BAKAN ÇAĞATAY KILIÇ KARİYER ZİRVESİ'NDE GENÇLERE SESLENDİ

18 Haziran 2014

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Türkiye'nin artık bölgesel ve küresel anlamda önemli adımlar attığını vurgulayarak, "Eğer Türkiye artık küresel senaryoların parçası değil de aktörü ise gençlerimiz de kendi senaryosunu kendisi yazacak" dedi.

Bakan Çağatay Kılıç, İhlas Vakfı Kariyer Akademisi tarafından organize edilen 9. Kariyer Zirvesi kapsamında "Girişimci Gençlik 2071 Manifestosu" konferansında gençlerle bir araya geldi. Organizasyonun İstanbul'da yapılmasını çok anlamlı bulduğuna işaret eden Bakan Çağatay Kılıç, "Burada tüm Anadolu'nun ve İstanbul'un uluslararası kimliğine tarihine yakışır bir tablo var. Bugün üzerinde bulunduğumuz toprak, büyük bir girişimin sonucu bizim topraklarımız olmuştur. 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet bir çağı kapatıp, yeni bir çağ açtı ve kutlu kumandan oldu. Sizden yaşlı değildi. 21 yaşında bize yeni bir medeniyet tasavvurunu hediye eden kişi olarak tarihe geçti." ifadesini kullandı.
 
"Muhtar bile olamaz dediler, 12 yılda Türkiye'yi  bu noktaya taşıdı"
Program kapsamında 29 farklı ülkenin 100 üniversitesinden gelen 1250 öğrencinin bir araya geldiğinin altını çizen Bakan Çağatay Kılıç, "Bu güzel tablo beni ziyadesiyle mutlu etti. Başarı için çalışmak şart. Çalışmanın öncesindeki en önemli unsur da hayal kurmak. Siz başarıyı ve geleceğinizi hayal edemezseniz, başarıya ulaşmanız da pek mümkün olmayabilir. Hem çalışacak hem de başarıyı hayal edeceksiniz. Gençlik yıllarında simit satarak, siyasette her kademede ter dökerek, daha sonra İstanbul gibi bir şehrin belediye başkanı olmuş, okuduğu şiir nedeniyle uzaklaştırılmış bir isim Başbakanımız. Muhtar bile olamaz denmiş... Hayal gücüne inanmasaydı o zaman Başbakan Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'ni 12 yılda geldiğimiz bu noktaya taşımakta muvaffak olamazdı. IMF'ye 23,5 milyar borcumuzu ödedi. Hatta ihtiyacınız olursa kredi verebiliriz diyecek konuma bizleri taşıdı" şeklinde konuştu.

