SAMSUNLU ÖĞRENCİLER TABLETLERİNE KAVUŞTU

22 Mayıs 2015

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Ankara’da düzenlenen Fatih Projesi Tablet Dağıtım Töreni'ne Samsun 19 Mayıs Anadolu Lisesi’nden katıldı. Bakan Çağatay Kılıç, Ankara’ya telekonferans yöntemi ile bağlanmadan önce öğrencilere tablet bilgisayarlarını dağıttı.

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, törenin yapılacağı 19 Mayıs Anadolu Lisesi konferans salonuna gelişinde, ilginç bir uygulamaya imza attı. Bakan Çağatay Kılıç, en öndeki 3 sırasında oturan protokol üyelerini ve kurum amirlerini yerinden kaldırarak öğrencileri oturttu ve ardından programı başlattı.

Fatih Projesi Tablet Dağıtım Töreni'nin yapıldığı Ankara’dan Samsun’a telekonferans yöntemiyle bağlanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ankara ATO’dan 3 bin öğrenci ve öğretmen Samsun’a selam ve sevgilerini gönderiyor” derken, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ise, “Buradaki öğrencilerimiz tabletlerini aldılar. Hepsi sizleri selamlıyor. Burada öğrencilerimiz biraz önce Fatih projesinin ne anlama geldiğini ve ne katacağını kendileri bir sunumla anlattılar. Dolayısıyla öğrencilerimiz bu projenin ne anlama geldiğini çok iyi özümsemiş ve çok iyi farkındalar. Size bu proje ile ilgili çalışmalarınızdan dolayı şükranlarımızı sunuyoruz” şeklinde konuştu. 
Bakan Çağatay Kılıç, canlı bağlantı sonrası öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada da “Bunların hepsi sizin için, bunları iyi değerlendirin. İnşallah ülkemizin geleceğine çok iyi katkılarda bulunun. Bundan 10-20 sene sonra bu programlarda bakan olarak cumhurbaşkanı olarak, müdürler olarak, valiler olarak sizler olacaksınız. Kendinizi iyi yetiştirin. İnşallah bu güzel ülkemizi, cennet vatanımızı en ileri seviyelere taşıyın” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Ankara’daki törende yaptığı konuşmada, bugünün, ülke eğitim tarihinde son derece önemli bir gün olduğunu belirterek, duyduğu heyecanı dile getirdi.  
Bugün 81 ilde 700 bin tablet bilgisayarın öğrencilere teslim edildiğini bildiren Erdoğan, bugüne kadar 737 bin 800 tablet bilgisayarı öğretmen ve öğrencilerin hizmetine sunduklarını kaydetti. Erdoğan, "İnşallah 2016 yılından itibaren 4 yıl süreyle 10 milyon 600 bin tablet bilgisayarı öğrencilerimize teslim edeceğiz” dedi. 
"Bizde ilim önce gönülle, kalple yapılır" 
Geniş ve çok derin ilim geleneğinin, ilimle yoğrulmuş irfanın, hikmetin temsilcisi bir millet olunduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim ilim anlayışımız taklitçiliğe, tekrara, maddiyata dayanmaz. Tam tersine bizde ilim önce gönülle, kalple yapılır. İlmin peşine, özellikle kazanç için dünyalık menfaatler için değil hakikatlere muttali olmak, ulaşmak için düşülür. Hani diyor ya, 'İlim ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir', mesele bu. Kendini bilmek çok önemli. 'Ya kendin bilmezsen nice okumaktır.' Çağının önüne geçemeyen, insanını geliştirmeyen, ruhları coşturmayan, hakikatin hakkını vermeyen ilmin bizim nezdimizde bir kıymeti yoktur. Bizler Batı'nın yaptığı gibi tabiata, dünyaya hükmetmek için değil bilakis tabiatın kanunlarını hakikatini öğrenmek ve öğretmek için ilim tedris eden bir geleneğe sahibiz. Tarihimizin her döneminde devrinin yıldızı haline gelmiş, diğer toplumlara örnek olmuş nice değerlerimiz, nice alimlerimiz, ariflerimiz vardır."
