"GAZETE MANŞETİYLE GÜNDEM BELİRLEME ZAMANI GEÇMİŞTİR"

01 Mart 2017

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, "20. Yılında 28 Şubat" konulu panelde yaptığı konuşmada, artık Türkiye’de, gazete manşetiyle, haberlerde söylenenlerle gündem belirleme günü ve zamanının geçtiğini belirterek, “Ülkenin gündemini, Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları belirler" dedi.

 Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, "Geçmişte ‘411 el kaosa kalktı’, ‘Muhtar bile olamaz’ manşetleri atıldı. O sözünü ettikleri kişi bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı. Demek ki manşetlerle bu iş olmaz. Türkiye’de, gazete manşetiyle, haberlerde söylenenlerle gündem belirleme günü ve zamanı geçmiştir. Türkiye’nin gündemini, Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları belirler" dedi.

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, bakanlığın konferans salonunda "20. Yılında Hafızalardaki 28 Şubat" isimli panele katıldı
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu ve Safinaz Khan’ın da konuşmacı olarak katıldığı panelde konuşan Bakan Çağatay Kılıç, üzerinden 20 yıl geçmiş bir girişimin, yıldönümünde olduklarını hatırlatarak, panele gösterilen ilginin yoğun olmasının kendisini memnun ettiğini kaydetti.
"27 Nisan’da Cumhurbaşkanımız milleten aldığı güçle dik durdu"
Bakan Çağatay Kılıç, 28 Şubat, 27 Nisan ve 15 Temmuz'un birlikte okunması gerektiğini ifade ederek, "28 Şubat size en yakın olan, tankların sokağa çıkmış olduğu bir darbe girişimiydi. Ama 27 Nisan’da birileri bir şeyler kaleme aldı, internet sitelerinde yayınladı. Fakat o zamanki Başbakan şimdiki Cumhurbaşkanımız dik durdu, milleten aldığı güçle ‘biz hiçbir yere gitmiyoruz’ dedi ve bertaraf edildi.  15 Temmuz gecesinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin içerisine yuvalanmış olan hainlerin başlatmış olduğu bir darbe girişimi oldu. Yüzlerce vatandaşımız şehit oldu. 2 bin 500’den fazla vatandaşımız gazi oldu, yaralandı. Türk Silahlı Kuvvetlerinin içerisinde kendisini gizlemiş FETÖ Terör Örgütü mensupları ve ülkemize kara günler yaşatmak isteyenler tekrar meydana çıktı. Çok şükür milletimizin, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın başbakanımızın çağrısına cevap verip sokağa çıkmasıyla demokrasisine, hukukuna, medeniyetine sahip çıkmasıyla bu girişim bertaraf edildi. Ondan sonra üzerimizdeki sorumluluk gereği, devletin içerisinde yuvanmış olan bu terör örgütünün üyelerini hiç acımaksızın ama adaletle aramızdan ayıklıyoruz." diye konuştu.
"Türkiye’de aslında hiçbir zaman başörtüsü sorunu olmadı"
28 Şubat'ı yaşatanların milletten asla destek görmediğini vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç sözlerine şöyle devam etti;
"Bin yıl sürecek denilen bu 28 Şubat girişimi 2017’ye geldik, o kadar bile sürmedi. Neden sürmedi? Milletin iradesinden dolayı sürmedi. Milletin iradesi ile görev başına gelmiş sivil bir hükümetin ve onun başındaki liderinin dik duruşuyla bertaraf edildi. Suni gündemler hiçbir zaman gerçek gündem haline dönüşemezler. Türkiye’de aslında hiçbir zaman başörtüsü sorunu olmadı. Bununla neyi kastediyorum. Sizler arasında olmadı. Halk içerisinde hiçbir zaman birbirine karşı ‘senin başın niye açık, senin başın niye kapalı, sen bu okula niye böyle geliyorsun’ gibi sorular sorulmadı. Ama bir takım tiyatroları pazarlamaya çalışanlar, birtakım ayrımlardan nemalanmaya çalışanlar, toplumu ayrıştırmaya çalışanlar sanki ortada sorunlar varmış gibi göstererek sizlerin hakkına, hukukuna giriyor. Şu anda salonda üniversite öğrencisi kardeşlerimiz var. Başı açık, başı kapalı kardeşlerimiz var. Yan yana beraberce bugünkü paneli dinliyorlar"
"Gazete manşetiyle, gündem belirleme günü ve zamanı geçmiştir"
