13 Nisan 2017
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, "Ülkenin anamuhalefet partisinin genel başkanının böyle bir iddiayı ortaya atması tam anlamıyla bir felakettir. 15 Temmuz gecesi Milletin Meclisini F-16'yı çalarak bombalayan o hain, kontrollü bir darbe girişimi mi yapıyordu?" dedi.
Bakan Çağatay Kılıç, sivil toplum örgütü temsilcileriyle Bafra Öğretmenevi'nde bir araya geldi. 16 Nisan'da Türkiye'de çok farklı noktalarda çok farklı girişimlerde bulunanlara en iyi cevabın verileceğine dikkati çeken Bakan Çağatay Kılıç, 15 Temmuz gecesi Türk milletine ihanet edenlerin, teröristlerin ve FETÖ'nün başını çektiği hainlerin millete karanlık günler yaşatmak istediğini söyledi.
Karanlık günleri yaşatmak için hareket edenlerin milletten cevabını aldıklarını dile getiren Bakan Çağatay Kılıç, 15 Temmuz darbe girişiminin en büyük tokadı ve cevabının 16 Nisan'da halk oylamasında sandıkta verileceğini vurguladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "kontrollü darbe girişimi" iddiasına tepki gösteren Bakan Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:
"Bu bir faciadır. Ülkenin anamuhalefet partisinin genel başkanının böyle bir iddiayı ortaya atması tam anlamıyla bir felakettir. CHP'ye gönül vermiş vatandaşlarımıza da sesleniyorum: Bu genel başkanla Cumhuriyet Halk Partisi'nin ileriye gitmesi, herhangi bir şekilde siyaset yapması şahsi kanaatimce mümkün değildir. 7 seçim kaybetmiş olmasını bir kenara koyalım ama 15 Temmuz gecesi milletin Meclisini F-16'yı çalarak bombalayan o hain, kontrollü bir darbe girişimi mi yapıyordu? Ben CHP milletvekillerinden de ses çıkarmasını beklerdim. Çünkü haklarını teslim edelim, CHP milletvekillerinden de Genel Kurulda olanlar vardı. Darbeye karşı, darbe girişimine karşı onlar da geldiler, durdular AK Parti ve MHP'li milletvekilleri ile beraber fakat genel başkanlarının açıklaması ve düşüncesine göre o, kontrollüydü."
F-16'yı çalarak Meclisi bombalayan teröristin attığı bombanın 30 metre sola gitmesi halinde Genel Kurul Salonu'na düşeceğine işaret eden Bakan Çağatay Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Peki orada bulunan CHP milletvekillerin de üzerine bomba yağacak mıydı? Evet. Bu kontrollü müydü, kontrollü bir darbe miydi? Peki Genelkurmay'ın üstündeki helikopter, yere ateş açan, tanklarla orayı birbirine katan darbeciler, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni bombalayan darbeciler, Başbakanlığı ateş altına alanlar, Başbakanımızın İstanbul'dan Ankara'ya intikali esnasında ona ateş edenler... Bunlar kontrollü müydü? Yazıklar olsun ama bir görüntü ortaya çıktı. Sayın Kılıçdaroğlu anamuhalefet partisinin genel başkanı olduğu için biz edebimizi bozmuyoruz. 15 Temmuz gecesi uçakla İstanbul'a iniyor. İstanbul Atatürk Havalimanı'nın VIP bölümüne geliyor. Tam dışarı çıkacak. Diyorlar ki, 'VIP'in dışında tanklar var'. İçeri giriyor, orada belli bir zaman geçiriyor. O tanklar Sayın Kılıçdaroğlu'nun çıkış yapacağı yerden çekiliyor. Sayın Kılıçdaroğlu oradan çıkıyor, Bakırköy Belediye Başkanının evine gidiyor. Bunu nasıl açıklayacak. Hani daha önce demişti, 'Bu ülkede darbe yapmaya kalkanlar olursa o tankın önüne ilk ben dururum'. Niye durmadın? Niye arabana binip o tankın önünde durmadın? Bu millet gitti, tankın önünde durdu, önüne yattı, kendini siper etti. 14, 15, 16 yaşında gazilerimiz var, şehitlerimiz var. Sen neredeydin Sayın Kılıçdaroğlu?"