Erdoğan, bu bilinçle ve özgüvenle 12 yıl boyuna önceliklerinin en başına eğitimi aldıklarını, milli bütçenin ve personelin yarısını eğitime ayırdıklarını vurgulayarak, "Zira 'Eğitim olmadan hiçbir şey olmaz' dedik. İkinci sıraya sağlığı koyduk ve ülkemizin dört temel taşı olarak eğitim, sağlık, adalet, emniyet dedik. Bunlar olmadan hiçbiri olmaz" dedi.
"Yarışın içinde 'bu başörtülü, bu açık', ayrımı yapmaya kimsenin hakkı yok"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimde 4+4+4 sistemine geçerek darbe döneminin ürünü haksızlıklara, adaletsizliklere, katsayıyla ortaya çıkan mağduriyetlere son verdiklerini kaydederken, “Meslek liseleri, imam hatipler, diğer düz liseler, Anadolu, fen bütün bunların arasındaki ayrımcılığı ortadan kaldırdık. Bu bir yarış. İlim, yarış. Bilgi, nerede bulursak alırız. Bu yarışın içinde 'bu başörtülü, bu başı açık', böyle bir ayrım yapmaya kimsenin hakkı yok. Okullarda kılık kıyafeti serbest bıraktık. Bunları biz yaptık. Bakın şimdi Danıştay kararını açıkladı, 'Ortaokulda, lisede başörtüsü serbesttir' dedi. Danıştayın aldığı bu karar bir adaletsizliğin giderilmiş olmasıdır" diye konuştu.
"Demek ki oluyormuş. Neden engel oluyorsunuz"
Geçmişte meslek lisesi ve imam hatip mezunlarının üniversiteye girmesinin katsayıyla zorlaştırıldığını, bunun bir adaletsizlik olduğunu vurgulayan Erdoğan, aynı soruları yanıtlayan öğrenciler arasında böyle bir ayrımın kabul edilemeyeceğini, onun için kaldırdıklarını anlattı. 
İki kızının başörtülü olduğunu için Türkiye'de üniversite okuyamadığını, yurtdışında eğitim almak zorunda kaldığını, erkek evlatlarından birinin ise üniversiteye giriş sınavında Boğaziçi Üniversitesine girebilecek derecede puan almasına rağmen katsayı engeli nedeniyle eğitimi yurtdışında yaptığını kaydeden Erdoğan, gittikleri üniversitelerde başarılı olduklarını söyledi. Erdoğan, "Demek ki oluyormuş. Neden engel oluyorsunuz" diye sordu.  Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ben diyorum ki bütün gençlerimizin önünü açmaya mecburuz. Çünkü başarı burada gizli. Bize düşen onlara en ideal anlamda ilmi, bilgiyi vermek ve yavrularımızın muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmasını hazırlamaktır. Bakın şimdi hukuk ve adaletten Kur'an ve siyer öğrenimine kadar pek çok yeni dersi müfredata yerleştirdik. Gençler şunu bilmenizi istiyorum; eğer bir nesil tarihini bilmiyorsa, bir nesil dilini bilmiyorsa, bir nesil dinini bilmiyorsa o neslin geleceği yoktur."
"Biz öğrenciyi üniversiteye değil üniversiteyi öğrencinin ayağına götürdük"
En büyük atılım alanlarından birinin de yükseköğretim olduğuna işaret eden Erdoğan, 2002'de 76 olan üniversite sayısının bugün vakıf üniversiteleri de dahil 193'e çıktığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz öğrenciyi üniversiteye değil üniversiteyi öğrencinin ayağına götürdük. Yaptığımız iş bu” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün gençlere eğitim yapabilecekleri imkanı hazırlamakla görevli olduklarını ifade etti. "Bu ülkede batıda ne varsa doğuda da, kuzeyde ne varsa güneyde de o olacak" dediklerini anlatan Erdoğan, ulaşımdan sağlığa kadar her alanda olduğu gibi eğitim konusunda da tüm vatandaşların ülkenin her yerinde aynı imkanlara sahip olduklarını belirtti. Erdoğan, "İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de olan üniversitenin diğer vilayetlerimizin hepsinde olmasından niye rahatsız oluyorlar? Ülkemizin dört bir tarafından imkanı olan, olmayan tüm gençlerimize üniversite eğitimi imkanı sağlamanın neresi kötü?" diye sordu.