Bakan Çağatay Kılıç, artık Türkiye'de gazete manşetleri ile gündem belirlemenin geride kaldığını vurgulayarak,  "Hatırlayalım, Meclisten başörtüsü düzenlemesi ile ilgili kanun geçtiği zaman ne diye manşeti atıldı? ‘411 el kaosa kalktı’ ‘Muhtar bile olamaz’ manşetleri atıldı. O sözünü ettikleri bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı. Demek ki manşetlerle bu iş olmaz. Şunu bilelim; Türkiye’de, gazetenin manşetiyle, haberlerde söylenenlerle gündem belirleme günü ve zamanı geçmiştir. Türkiye’nin gündemini, Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları belirler. Ülkenin geleceğine, Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları karar verir." şeklinde konuştu.
"Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimi 1923’te belli olmuştur"
16 Nisan'da Anayasa Değişikliği için referanduma gidileceğini hatırlatan Bakan Çağatay Kılıç, "Biliyorsunuz bugünlerde rejim tartışması çıkarmaya çalışıyorlar. Türkiye’de rejimin değiştiği yok. Rejimin halk oylamasına sunulduğu yok. Türkiye’de yönetim sistemi üzerinden, hükümet sistemi üzerindeki değişiklik vatandaşımızın önüne getirilmiş, vatandaşımızın fikri sorulmaktadır. Dolayısıyla bir rejim değişikliği yoktur. Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimi 1923’te belli olmuştur. Ama her şeyi suistimal noktasında bulunanlar şunu hiç dile getirmezler; Cumhuriyet kurulduğu zaman Gazi Mustafa Kemal askerlere ‘ya siyaset, ya askeriye’ Eğer siyasete girecekseniz, üniformanızı çıkaracaksınız’ demiştir. Bunu niye hiç konuşmuyorlar. İşlerine gelmiyor değil mi? Manşet atanlardan, manşetlerle Türkiye’yi yönetmeye çalışanlardan bahsediyorum. Geçmişte başörtüsünü serbest bırakırsanız; Türkiye karışır diyenler ne oldu? Bir gecede bitti iş, ertesi gün sorun kalmadı. Bir şey mi oldu? Ama bir şey millet bir ve beraber oldu." dedi.  
" TSK, her zaman bu milletin en önemli kurumlarından biri olmaya devam edecektir"
Bakan Çağatay Kılıç, 15 Temmuz'dan sonra Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) gücünü kaybettiğini söyleyenlere en güzel cevabı, ordunun yaptığı Fırat Kalkanı Harekatıyla verdiğini söyledi.
Birtakım çevrelerce TSK'yı siyasetin içine çekme gayretlerinin olduğunu kaydeden Bakan Çağatay Kılıç, "Milletin değerleri ve bağrından çıkmış olan ve seçilmiş olan milli iradeyi temsil eden hükümetin yönetimin altında görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri, her zaman bu milletin en önemli kurumlarından biri olmaya devam edecektir. Şunu da unutmamak gerekiyor. Kişilerin içerisine düşmüş olduğu hatalar hesap verilir noktadadır. Kişinin yapmış olduğu hata, herhangi bir şekilde de bir kisvenin altında yapılan hatanın hesabını hukuk önünde herkes verecektir. Türkiye Cumhuriyeti devletini hukuk devleti olmamakla itham edenler çok büyük bir yanılgı içerisindedir. Kendisine karşı devletine karşı ihanete girişenlere bile mahkemenin yolunu göstermiş ve orada hesap sormaktadır devletimiz. Cumhurbaşkanına suikast yapmak için öldürmek için yola çıkan bir takım hainlerin şu anda mahkemede hesap verdiğini biliyoruz. Millete silah çekenlerin hesap verdiğini biliyoruz. Daha önce darbe girişiminde bulunanlar da hesap verdi. Demek ki Türkiye Cumhuriyeti devleti hukukunu da demokrasisini de koruyabilecek güçte ve kudrettedir" dedi.  
"Asımın nesli her zaman geleceğine sahip çıkacaktır"
Gençlerin 15 Temmuz'da üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini ifade eden Bakan Çağatay Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı;
"15 Temmuz gecesinden önce bir çok kişiler ya da kurumlar yapılan toplantıda televizyon programlarında, yazılan yazılarda Türk gençliği acaba geleceğini korumak noktasında yeterince hassasiyet içerisinde mi diye sorular soruluyordu. Gençliğimiz acaba değerlerine sahip çıkabilecek olgunlukta kabiliyette mi o hassasiyette o olgunlukta mı diye soruluyordu. Bu noktada biz gençliğimize güveniyoruz diyorduk. Yapacağına inanıyoruz, diyorduk. ama gururla söylemeliyim ki; 15 Temmuz gecesi bizim bir şey söylememize gerek kalmadı. Gençliğimiz zaten tüm cevabı verdi. Biz her zaman inanıyoruz ki asımın nesli her zaman geleceğine sahip çıkacaktır"