"SAYIN KILIÇDAROĞLU NEYE 'HAYIR' DEDİĞİNİ BİLMİYOR"

08 Nisan 2017

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, "Sayın Kılıçdaroğlu neye 'hayır' dediğini bilmiyor. Şimdi bir de demiş ki, benim üstüme çok geliyorlar. yatıyorlar kalkıyorlar beni konuşuyorlar. Biz seni konuşmuyoruz Sayın Kılıçdaroğlu, seni konuşmak da istemiyoruz ama, sen öyle şeyler söylüyorsun ki sana cevap vermek zorunda kalıyoruz; konu aslında seninle alakalı" dedi.

Bakan Çağatay Kılıç, Samsun'un Terme ilçesinde bir kafede, farklı iş kollarında çalışan kadınlarla bir araya geldi. 
ABD'nin Suriye'de rejime ait hava üssünü vurmasına değinen Bakan Çağatay Kılıç, "Katil Esed'in de artık yavaş yavaş sonu geliyor. 3 milyonu aşkın insan şu anda bizim ülkemizde. 600 binden fazla insanı katletti ve dünya yeni yeni uyanmaya başladı. Ne diyordu Cumhurbaşkanımız, 'Dünya 5'ten büyüktür.' 'Bize çok sert konuşuyor' diyorlardı. Ne demek sert konuşuyor? İnsanların ölümü konusunda yeterince ağzınızı açamadınız." ifadelerini kullandı.
Halk oylamasıyla ilgili, muhalefetin neye "hayır" dediğini bilmediğini belirten Bakan Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:
"Muhalefet 'Biz geleceğe yürürken kadınlarımızla alakalı olarak en üst noktada düşünüyoruz' diyor. Peki ana muhalefet partisinin genel başkanı 18 yaşla alakalı örneği verirken ne dedi? Şimdi işi çevirmeye başlamış. '18 yaşındakiler askerliği yapmamış' dedi. Hanımefendiler, sizlerin askerlik zorunluluğu var mı? Demek ki zihinde direkt yarısını attı toplumun, yarısını kenara koydu. Bu bilinçaltındaki bir şey. Dün diyor ki 'Ben askerliğini yapmamış erkekleri kastettim.' Daha önce de ne demişti? 'Bu sistemde cumhurbaşkanıyla başbakan farklı partilerden olursa kıyamet o zaman kopar.' Neye 'hayır' dediğini de bilmiyor. Şimdi bir de demiş ki, ya benim üstüme çok geliyorlar. Dün işte televizyonda seyrettim akşam özetlere bakarken, benim üstüme geliyorlar, yatıyorlar kalkıyorlar beni konuşuyorlar. Biz seni konuşmuyoruz Sayın Kılıçdaroğlu, seni konuşmak da istemiyoruz ama, sen öyle şeyler söylüyorsun ki sana cevap vermek zorunda kalıyoruz; konu aslında seninle alakalı."
CHP liderinin 15 Temmuz için 'kontrollü darbe' sözlerine tepki gösteren Bakan Çağatay Kılıç, şunları söyledi;
"Yazıklar olsun yazıklar olsun. Sizler buradaydınız, Terme’deydiniz, ben Samsun’daydım, Ankara’da, İstanbul’da, ülkemizin dört bir yanındaki şehirlerde erkekler, kadınlar, tüm millet sokaktaydı. Bak dün Samsun’da bizim 15 Temmuz’la ilgili Bakanlığımızın yaptığı bir program var; biliyor musunuz onu? “Tecrübe konuşuyor, içimizdeki kahramanlar”, 15 Temmuz gecesi sokaklarda neler yaşadığını anlatanlar. O tankları tıkayanlar var ya mesela, dün onlardan birisi vardı, aletlerle, tişörtlerle, gömleklerle tankların egzozlarını tıkayıp onları çalıştırtmama durumuna getirenler. Bunlar mı kontrollüydü? Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisini bombalayan F-16’lar mı kontrollüydü? Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne helikopterlerle bomba yağdıranlar, ateş yağdıranlar mı kontrollüydü? Başbakanlığa ateş edenler mi kontrollüydü? Cumhurbaşkanımızı öldürmeye gidenler mi kontrollüydü? Sayayım mı daha? Başbakanımızın İstanbul’dan Ankara’ya geçerken kara yolunda ona ateş açanlar mı kontrollüydü, bunlar mı kontrollüydü? Kendisi kontrollü ortamdaydı onu biliyoruz da, Bakırköy Belediye Başkanının evindeydi, biz sokaktaydık. Onun için kusura bakmasın, bu milletten bir özür borcu var, bu milletten özür dilemek zorunda. Böyle şey olur mu ya? Siyaset yapacaksan siyaset yap, hayır’la alakalı bir şeyler anlatacaksan anlat, ama bu milletin aklıyla, şerefiyle, haysiyetiyle uğraşma. Şu soruyu soruyorum: Bu kontrollü darbe girişiminde, onun iddiasına göre, o milletvekillerinin üstüne bomba düşseydi, orada ölselerdi Mecliste, yine kontrollü mü olacaktı bu? Ben kendi partisinden de bir ses çıkmasını beklerdim, kendisine de bir şey söylenmesini beklerdim. Çıkaydın 15 Temmuz gecesi meydana sen de, göreydik o zaman boyunu, gidip de bir evin içerisinde oturmasaydın. Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekilleri Ankara’da Meclise gitti, doğrudur."
Anayasa değişikliğine ilişkin halk oylamasına çok kısa bir zaman kaldığını ifade eden Bakan Çağatay Kııç, "Şurada 8 gün kaldı, artık birazcık evet diyeceğiz değil mi? Kapı-kapı geziyoruz değil mi? Bu seçim değil, bu halkoylaması. Ama buradan çıkacak olan karar gelecekle alakalı olarak çok farklı bir ivme kazandıracak bize. Biz şu andaki anayasamızla artık yürüyemiyoruz, koşamıyoruz, dolayısıyla bizim koşabilmemiz için önümüzü açmamız lazım. Cumhuriyetimizin 100. yılında 2023’te hedefimiz, ilk 10 büyük ekonomi arasında olmak " dedi. 
Bakan Çağatay Kılıç, 2002'de iktidara geldiklerinde yüzde 87 olan kız çocuklarının okullaşma oranının yükseldiğine dikkati çekti.
Kadınların haklardan eşit faydalanması konusunda "Siz geri duruyorsunuz, kız çocukların okula gitmesi konusunda yeterince destek olmuyorsunuz." denildiğini dile getiren Bakan Çağatay Kılıç, "Kız çocukların okullaşma oranı şimdi yüzde 97'dedir. Yani neymiş? Bizim dönemimizde çok daha farklı noktalara çıktı." şeklinde konuştu.