Samsun’un ev sahipliğinde 9 Kasım tarihinde gerçekleştirilen AK Parti Vezirköprü İlçe Başkanlığı 5. Olağan Kongresi’ne katılan Bakan Çağatay Kılıç, yapmış olduğu konuşmada İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik müdahalelerine değindi.
Bakan Çağatay Kılıç, Mescid-i Aksa’yı ‘ilk kıblemiz’ olarak tanımlarken yaşananların büyük bir yanlışlık ve zulüm olduğunu dile getirdi.
“Gösterdiğimiz Saygının Bizlere Gösterilmesini Bekliyoruz”
Mescid-i Aksa’nın Müslüman’lara emanet edildiğini belirten Bakan Çağatay Kılıç, “Bizler karşımızdakinin inancına saygı gösterilmesinin emrolunduğu bir inanca mensubuz. Bu doğrultuda beklentimiz de sadece, onlara gösterdiğimiz saygının bizlere gösterilmesi. Unutulmaması gereken nokta şudur ki; Ecdadımız aynı bölgelerde hükümdarken, kimseler arasında ayrım yapmamıştı” dedi.
Yunus Emre’den ‘Yaradılanı severim yaradandan ötürü’ sözünü hatırlatan Bakan Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:
“Kim olursa olsun, kimsenin inancımız gereği hayatta tek eğildiğimiz nokta olan secdeye vardığımız yere, ayakkabıyla basmaya hakkı yoktur. Hele ki postallarıyla girmeye hiç hakkı yoktur. Herkes haddini bilmelidir. Peki, bu zulme ülkemizin dışında kimler ses çıkarıyor? Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Başbakanımızın konuşmalarında dile getirdiği ölçüde İslam alemi içerisinde kim bunları dile getiriyor? Bu noktada tüm İslam aleminin özeleştiri yapması gerekiyor.”
“Zulme Boyun Eğmeyerek, Yapılanları Dillendirmeyi De Sürdüreceğiz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın belirttiği ‘Dünya 5’ten büyüktür’ sözüne işaret eden Bakan Çağatay Kılıç, “Bu sözü duyanlar, aslında konunun temelini anladıkları halde anlamıyormuş gibi bir hale büründü. İrademizle bu konularda sesimizi yükseltmekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz. Zulme boyun eğmeyerek, yapılanları dillendirmeyi de sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
Söylemlerin farklı noktalara çekilmesinin de yanlış olduğunu söyleyen Bakan Çağatay Kılıç, “Derdimiz, ve kavgamız devlet açısından doğru yönetim yapmayan şu andaki İsrail hükümetiyle. Yahudi inancına mensup insanlarla ki vatandaşımız olanlar da var. Birliktelikle yaşıyoruz. Çünkü onlar kültürümüzün ayrılmaz bir parçası. Kendileriyle hiçbir sorunumuz yok ama zulüm edenlerle sorunumuz var” dedi.