"Biz her zaman milletin içindeyiz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve tüm bakanların 15 Temmuz gecesi milletle beraber olduğunun altını çizen Bakan Çağatay Kılıç, şunları kaydetti:
"Sayın Kılıçdaroğlu, sen neredeydin? Bakırköy Belediye Başkanının evinde kontrollü yerdeydin. Kontrollü oturduğun o koltukta demek ki kendi isteğinle, iradenle bir şey ortaya koyamıyorsun. Bunların milletle derdi var. Milletin değerleriyle bir arada olmaktan uzaklar. Milli iradeye saygı duymuyorlar. Bu aziz milletin verasetini siz anlayamazsınız, anlayamayacaksınız. Bu milletin değerlerini algılayamıyorsunuz. Milletin içine giremiyorsunuz. Biz her zaman milletin içindeyiz ve biz bu milletin parçasıyız. Bu milletin geleceği için dertliyiz, dertli. 2023'te cumhuriyetin 100'üncü yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek bizim derdimiz."
Bakan Çağatay Kılıç,"16 Nisan'daki halk oylamasında ülkenin rejimi değişiyor." denildiğini anımsatarak, "Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimi, demokratik, laik, sosyal ve hukuk devleti olacağı Anayasa'da yazıyor. Bu, 1923'te Meclis tarafından ilan edildi. Türkiye'nin rejimi zaten 1923 yılında kuruldu. Bununla ilgili bir derdi olan yok ama 'hayır' kampanyasını çekenlerin milletle derdi var. Sıkıntı, fark burada." değerlendirmesini yaptı.
Konuşmanın ardından Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Bafra'da ziyaretlerde bulundu.
“Sandıklara sahip çıkın”
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, partisince Anadolu Mahallesi'nde düzenlenen mitingde seçim otobüsü üzerinden vatandaşlara hitap etti.
Yoğun yağmura rağmen miting alanını dolduran vatandaşlara teşekkür eden Bakan Çağatay Kılıç, 16 Nisan'ı işaret ederek sandıklara sahip çıkılmasını istedi.
Gördüğü ilgiden dolayı mutluluk duyduğunu ifade eden Bakan Çağatay Kılıç, "Bu yağmurun altında sizi daha fazla bekletmek istemiyorum. Gönlüm elvermiyor. Ama hakikaten bu akşam çok farklı bir güç verdiniz bize. Hepinizden Allah razı olsun." dedi.
Türkiye'nin hedeflerine vurgu yapan Bakan Çağatay Kılıç Kılıç, şöyle konuştu:
"16 Nisan'da sandığa sahip çıkıyor muyuz? Sandıkları patlatıyor muyuz? 2023, 2053, 2071 hedeflerimize koşar adım gidiyor muyuz? Recep Tayyip Erdoğan'a sahip çıkıyor muyuz? Binali Yıldırım'a sahip çıkıyor muyuz? AK Parti'ye sahip çıkıyor muyuz? Türkiye'ye sahip çıkıyor muyuz? Allah hepinizden razı olsun. Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu hizmet kervanında sizlerin hizmet karıyız. 2002'de seçime sokmak istemediler. 2007'de durdurmak istediler, 2011'de durdurmak istediler. 2013'de Gezi olayları, sonra yargı darbesi... 15 Temmuz gecesi de darbe yapmaya kalktılar ama Recep
Tayyip Erdoğan bu milletin gönlüne girmiş bir liderdir. 16 Nisan günü sandıkta ne diyoruz? 16 Nisan günü sandıklara da sahip çıkacağız, verdiğimiz oylara da sahip çıkacağız. Türkiye'ye sahip çıkacağız."