“Tarih boyunca destan, masal, şiir ve türkülere ilham kaynağı olan Nevruz’u, dili, dini, mezhebi ve inancı, etnik kökeni ve siyasi görüşü ne olursa olsun, aynı bütünün, aynı vatanın, aynı milletin mensupları olarak kutladık ve bundan böyle de aynı kardeşlik duygusuyla kutlayacağız.

Bizler farklı dil, ırk ve din mensupları ile aynı gök kubbenin altında yaşıyoruz. Bu farklılıkları, ayrışma ve tefrika aracı değil; medeniyetimizden bizlere miras kalan zengin ve güzel kültürümüzün unsurları olarak görmekteyiz.

Herkesin, ayrılmaz ve eşit vatandaş sayıldığı Türkiye'mizin yanı sıra Balkanlardan, Orta Asya'ya, Kafkaslardan Ortadoğu'ya kadar birçok ülkede yüzyıllardan bu yana aynı heyecanla kutlanan Nevruz Bayramı'nın, hepimizin ortak değeri ve hepimizin ortak bayramı olduğu aşikârdır.

Sadece ulusal değil uluslararası kardeşliğin pekiştirilmesine katkı sağlayan, birbirinden tamamen farklı kültürlere sahip insanları eş duygular içinde buluşturan, halkları birbirine bağlayan güçlü bir kültürel bağ olan Nevruz'un, birlik ve beraberliğe yapılan bir çağrı olduğunu idrak ederek yaşamalıyız.

Bundan sebep, tazelenişin, bolluk ve bereketin simgesi bu anlamlı günü el ele, gönül gönüle vererek kutlayacak, birbirimize her zamankinden daha sıkı sarılacak ve güveneceğiz.

Canlanan tabiatın güzelliğine ve yeşile duyulan sevgiyi ve bahara ulaşmanın sevincini simgeleyen, anlamı “Yeni Gün” olan Nevruz’un, başta Yeni Türkiye’miz olmak üzere, ortak kültür coğrafyasında ve tüm dünyada barış ve esenliğe vesile olmasını diliyorum.”