"AK Parti, yaşla ilgili tabuları yıktı"
Bakan Çağatay Kılıç, aktif siyasetle alakalı bürokraside erken yaşlarda görev aldığını anlatarak, şöyle devam etti:
"27 yaşındaydım... Sayın Başbakanımızın özel kalem müdür yardımcısı olarak göreve başladım. Bazı yerlerde verilen notları almak ve aktarmak görevimizdi. Seyahatler esnasında vatandaşlar Başbakanımızdan bazı taleplerde bulunuyorlardı. Bu talepleri bana yönlendirirdi Sayın Başbakanımız ve talebi olan kişiler 'bu arkadaş mı?' derlerdi. Çünkü belli bir yaşı aşmış olma düşüncesi vardı. Başbakanımız bunun böyle olmadığını kanıtladı. AK Parti, yaşla ilgili tabuları yıktı." 
"Genç nüfusumuzun nüfuz edeceği noktaya gelmeliyiz"
Türkiye'nin yaş ortalamasının oldukça genç olduğunu anımsatan Bakan Çağatay Kılıç, sayı olarak oldukça fazla olan genç nüfus sayısının, büyük çalışmaları da beraberinde getirmesi gerektiğinin altını çizdi. Türkiye'nin çok daha güzel yarınlara genç nüfusunun büyük katkılarıyla ulaşacağına dair inancını dile getiren Bakan Çağatay Kılıç, "Artık, genç nüfusumuzun, nüfuz edeceği dönemlere gelmeliyiz. Almanya örneği var önümüzde. 2. Dünya Savaşı'nda yerle bir olmasına rağmen, şuan Avrupa'nın, Dünya'nın sanayi lokomotif ülkelerinden birisi olabildi. Tabi burada bizlerin de çok büyük etkisi var. 50 yıldan bu yana Türkler, Almanya'nın her alanında oldukça etkin. Bugün, Almanya'nın üst düzey noktalarında vatandaşlarımız görev alıyor" dedi.
Diğer ülkelerle yapılacak kıyaslamaların bilimsel çalışmalar, patent ve daha bütünsel anlamda inovasyon başlığı altında olması gerektiğine dikkati çeken Bakan Çağatay Kılıç, Türkiye'nin son yıllarda büyük bir ivme kazandığını söyledi. Yakın zaman önce Atak Helikopteri'nin ilk parti teslimatının yapıldığını anımsatan Bakan Çağatay Kılıç, "Temeli 2004 yılında atılan bir proje. Bunlar ön görü işi. Vizyon olmadan, ön görü olmadan, inanç ve azim olmadan bu işleri başaramazsınız" ifadesini kullandı.
"Biz hedef koyduk, onlar hayal dedi"
Bakan Akif Çağatay Kılıç, Türkiye'nin 12 yıl öncesine göre çok daha güçlü olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"12 sene önceki Türkiye'nin gücüne bakalım bir de günümüz Türkiye'sinin gücüne. Az önce de dedim, her işin başı hayal kurmak diye. Sayın Başbakanımız bir hayal kurdu. Bu hayalini büyük hedeflerle süsledi. Sonra da bu hedeflere ulaşabilmek adına gece-gündüz demeden, durmadan, dinlenmeden çalıştı. Öncelikli hedefimiz 2023. Ama hemen ardından 2053 ve 2071 hedeflerimiz de var. Bunlar vizyon meselesidir. Biz, bu hedefleri ortaya koyduğumuzda bunlara 'hayal' diyenler oldu. Şimdi soruyorum, hayal etmesek Marmaray'ı, Kanal İstanbul projesini, dünyanın en büyük havalimanlarından biri olacak havalimanını, İstanbul'a 3. köprüyü, 17 bin kilometreden fazla duble yolu, 500 binden fazla konutu yapabilir miydik? Bunların hepsini büyük bir özveri ve azim ile gerçekleştirdik."
"140 karaktere sıkışmış bir dünya gerçek değildir, sanaldır"
Dünyanın çok hızlı bir değişim yaşadığına değinen Bakan Çağatay Kılıç, özellikle sanal alemde yaşanan bazı olayların, gençliğin gerçeklik bilincine yönelik kasıtlı girişimler olduğunu söyledi.
'140 karaktere sıkışmış bir dünya gerçek değildir, sanaldır' diyen Bakan Çağatay Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gerçek olmayan bazı şeylerde özellikle gençlerimizin hızlıca karar alabildiği dönemleri yaşadık. Genç olunca tepki de yoğun oluyor. Bir süre sonra gençlerimizin, o elektronik aletlerin içerisinde gördüğü resim ve 160 karakterlik kısa notu gerçek kabul edip, yanlış işler yapabildiği dönemleri de gördük. O nedenle sorgulayacaksınız. Sorgulama yapmak doğruyu bulmanın en doğal yöntemlerinden birisidir. Bu sorgulamaların ardından fikirlerinizi oluşturacaksınız. Fikir, düşünce ve bir başarıya ulaşmak için çekilen çile... Bunlar bir insan için önemli unsurlar. Ailelerinizden size gelecek maddi güç gün gelir yok olur belki ama fikriniz, düşünceniz, tecrübeniz kuvvetliyse ayağa kalkabilirsiniz."
"Gençler kendi senaryosunu kendileri yazmalı"
Bakan Çağatay Kılıç, Türkiye'nin kısa zamanda büyük gelişimlere, değişimlere tanık olduğunu anlatarak, "Başörtüsü kamuya girerse, üniversiteye girerse kaos çıkar dendi. Girdi. Kaos mu çıktı? Herhangi bir kişinin hangi düşünceye uzak olduğu, yakın olduğu gibi ayrımlar bizde olmaz. Devletimiz, milletiyle bir bütün olarak ilerleyecek. Beraber olacağız, biz olacağız. Biz olduğumuz zaman da başarılı olacağız. En değerli hazine sizlerin birliği ve beraberliği. Eğer Türkiye artık küresel senaryoların parçası değil de aktörü ise gençlerimiz de kendi senaryosunu kendisi yazmalı" dedi.
"Aranıza nifak sokulmasına izin vermeyin"
2002 yılının öncesine göre Türkiye'nin her alanda olduğu gibi demokrasi ve özgürlük açısından da daha ileri bir noktaya taşındığına işaret eden Bakan Çağatay Kılıç, şunları kaydetti:
"2023 hedeflerimize ulaşacağız. Bu hedeflerimiz doğrultusunda en büyük 10 ekonomiden birisi olabilmek adına çalışıyoruz. 2053'te 2071'te de birlikte olacağız. Bu hedeflerimizde sizlerin çalışmaları temelimiz olacak. Bütün gençlerimize sesleniyorum; 780 bin kilometre karedeki tüm gençlerimiz bir olmalı, birlik olmalı. Hepinizin üzerinde sorumluluk var. Kimsenin, sizim aranıza nifak sokmasına izin vermeyin. Geçmişin hastalıklarını sizler yaşamayın. 'Biz' olarak geleceğe beraber yürüyün."
"Basketbol ligi şampiyonu kanaatimce sahada belirlenmeli"
Bakan Çağatay Kılıç'ın konuşmasının ardından panel soru cevap bölümü ile devam etti. Galatasaray'ın erkek basketbol takımının final maçına çıkmaması kararına ilişkin soru üzerine Bakan Çağatay Kılıç, şunları söyledi:
"Basketbol ligi şampiyonu kanaatimce sahada belirlenmeli, benim düşüncem bu. Herkesin de şu anda aklıselimle sakin bir şekilde konuya yaklaşması gerekir. Süreç şu anda devam ettiği için daha fazla bir şey söylemek istemiyorum. Sporda şiddet olaylarını kimsenin tasvip etmesi ve doğru bulması mümkün değil. Zaten bunun için yasamız var. Hayata geçmiş olan ve önümüzdeki sezon da devam edecek olan elektronik bilet uygulaması var. Aynı zamanda basketbol ve başka branşlarda da hayata geçiyor. Şunu söylemek istiyorum, şiddete karışanlar kulübün taraftarı değil. Spor alanın dışındaki şiddet algısı neyse oradaki şiddet olgusu da odur. Yani bir taş atmak, maytap atmak meşale atmak, normal zamanda karşı karşıya olduğunuzda edemeyeceğiniz küfrü orada kalabalık olarak dile getirmek; bunlar tabii tasvip ettiğimiz hareketler değil. Bunu biz söylüyoruz. Herkesin söylemesi lazım ve herkesin de bu noktada bunu açık bir şekilde yüreklilikle dile getirmesi gerekir."