23 Nisan 2014

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, TGRT Haber ekranlarında canlı olarak yayınlanan ve TGRT Haber ile İhlas Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar tarafından hazırlanan programda, İhlas Medya Ankara Grup Başkanı Nuri Elibol ve Türkiye Gazetesi Ankara Temsilci Yardımcısı Ercan Gürses'in konuğu oldu.

Gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulunan Bakan Çağatay Kılıç, AK Parti'nin bugüne kadar ki her seçimden önemli zaferlerle ayrıldığına dikkati çekerek, "İlginç bir seçim dönemini henüz geride bıraktık. Genel Başkanımız ve Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde girdiğimiz yerel seçim maratonu, süreç içerisinde maalesef yerel seçim olmaktan daha farklı bir noktaya ilerledi. Ancak özünde yerel bir seçimdi ve bu seçimde partimiz büyük bir başarıya imza attı" dedi.

"Demokratik olmayan baskılar yaşandı"

Bakan Çağatay Kılıç, seçimin hemen öncesinde bazı illerde demokratik olmayan yollara başvurulup, özellikle AK Parti adaylarının üzerinde hiç hoş olmayan baskılar kurulmaya çalışıldığını hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Bu tür yaklaşımları kabul etmek, tasvip etmek mümkün değil. Bunun örneğini Ankara'da ciddi bir şekilde yaşadık. İstanbul'da da bunu görmek mümkündü. Bunları bir kenara bıraktık ve seçime odaklandık. Biz hizmet odaklı bir partiyiz. Bizim hedefimiz, seçimlerden sonra da vatandaşlarımızın yapılan hizmetlerden en iyi şekilde yararlanmasını sağlamaya çalışmak. Belediye başkanlarımızın bunun için çalışacağına hiçbir şüphe duymuyorum. Gerçekten güzel bir atmosfer yakaladık ve bu atmosfer içerisinde geleceğe doğru yol alıyoruz."

"CHP'nin Ankara'da aldığı oyların kendi oyları olmadığını herkes biliyor"

Bakan Çağatay Kılıç, CHP'nin Ankara'da aldığı oyların kendi tabanının oyu olmadığına dikkati çekerek, " Herhalde hiç kimse, CHP'nin Ankara'da aldığı oy oranının kendi oy oranı olduğunu düşünmüyordur. Bu CHP'nin kendi oyu değil. Bu vatandaşımızın demokratik tercihidir, buna saygı duyarız. Ama CHP adayının seçim sonucunu Anayasa Mahkemesi'ne taşımak gibi bir başvurusu oldu. Ben hukukçu değilim ama bildiğim kadarıyla, Yüksek Seçim Kurulu'nun verdiği kararı verildiği andan itibaren tartışmaya açmak mümkün değildir. YSK, son mercidir. İstanbul'da da aynı şeyler konuşuldu. İstanbul'da fark 8 puan, yani yaklaşık 700 bin oya tekamül ediyor. Bunun takdirini artık vatandaşlarımıza bırakıyoruz." şeklinde konuştu.

" 'Hile Yapıldı' iddiası, yenilgiyi kabul edememektir"

Muhalefetin 'yerel seçimlerde hile yapıldığı' iddiasının sorulması üzerine ise Bakan Çağatay Kılıç, şöyle cevap verdi:

"Seçim sonuçlarına hile karıştığı iddiası, uzun zamandır dillendirilen bir iddiadır. Hile kelimesi, o kadar ağır bir kelime ki, bence demokratik seçimlerde hile yapıldığını savunmak yenilgiyi kabul edememektir. Bugüne kadar birçok seçim yapıldı. Çok partili sisteme geçtiğimizden beri çok seçim yaptık. Bunların hiçbirisinde, seçim sonuçlarına ve seçimin yapılmasına yönelik tartışmalar olmamıştır. Başbakanımız çok açık bir şekilde ortaya tavır koydu ve gözlemciler için dedi ki; 'Buyursunlar, gelsinler, saysınlar.' Siyasi sorumlukları olan insanların bu tip açıklamaları yaparken, neye zarar verdiklerini iyi düşünmeleri gerekir. Ben, böyle bir tartışmanın başka yerlerde yaşandığını görmedim."

"1 Mayıs'ı bugün ki yapısına AK Parti Kavuşturdu"

1 Mayıs kutlamalarına ilişkin kamuoyunda yaşanan tartışmalara da değinen Bakan Çağatay Kılıç, "1 Mayıs'ı kim resmi tatil yaptı? AK Parti. Şahsen, sendikaların amacının işçilerin sorunlarıyla ilgilenmek olduğunu düşünüyorum. Eğer sendikaların amacı 1 Mayıs'ı kutlamaksa, bunu bir şölen havasında icra etmekse, gidersiniz mülki idare amirinden, 'biz böyle bir toplantı yapmak istiyoruz' diye izin talep edersiniz. Size en güzel yerler gösteriliyor, alternatifler gösteriliyor. 'Hayır, ben bunu şu noktada, şu kalabalıkla yapacağım' derseniz bu farklıdır. Kamu düzenini sağlayan noktada, her vatandaşın hayatını normal bir şekilde idame ettirmesinin sorumluluğunu üstlenmiş kurumlar, kişiler bunlarla ilgili kararları veriyor. Size 'yapamazsınız' denmiyor. Sadece yer gösteriliyor. Amacınız bir kutlama yapmaksa, o zaman orada en güzel şekilde yaparsınız diye düşünüyorum."