Burs veya kredi talebi için başvuran üniversitelilerden eli boş geri döndürülen olmadığını ifade eden Erdoğan, üniversiteye gitmek isteyen, akademik kariyer planlayan her gencin bölgesine, kimliğine, inancına bakılmaksızın bu fırsata kavuşmasını istediklerini söyledi. 
Başbakan olduğunda 45 lira olan bursun 330 liraya çıktığının altını çizen Erdoğan, yüksek lisans öğrencilerine 660, doktora öğrencilerine 990 lira burs veya kredi verildiğini kaydetti. Erdoğan, "Birileri 'tabela fakültesi' diyerek, 'apartman üniversite' diye istediği kadar çamur atsın. Amerika'da öyle üniversiteler var ki iki katı satın almış veya kiralamış, üniversite eğitimi veriyor. Mesele teoride kalmak değil, pratiği süratle geliştirebilmek" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu altyapıyı sağlarken sizlerden de beklentilerimiz var. Üstad Necip Fazıl'ın ifade ettiği gibi, 'Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak' diyebilen bir gençlik istiyoruz. Bu cehalete 'çıkmaz sokak' diyebilen bir gençlik. Bu gençlik elinde pala ile bıçakla, silahla dolaşan gençlik olmayacak. Elinde tablet bilgisayarıyla, kalemiyle, kitabıyla dolaşan bir gençlik olacak, arzumuz bu. Böyle bir bilinçle, böyle sağlam iradeyle kendini yetiştirecek, milletimize yönelecek her tehdidin karşısında dimdik durabilecek gençlik en büyük hayalimiz. Bizim zamanımızda kitap, defter, kalem bulmak çok zordu ama yüksek ideallerimiz vardı. Biz gıdamızı bu ideallerden, hedeflerden, umutlardan alıyorduk. Bugünlere bu ideallerimizle, bu mücadele azmimizle geldik. Daha önemlisi bu millet, hiçbir karşılık beklemeden yalnızca Yaradan'ın rızasını gözeterek mücadele veren nesiller sayesinde Malazgirt'ten bugüne varlığını ve özgürlüğünü devam ettirebildi. Biz istiyoruz ki önümüzdeki dönemde ülkemizin yeni Alparslan'ı, yeni Fatihleri, yeni Akşemseddinleri, yeni Gazi Mustafa Kemalleri çıksın, bunu gerçekleştirelim. Biz istiyoruz ki bu topraklardan daha nice Yunus Emreler, Mevlanalar, Itriler, Mimar Sinanlar yetişsin."
 "Tabletleri amacına uygun kullanın"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni Türkiye'yi gençlerin büyüteceğini ve yükselteceğini belirterek, bu nedenle 2023, 2053, 2071 hedeflerini belirlediklerini söyledi. Bu yol haritasının ilk istasyonunun Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümü 2023 olduğunu ifade eden Erdoğan, 500 milyar dolar ihracat, 25 bin dolar kişi başı milli gelir hedeflediklerini belirtti. Bu hedefler konulmazsa bir yere varılamayacağını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: 
"Yeni Türkiye, kökü mazide olan ati. Bu anlayışla tarihine, kültürüne, inancına, değerlerine sımsıkı sarılan nesiller tarafından inşa edilecektir. Bunun için eğitim-öğretim kalitesinin yükselmesi, ufkumuzun genişlemesi için tüm imkanlarımızla çalışmaya devam edeceğiz. Benim sizden isteğim, bu tabletleri, interneti amacına uygun kullanmanızdır. Milli Eğitim Bakanımız Nabi Avcı hocamızın da kaydettiği gibi bilgisayarın sanal dünyasında kaybolup gerçek hayattan, okulunuzdan, öğretmeninizden, özellikle kitaptan uzaklaşmayın. Aslolan kağıt, kitap, kalemdir. Aslolan öğretmendir, onun size aktardığı irfandır, hikmettir. Teknoloji, bilgisayar, internet ancak yardımcı eğitim aracıdır." 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra 11 okuldan 22 öğrenci ve 11 öğretmene tablet bilgisayarlarını verdi, hatıra fotoğrafı çektirdi.