‘’ÇÖZÜM SÜRECİNE KARARLI BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYORUZ’’

11 Ekim 2014

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) bünyesinde organize edilen İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu'nun (İKGF-Dİ) 2. Olağan Genel Kurulu'na katılan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, "Kararlı bir şekilde sürdürülen çözüm sürecine sağlam adımlarla devam ediyoruz" dedi.

 Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, çözüm sürecinin sağlam adımlarla devam ettiğini belirterek, "Çözüm süreci demek, kanunların, yasaların içinde yürümesi gereken bir süreç anlamına geliyor. Bu süreç içinde gençlerin birbirini tanımasını sağlamaya çalışıyoruz. Bir ülkede huzursuzluk çıkarmak isteyenlerin ilk kullanmak istedikleri gençler oluyor" dedi. 

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) bünyesinde organize edilen İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu'nun (İKGF-Dİ) 2. Olağan Genel Kurulu'nun son gününde, "21. Yüzyılda Gençlik ve Küresel Sorunlar" başlıklı panel düzenlendi.

Çırağan Sarayı'nda gerçekleşen panelde konuşan Kılıç, son günlerde sık sık dillendirilen İslamofobi'nin çok ciddi bir sorun olduğunu söyledi. İslam'ın terörle bir araya getirilmesinin büyük bir hata olduğunu ifade eden Kılıç, bir Müslüman'ın hatasının dine mal edilemeyeceğini vurguladı. 
‘’Terör Bir Dine Mal Edilemez’’
Kur'an-ı Kerim'de suçsuz insanlara zarar verilmesinin yasaklandığının altını çizen Bakan Çağatay Kılıç, şunları kaydetti:
"Böyle yapanın hatasını dine mal etmekten vazgeçilmesi gerekiyor. İslam ile terörün bir arada dillendirilmesinde, Sayın Cumhurbaşkanımızın çeşitli ortamlarda verdiği tepkiyi hepimizin vermesi gerekiyor. Başbakanımız Ahmet Davutoğlu da bunun kesin olarak terk edilmesi gerektiğini dile getiriyor. Bizler bir dinin, medeniyetin mensubuyuz ama yaptığımız hatalardan mensup olduğumuz din değil, biz sorumluyuz. Kimse bir başka dinin adını terörle ya da şiddetle bir araya getirmiyor. Kimse, 'Hristiyan ya da Budizm terörü' demiyor. Ne hikmetse, sosyal medyada konulan bir resim ya da yazının gerçekliği araştırılmadan, bunun peşinden giden insanlar var." 
Akif Çağatay Kılıç, ülkenin nüfusunu geleceğe hazırlamada hükümetlere önemli görevler düştüğünü ancak bunun yeterli olmadığını dile getirerek, uluslararası kurumların, sivil toplum kuruluşlarının da katkı sağlamasının önemine değindi.
Hükümetin gençlik konularında ciddi çalışmalar yaptığını anlatan Kılıç, gençlerin de kendilerini geliştirmesi gerektiğini söyledi.
Farklı bölgelerde ikamet eden gençlerin birbirlerini tanıması için geziler, programlar düzenlediklerini aktaran Çağatay Kılıç, "Kararlı bir şekilde sürdürülen çözüm sürecine sağlam adımlarla devam ediyoruz. Çözüm süreci demek, kanunların, yasaların içinde yürümesi gereken bir süreç anlamına geliyor. Bu süreç içinde gençlerin birbirini tanımasını sağlamaya çalışıyoruz. Bir ülkede huzursuzluk çıkarmak isteyenlerin ilk kullanmak istedikleri gençler oluyor" diye konuştu. 
Bakan Çağatay Kılıç, bir katılımcının, "Türkiye'de barışçıl bir şekilde değişimler yaşıyorsunuz. Buradaki gençlere mesajınız ne olacak?" sorusunu şöyle cevapladı: 
‘’Tartışabiliyoruz, Birbirimize Tahammül Gösterebiliyoruz’’
"Hiç bir zaman değişiklik kolay değildir ama her zaman değişiklik olacaktır. Birlikte çalışma yapabilirsiniz, hedefinizin ne olduğunu açığa kavuşturmanız lazım. Hedefiniz, milli bir değer mi oluşturmak? Türkiye'deki değişim de kolay olmadı. Şimdi öyle bir noktaya geldik ki tartışabiliyoruz, birbirimize tahammül gösterebiliyoruz. Ama bu her zaman böyle değildi. Karşıtlarınızla birlikte çalışmanız lazım. Türkiye'de devlet ve partimizin açık bir siyaseti vardı, bunu değiştirmedik, bunu izledik. Ama aynı zamanda da başka gruplarla da çalıştık. Sizinle birlikte olmak isteyen insanlarla bir araya gelmelisiniz. İnsanlar, toplumların ne istediğini anlamıyorlar, anlamadıkları için de önemsemediler. Şimdi anlıyorlar ve bir araya geliyorlar. Size de bunu yapmanızı öneriyorum. Kolay olmayacak ama zor zamanlar geçirmeden bunlara ulaşamazsınız. Kendi kendinizi de eleştirmelisiniz, kendi kendinize açık olmazsanız başkalarını ikna edemezsiniz."
Akif Çağatay Kılıç, bir başka soru üzerine, "İslam, İslam'dır. İslam'ın önünde, arkasında hiç bir şey olmaz. Allah'ın verdiği, koyduğu isim, Kura'n-ı Kerim'de koyduğu kurallar bunların önüne arkasına bir şey konulmaz" dedi.