"Tesislerin kullanım oranını arttıracağız"

Futboldan başka sporların da önemsenmesi gerektiğine vurgu yapan Bakan Çağatay Kılıç, Türkiye'de kış sporları için çok iyi tesisler bulunmasına rağmen kullanan insan sayısının azlığına dikkati çekti. Soçi'de ki kış olimpiyatlarına 6 sporcuyla katılmanın üzücü bir durum olduğunu dile getiren Bakan Çağatay Kılıç, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Türkiye'de spor dendiği zaman, akla doğrudan futbol geliyor. Ben, olimpiyat adaylığı sürecimizde yaşadığımız tecrübelerden yola çıkarak, sporda başarılı olmanın tek branşta başarılı olmak anlamına gelmediğini düşünüyorum. Özellikle, diğer spor dallarımızda ve amatör branşlarımızda ciddi manada yatırım yapıp, buradaki çalışmaları koordine etmemiz gerekiyor. 75 milyon nüfusu olan Türkiye Cumhuriyeti, Soçi'ye 6 sporcuyla katıldı. Bu kadar yoğun bir kış sporu imkanı olan bir ülke durumundayken, bu kadar imkanımız varken, kış olimpiyatlarına 6 sporcuyla katılmak içimizi burktu. Erzurum'da çok iyi tesislerimiz var ve yeterince kullanılmıyor. Sporda başarılı olabilmemiz için bu tesislerin içerisini doldurmamız lazım. Biz tesisler yapıyoruz, ama içerisindeki insan kullanımını da ciddi şekilde arttırmamız lazım."

"E-bilet konusunda kamuoyunda çok fazla yanlış bilgi var"

Bakan Çağatay Kılıç, "Taraftar grupları özellikle e-bilet konusunda devletin vatandaşları fişlediği iddialarını dile getiriyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz?"sorusunu şöyle yanıtladı:

"E-bilet konusunda çok tartışmalar oldu. 2011 yılındaki yasayla başlayan bir süreç. Daha önce de erteleme olan bir konu ancak burada ortaya konmuş olan bir irade var. Şiddeti engelleyeceğiz diyoruz. Bu uygulamayla, stada gelip de olumsuz hareket sergileyen kişiler çok açık bir şekilde ortaya çıkacak. Böyle fişleme mi olur? Bugün siz herhangi bir muhtarlığa gittiğinizde vatandaşlık numaranızı veriyorsunuz. Üzerinde vatandaşlık numarası olmayan bir kimlikle resmi işlem yapamazsınız. 2013'te ihalesi yapılmış, aynı yılın Ağustos ayında işlemleri bitmiş bir süreçten bahsediyoruz. Bugün bir anda ortaya çıkarılan bir şey değil. Kaldı ki, burada spor kulüplerine aktarılan ciddi bir kaynak var. İlk başta bazı aksaklıklar olabilir. Ama sonucunda elde edeceğimiz huzur ortamını düşünmemiz gerekiyor." Alacağınız kartta kulüp ambleminizin olması gerekmiyor. Böyle bir fişleme de yok. O, tamamen taraftarlarımızın tercihine kalmış bir şey. Maalesef, e-bilet konusunda kamuoyunda çok fazla yanlış bilgi var."

"Fenerbahçe-Trabzonspor maçında sahaya taş değil, kaya attılar"

Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında oynanan futbol müsabakasında çıkan tribün kaynaklı olaylara da değinen Bakan Çağatay Kılıç, "Trabzonspor-Fenerbahçe maçında bir sıkıntı yaşadık. Taraftar olduğunu iddia eden ama taraftar olmadığına inandığım bir kişi, kaleci Volkan'a taş attı. Ki ben ona kaya diyorum. O taş, stadın içerisine atıldığı sırada, sahaya kadar gitmeyip, kenardaki basın mensubuna, emniyet görevlisine, sağlık personeline, top toplayıcı çocuğa gelseydi ve orada sakatlıkla ya da ölümle sonuçlanan bir olay olsaydı, biz bugün ne konuşuyor olacaktık? Bunları ciddi manada değerlendirmemiz lazım. Bayanlar voleybol maçında sahaya bir fişek atıldı, bir bayan sporcunun sırtına geldi ve onu yaraladı. Bu nasıl bir anlayıştır?" diye konuştu.

"Genç  futbolcuların önü açılmalı"

Bakan Çağatay Kılıç, Süper Lig kulüplerinin yabancı oyuncu ısrarından rahatsız olduğunu da dile getirerek, genç yerli futbolcuların önünün açılması için yabancı sayısının serbest kalmamasından yana olduğunu belirtti.

Yabancı sayısına Federasyon ve kulüplerin birlikte karar vereceğinin altını çizen Bakan Çağatay Kılıç, "Yabancı sayısı, Futbol Federasyonu ve kulüpler arasında yapılacak müzakereler sonucu belirlenecek bir şey. Ancak benim kanaatim genç futbolcularımızın önünün açılması yönünde. Eğer Milli Takım'ın başarılı olmasını istiyorsak, kendi oyuncularımızın elinden tutmalıyız" ifadelerini kullandı.