile indirdiler. Sonra da gittiler bir karar aldırdılar, yargı kararıyla dar ağacına gönderdiler. Biz ne diyoruz? Yargı bağımsız olacak ama tarafsız da olacak. Tarafsız kelimesini oraya eklediğimiz zaman 'bu nereden çıktı' diyorlar. '367 garabetini ortaya atanlar da aynı zihniyet. Bize cumhurbaşkanlığı sistemiyle alakalı neden değişiklik istediğimizi soruyorlar. Siz cumhurbaşkanını seçme zamanı geldiğinde, 2007'de ne yaptınız? 'Seçemezsiniz' dediniz. Niye? '367 olmazsa seçemezsiniz.' E daha önce bu yoktu. 'Şimdi koyduk oldu.' E nasıl olacak bu iş? Biz ne yaptık? Sayın Cumhurbaşkanımız, başbakanlığı döneminde dedi ki; 'Biz bunu millete götüreceğiz.' Millet ne dedi; 'Ben cumhurbaşkanımı kendim seçeceğim.' İlk seçtiği cumhurbaşkanı kim? Recep Tayyip Erdoğan."  

Akif Çağatay Kılıç, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, 'mevcut sistemde ne sıkıntı var da, hangi işi yapamadınız da, değiştirmek için çalışıyorsunuz' dediğini aktararak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sayın Kılıçdaroğlu, herhalde Türkiye'de yaşamıyor. Biz AK Parti olarak ilk iktidara geldiğimizde, yüzde 34 ile geldik, sonra 47, sonra 49. Siz neredeyse yüzde 50 oy alan Türkiye'nin iktidar partisine kapatma davası açtırdınız. Eski cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i kim seçtirdi? Bülent Ecevit. Peki Sezer ilk kiminle kavga etti? Rahmetli Ecevit ile etti. Hem de Milli Güvenlik Kurulunda. Ne yaptı? Anayasa kitapçığını masanın bir ucundan öbür ucuna attı. Türkiye'de faizler bir anda yüzde binlere fırladı. 45 milyar dolar bir gecede yok oldu gitti. Bunlar farklı parti falan değildi. Bu sistem baba oğulun arasını bozar. Bunlar aynı yerden geldiler. Bunların hepsi yaşandı. O ekonomik kriz çıkınca ne oldu? Biz IMF'den borç aldık. IMF, 'biz bunu size veririz de, sizin bunu iyi yöneteceğinize inanmıyoruz. Onun için size bir de bakan vereceğiz' dediler ve yurt dışından, Türkiye Cumhuriyeti hükümetine bakan yolladılar. Ne yapsın diye? Hesapları kontrol etsin diye. Şimdi çıkmış diyorlar ki 'Hükümeti nasıl kurduracaksınız?' Ya arkadaş sen kurdurdun IMF'ye, biz millete kurduracağız, millete." 

Kılıçdaroğlu'nun, 'bu sistem tek adamlık getirir' sözlerine vurgu yapan Bakan Çağatay Kılıç, "Bir hatırlayalım; Cumhurbaşkanımız kaç seçim kazandı? Genel ve yerel seçim, referandum, bir de üstüne cumhurbaşkanlığı seçimi yani 12 seçim. Sayın Kılıçdaroğlu kaç seçim kazandı? Sıfır. Kaç seçim kaybetti? Yedi. Nerede oturuyor şu anda? CHP Genel Başkanlık koltuğunda? Soruyorum size, kim tek adam? CHP'nin vazgeçilmez genel başkanı Kılıçdaroğlu." dedi. 

Son zamanlarda Avrupa Birliği ülkeleri ile yaşanan sıkıntılara da değinen Bakan Çağatay Kılıç, "Avrupa Birliği Müktesebatı, İnsan Hakları Beyannamesi, AB'nin anlaşmaları, Viyana Anlaşması, uluslararası diplomatik teamül, Hollanda hepsini 1 saat içinde ayaklar altına aldı. Sildi attı ve daha acısı, biz darbecilerle mücadele ederken MGK'nın tavsiye kararı doğrultusunda mecliste OHAL ilan ettik. Bu Rotterdam Belediye Başkanı, 2 saat içinde OHAL ilan etti. Niye? TC'nin bakanı kendi elçiliğine girmek istiyor diye ve çok acı ki; bu kararı alan Rotterdam Belediye Başkanı'nın kendisi göçmen kökenli." ifadesini kullandı.   

Türkiye'nin 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası adaylığında Almanya ile rakip olduğunu belirten Bakan Çağatay Kılıç, "Biz diyoruz ki; Türkiye olarak bu organizasyonu Allah'ın izniyle alacağız. Aldığımız zaman da, misafirperverlik nasıl olur, evsahipliği nasıl olur, tüm dünyaya ve Almanya'ya göstereceğiz." diye konuştu. 

Bakan Çağatay Kılıç, 16 Nisan'a kadar kap kapı gezeceklerine dikkat çekerek, şunları kaydetti:

"Teşkilatımıza, birliğimize, beraberliğimize güvendik. Bugüne kadar herşeyi milletle beraber yaptık. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi bozmasın."