“Çanakkale Deniz Zaferimiz, bir milletin yeniden aslına dönüşü, güce ve teknolojiye karşı zafer kazanan inancın, bir olmanın ve diri olmanın tarihteki karşılığıdır.

Cepheye evladını değil şehidini gönderen bir annelik duygusudur Çanakkale.

Kahramanlığın, azmin ve zaferin yeniden anlam kazandığı bir şiirdir Çanakkale;

Âsım’ın nesli diyordum ya…nesilmiş gerçek:

İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek.

Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar…

O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,

Adeta dünya üzerinden silinmek istenen bir milletin, vatanını ve bayrağını canı pahasına nasıl savunacağını göstermiş, aziz milletimiz adına tarihin yönünü değiştirmiş, başka milletlere de ibret alacakları bir destan olmuştur.

Çanakkale Ruhu 1915'te, nasıl bu aziz millete yeniden başlama birlikteliğini ve aşkını yaşattı ise, bugün de aynı ruh, bizlerin yüreğine Yeni Türkiye sevdasını işlemiştir.

Bizler, şehitlerimizin fedakârlıklarıyla kazanılan ve emanetçisi olduğumuz bu vatan topraklarını, kendi kültür ve medeniyetinin meşalesiyle geleceğini gören ve tasavvur eden bir gençliğe devredeceğiz.

Şehitlerimizin bu mukaddes destanını asla yere düşürmedik ve düşürmeyeceğiz İnşallah.

Bu duygularla, 18 Mart Şehitler Günü’nde, bu mukaddes toprakları bize emanet eden,

başta; "ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum" diyen Gazi Mustafa Kemal olmak üzere şehitlik mertebesine duyulan hasretle, duydukları emri tereddüt etmeden yerine getiren aziz şühedamızı rahmetle ve şükranla anıyorum.

Çanakkale Destanımızın 100. Yılı, aziz milletimize kutlu ve mübarek olsun.”